Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ U ] / Utan

Utan перевод на португальский

3,500 параллельный перевод
Hemşire olduğum için benden utanıyor musun?
Tens vergonha por ser enfermeiro?
Utanıyorum, ne yapayım?
Sinto-me tímido, o que faço? Algumas coisas faço sozinha
Çok utanıyorum. Herkesin önünde böyle okuyamam.
Sou tímida, não consigo recitar assim na frente de todos.
Utanıyor musun?
Tímida, tu?
"Ve, evet, Michael, kendimden utanıyorum, " ve hergün almış olduğum bu kararla yaşayacağım.
Pois é, Michael, eu tenho vergonha do que fiz, e vivo com essa decisão todos os dias.
Birisinden hoşlanmak utanılacak bir şey değil.
Ter uma queda não é motivo de vergonha.
Çünkü utanıyordu o da aynı şeyleri hissetmiyordu.
Porque estava com vergonha por não sentir a mesma coisa.
Ama kendimden utanıyordum.
Mas estava muito envergonhado.
Ona ödediğiniz tutardan utanıyor musunuz?
Tem vergonha do quanto lhe paga? - Não.
Utanıyor musun?
Tem vergonha?
Çok utanıyorum kendimden şu an.
Estou tão envergonhada.
Şey, pek sağlam değil ve biraz utanıyorum aslında.
Bem, não é muito estável e sinto um pouco de vergonha.
Aşık olduğum için, söylemeye utanıyorum ama kocamın nasıl genç kaldığını öğrendiğimde bunu görmezden geldim.
Estávamos tão apaixonados que tenho vergonha de dizer que, quando descobri como é que ele se mantinha jovem e forte, preferi ignorá-lo.
Bana göre, burada utanılacak bir şey yok.
Para mim, ela não tem do que se envergonhar.
Çok utanıyorum.
Que vergonha.
Dediğine göre, onu küçük düşürmüşüm işyerinde, kilisede görünmekten utanıyormuş.
O que aconteceu hoje? Ele foi ao apartamento novo, furioso.
Kazanmak istemiştim ama şu an çok utanıyorum.
Estou óptima. Não estou nada. Queria ganhar e... estou muito envergonhada.
Utan utan.
Devias ter vergonha.
Çünkü çok utanıyordum.
Porque a vergonha era demasiado grande.
"Utanıyorum."
"Estou envergonhado."
Kendimden utanıyorum.
Sinto-me envergonhada.
Çok utanıyorum.
Sinto-me tão envergonhado.
Utanılacak bir şey yapmadın.
Nada que possas ter vergonha.
Senden utanıyorum.
Eu tenho vergonha de você.
Utan kendinden, Raj.
Devias ter vergonha, Raj.
Senden utanıyorum dostum.
Matas-me de vergonha, mano.
Büyük olmadığı için utanıyorsundur.
Talvez tenhas vergonha porque não é assim tão grande.
Çıkamam. Çok utanıyorum.
- Não posso, tenho vergonha.
Bizden mi utanıyorsun.
Connosco?
Çok utanıyorum.
É muito embaraçoso.
Bunda utanılacak bir şey yok, delikanlı.
- Bem... - Jovem, não te envergonhes.
Ben... ben... utanıyordum.
Eu tinha... tinha vergonha.
- Çok utanıyorum!
- Que vergonha.
Öyleyim. Kendimi bulmaya çalışıyorum, ve bunda utanılacak bir şey yok.
Estou só a tentar perceber.
Bundan gerçekten utanırdım.
A sério, ficava muito envergonhado.
- Yok, yok, olmaz. - Utanıyorum.
- É humilhante.
Çok utanıyorum. "
Isto é humilhante.
Utanıyormuş gibi hissettiğimi... hatırlıyorum.
Lembro-me de me sentir envergonhado.
Şu anda ya da geçmişte olduğunuz kişiden utanıyor musunuz?
Tem vergonha de quem é ou de quem foi, para não querer jantar connosco?
Utan kendinden!
Tem vergonha!
Çünkü kadınların utanıp telafi etmek istedikleri ufacık cinsel organları yok.
Porque mulheres não têm pequenos órgãos sexuais, que elas precisem compensar.
Bazı adamlar bu işe atılmaya çok utanıyorlardı ama o öyle değildi.
Não foi o nosso melhor momento.
Benimle görünmekten utanıyorsun sen.
Estás com vergonha de ser visto comigo.
Yoksa benimle görünmekten mi utanıyorsun?
Ou... Ou estás com vergonha de ser vista comigo?
İflas ilan etmenin utanılacak bir şeyi yok, tamam mı?
Não há vergonha em declarar falência, ok?
Moray sırf Helene'e sadık kalmak istediği için evlenmekten utanıyor.
Moray é apenas tímido no casamento por causa da sua necessidade de ser verdadeiro para Helene.
Utanılacak bir şey değil.
Não é motivo de vergonha.
Bunda utanılacak bir şey yok.
Não há vergonha nisso.
Utanıyorum, ne yapayım?
Tenho vergonha, o que faço?
- Bu utanılacak bir şey değil tabi.
- Isto não é nada embaraçoso.
Belki de utanıyordur Tommy.
Talvez seja tímida, Tommy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]