Yakında mı перевод на португальский
4,133 параллельный перевод
Yakında mı?
Em breve?
Eşcinsel evlilik çanlarını yakında duyacak mıyız bakalım?
Vamos ouvir os sinos de um casamento homossexual em breve?
Yakında her şeyin çaresine bakacağım.
Vou tratar de tudo em breve.
Yakınında merdiven var mı?
Tem escadas perto de si?
- Seni yakında göreceğim, tamam mı?
- Vejo-te em breve, ok?
Pozisyonumu aldım. Yakında hazır olurum.
Estou em posição.
Olay yerinin yakınlarında bunu satan bir yer var mı?
Vendem isso perto do local do crime?
Bak. Onu bir daha evimin yakınlarında yakalarsam polisi ararım.
Se o apanhar em qualquer lugar na minha casa de novo, eu chamo a polícia.
- Yakında çıkar mıyız?
Podemos sair em breve?
Hastanın 5.0 yazılımının yüklü olduğu bir bilgisayarın 15 metre yakınında olması gerekiyor.
O paciente tem de estar, no máximo, a 15 m do computador que contenha o software 5.0.
ve motosikleti ana akım kişiliklere daha çok yakınlaştırdı, biranda anneler bababalar, yan komşunun oğlu, ve sokağın aşağısında yaşayanlar.
E de repente era um produto muito mais massivo De repente são mães e pais, o amigo do lado, o vizinho do quarteirão...
Tamam mı? Hepsi çok yakında bitecek.
Em breve, estará tudo acabado.
Seni yakında ararım.
Depois ligo-te.
Bu tür suçlar maddi sıkıntı nedeniyle işlenir. Numaralarını aldığımız paralar yakında ortaya çıkar.
Estes casos são cometidos por desespero monetário, as notas marcadas irão
Yakında oraya geleceğim tamam mı?
Estarei aí em breve, está bem?
Borsa binası iki nolu hattın yakınında mı?
Essa é a linha que passa o pé da bolsa, não é?
- Fi, sana söylüyorum, sen, on dakika gibi, sonrasında onlar yeterince yakınında olacaklar bitirmene yardım etmek için.
- É a sério, tens mais 10 segundos, depois vão estar perto o suficiente, para ajudar-te a terminar.
Yakında ararım seni.
vais ouvir-me mais tarde.
Sanırım hasta "? Ya öyle.. ya da seçim yakında olduğu için..
Ou isso, ou ele não quer desalojar as pessoas com a eleição a aproximar-se.
İtiraf edeyim, alışmakta bayağı zorlandım. Ama yakından tanıdıkça... Ben'in bütün mekânları güvenli ve tıkırında.
Demorei um pouco a habituar-me, admito... mas quanto mais o conheço... mais acho que as operações do Ben estão sãs e salvas.
Umarım çok yakında bulursun.
Espero que encontres alguma em breve.
Umarım yakında.
Em breve, espero.
Ve her zaman kafanın içinde olacak kadar yakınında olacağım.
E eu estarei suficientemente perto para estar na tua cabeça o tempo todo.
Bu yüzden yardım etmek için yakınında olmalıyım.
Por isso é que tenho de estar perto para poder ajudar.
- Yakında umarım.
Em breve, espero eu.
Bayan Makkena, sizi bugün tutuklayamam ama yakında tutuklayacağım.
Makkena, não posso prendê-la hoje, mas vou... em breve.
Tartışamalarımız süregeldiği sırada kız bana Ruben'in pastanesinin olduğu binanın üç blok yakınlarında yaşadığını açık etti.
Durante a nossa discussão... Ela revelou que mora num raio de três quarteirões do prédio que costumava ser a Delicatessen Ruben.
Paraya ihtyacım var, çok yakında.
Preciso de dinheiro, em breve.
- Yakında karım olacak kadın öldürecek.
A minha futura esposa o fará por mim.
Bu kararımın sonuçlarına çok yakında katlanmak zorunda kalacaksın.
Terás que lidar com as consequências em breve.
Çok yakında çevre ve iklim felaketleriyle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz.
Sabemos que estamos a caminhar para uma catástrofe ambiental e climática.
Yakında senin için daha elle tutulur cevaplar bulacağım.
Terei uma resposta concreta para te dar em breve.
Umarım yakında evlerine dönerler.
Com sorte estarão em casa brevemente.
Üçüncü Cin'i yakında bulacağıma eminim. Ve büyüye başlamaya hazır olacağım.
Estou confiante que em breve terei o terceiro génio e então estarei pronto para começar o feitiço.
Umarım yakında geçer.
Espero que melhores em breve.
Yani Flynn dişi kırıldığında kömürle yanan bir ateşin yakınında mıydı?
O Flynn estava próximo de uma queima de carvão quando o dente foi lascado?
Yakında. Tamam mı?
Brevemente, está bem?
Sonuç olarak yaşadığım ölüme yakın bu deneyimden sonra bu zehir hakkında çok daha fazla şey keşfettim.
A questão é que depois da minha experiência de quase morte descobri muita coisa sobre o veneno.
Sihir yok dediniz, kabul ettim. Ana oraya yakışıklılığım dışında hiçbir şeyim olmadan girmeyeceğim.
Disseste sem magia, eu concordei, mas... não vou para lá sem nada a não ser a minha beleza.
Hayatım yakında sonlanacak.
A minha vida acabará em breve.
- Henüz bilmiyorum ama yakında bir şeyler bulacağım.
Ainda não sei, mas hei-de lembrar-me de algo.
Yoldaşlarım haritayı aldı... Yakında geçit açılmış olacak ve benim görevim tamamlanacak.
Os meus irmãos têm o mapa, e abrirão a passagem em breve, e a minha missão estará completa.
Lisenin yakınlarında herhangi bir araba çalınmış mı diye yerel polis tarayıcılarını kontrol etmeni istiyorum.
Verifica no rádio da polícia, se algum carro foi roubado perto da escola.
Yakında, mavi gökyüzüne doğru yola çıkacağım. "
"Em breve seguirei para o céu azul."
Sanırım yakında bu teorinizi test edeceğiz, değil mi Doktor Fump?
Logo verificar que a teoria, direita, Dr. FUMP
Şu ufak romantik oyunumuz eğlenceliydi ama polisi aradım, yakında burada olacaklardır.
O nosso joguinho romântico foi divertido, mas chamei a Polícia. Devem estar a chegar.
Alice mahremiyet ihtiyacımızı anladı. Bir kıyak karşılığında bize vereceğini söyledi.
A Alice entendeu e concordou em devolvê-lo em troca de um favor.
Henüz Stefan'dan bir haber alamadım ama yakında burada olacağını umuyorum.
O Stefan ainda não deu notícias, mas deve estar a chegar.
James Musa ve Karl Beck'in grubunun üyelerini araştırdım ve yakın zamanda bir trafik kazasında ölen Mike Mills'i buldum.
Pesquisei os membros do Klan de James Moses e do Karl Beck, e encontrei um Mike Mills que morreu num acidente de carro há uns bons tempos atrás.
# Canım beş papelim Çok yakında benim olacaksın #
Doces, doces cinco dólares, em breve serão meus
- Çok yakında tanımazdım.
- Não a conhecia assim tão bem.