Yalnizca перевод на португальский
131 параллельный перевод
su anda yaptigin seyin aynisini yapabilirsin, yalnizca denizde olacaksin.
E pode fazer o mesmo que está a fazer agora, só que no mar.
Yalnizca haz için yaşadı, ve en büyük zevki ise arkadaşlarının duygularını gözlemlemekti.
Vivia únicamente para o prazer. Mas o seu maior prazer era observar as emoções dos seus amigos embora ele próprio não experimentasse nenhuma.
Yalnizca Claridge yok ki!
O Claridge não é o único hotel.
Yalnizca o tipi iptal etmek zorundaydin.
Bastava teres cancelado cancelar o encontro com o tipo.
Herkesle yatan, yalnizca sevdigi erkekle yatmayan kizlar gibi.
Como as miúdas que dormem com toda a gente, menos com aquele, que as ama.
BU GİRİŞ YALNIZCA ACİL DURUMLAR İÇİNDİR
Este portão não deve ser usado exceto em caso de emergência.
Nick'i ya da bebek sahibi olma düsüncesini sevmedigimden degil. Yalnizca kendimi sevmeye hazir degildim.
Não porque não amasse o Nick, nem porque não adorasse a ideia, mas porque... não estava preparada para me amar a mim mesma.
- Yok yok, o yalnizca...
Não, ela está só a passar...
Yalnizca son bir kez bakmak için ugradik.
Viemos dar uma última olhadela.
Sonra Buck yalnizca ziyarete gittigimizi... ve hirsizlik veya soygun yapmayacagimizi söyledi.
O Buck disse que íamos só fazer uma visita... que não haveria roubos nem assaltos.
Yalnizca kazayi gösterme izni var.
Só é permitido mostrar o acidente.
Yalnizca, gece boyunca dikkatinizi ceken bir durum olup olmadigini sormak icin gelmistik?
Queriamos saber se viram algo de suspeito esta noite?
Wales gibi biri yalnizca intikam için yasar.
Um homem como o Wales só arranja disputas.
Çigne ve yalnizca suyunu em.
Näo enguias nada, a näo ser o sumo.
Yalnizca içine bakmak için.
É só para se olhar para ele.
- Yalnizca bizim.
- Caíram do céu.
Yalnizca merak ediyordum.
Estava só a pensar.
Ben yalnizca saticiyim.
Sou apenas o vendedor.
Oglum yalnizca isini düsünüyordu, annesinin gelecegi için ve kizinin.
O meu filhinho trabalhou arduamente, garantindo um futuro para mim e para a filha dele que está ali.
Sana yalnizca hayati sunuyorum, senden yalnizca hayati istiyorum.
Só te estou a oferecer a vida e tu ofereces-me a vida.
Geriye kalan yalnizca anilar.
Tudo o que resta sao recordacoes.
Yalnizca copculuk edecek kadar hareketli... yamalayacak kadar vahsi olanlar hayatta kalabiliyordu.
So os que tinham habilidade para salteadores... e brutalidade para a pilhagem conseguiam sobreviver.
Simdi artik... yalnizca anilarimda yasiyor.
Agora vive... somente nas nossas recordacoes.
Birisiyle taniºirsin ama onu gerçekten tanimak için yalnizca tek bir gecen vardir.
Encontras uma pessoa e so tens uma noite para a conhecer bem.
YALNIZCA GÖREVLİLER GİREBİLİR
APENAS PESSOAL autorizado
Pablo gelsin, yalnizca onunla konusurum.
Quero que o Pablo suba. Só falo com ele.
Vali Andrew'e ve Washington'a durumu yazdim : Ama kanimca yalnizca senin doğrudan Lincoln'a yazacağin bir mektup : : istenen sonucu verecektir :
Escrevi ao Governador Andrew e aos responsáveis militares mas creio que só uma carta sua para o próprio Lincoln terá o efeito desejado.
Yalnizca sunu anlamani istiyorum. Biz kanuna aykiri hiçbir is yapmiyoruz.
Quero que você entenda... não fazemos nada de ilegal...
Real de Geneve bankasinin yabanci bir hukuki organla isbirligi yapmasi yalnizca takip edilen suçun isviçre hukukuna göre de suç olarak tanimlanmis olmasi halinde söz konusu olur.
O único jeito do Banque Real de Geneve cooperar com autoridades estrangeiras, é se o crime cometido for crime também na Suíça
Sizin de mali yönden bagimsiz olmaniz yalnizca birkaç aya bakiyor.
Você também pode ser financeiramente independente em alguns meses.
Öyleyse seminerime gelin, düslediginiz hayat yalnizca- -
Então venha para o meu seminário e a vida de seus sonhos...
YALNIZCA YETKİLİ PERSONEL GİREBİLİR.
PESSOAL AUTORIZADO
Ona elbette gerçegi, bütün gerçegi, yalnizca gerçegi söylemek zorundayiz. Aribau'nun haberini nasil çaldigini da söylemeliyiz.
Claro que teremos de lhe dizer a verdade, só a verdade e nada a não ser a verdade, incluindo o seu furto da reportagem do Aribau.
YALNIZCA NAKİT PARA
TROCO EXATO
BEN BiR FUTBOL KOCUYUM HEPSi BU. YALNIZCA BiR FUTBOL KOCU.
Sou treinador de Rugby, e mais nada.
TAKIMDA YALNIZCA KARDESLERiN VAR,
Terás os teus irmãos e o teu pai.
BEN YALNIZCA YETERSiZ, BEYAZ BiR COPLUGUM DOSTUM!
Sou apenas um branco ignorante da província que jamais entrará na Universidade.
BEN, EGER UHM... YALNIZCA BiLMEM LAZIM? UH...
Se por acaso... tens que dizer-me.
YALNIZCA YETKİLİ PERSONEL
APENAS PESSOAL AUTORIZADO
"komsular üzerinde yalnizca tasma olan birinin binadan " kaçmasindan süphelenene kadar " sürmüs.
'Os vizinhos foram alertados quando um homem fugiu do local usando apenas uma coleira de cão.'
YALNIZCA PERSONEL
SÓ FUNCIONÁRIOS
OTOPSİ YALNIZCA İZİNLİ PERSONEL
AUTÓPSIA APENAS PESSOAL AUTORIZADO
PEŞİN ÖDEME YALNIZCA NAKİT
PAGAMENTO ANTECIPADO SÓ EM DINHEIRO
New York sehrinde bir Cumartesi gecesiydi, ve genç metropolitan, yalnizca büyük elma'da * bulunabilecek... çilgin yasam tarzi için... sehre inmisti.
Era sábado à noite em Nova Iorque, e a gente jovem e cosmopolita saíra à rua, para aproveitar o estilo de vida louco que só se encontra na Big Apple.
Erkekler yalnizca çime ulasmayi isterler ve bu yoldaki zorluklari önemsemezler.
Os homens só querem o relvado. Não se importam se está por aparar.
Bunu size söylemek zorundayim. Yalnizca, sizden saklarsam eger, sonunda Sterling Cooper'in zarar görebilecegine inandigim icin.
Tenho de lhe contar uma coisa, porque acho que, se lho escondesse, acabaria por prejudicar a Sterling Cooper.
Sen yalnizca benim tatildeki ayriligi atlatmaya çalisan halimsin.
És apenas eu de férias, a tentar fugir de uma separação.
" Bagislayin beni ekselanslari, ben yalnizca bir maymunum...
" Perdoai-me, Vossa Alteza, mas não passo de um macaco
size yalnizca soyleyecegim su senin icin`insaallah` senin icinde` aluvay` ( insaallahin ibranicesi ) cok iyi.
A única coisa que posso dizer é "inch'allah" * para si ". * ( oxalá ) E "mazzal tobh" * para si...
Yalnïzca oyun Mösyö Perrier.
Simplesmente jogos, Monsieur Perrier.
Bu yalnizca siradan bir su sisesi degil.
Não é uma garrafa qualquer.
yalnızca 183
yalnızca bir dakika 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42
yalnızca bir dakika 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42