Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yirmi altı

Yirmi altı перевод на португальский

230 параллельный перевод
Yirmi altı kulaç, dip kayalık.
47 metros, fundo de rocha.
Yirmi altı yıldır aynı şey Walter ve ben... Ve sen her anından zevk aldın, Keyes, seviyorsun, sadece fazla kafaya takıyorsun sen ve senin küçük adamın.
Olhe, ltenho nisto vinte e sete anos e o asseguro... você adora seu trabalho, Keyes, mas se preocupa muito.
Yirmi altı yıldır bu küçük adamla yaşıyorum ben beni hiç yanıltmadı. Yanlış bir şeyler olmalı.
Levo vinte e seis anos com este anão e jamais me falhou.
Yirmi beş, yirmi altı, kim bilir?
Vinte e cinco, vinte e seis, diria?
- Yirmi altı.
- Vinte e seis.
Yirmi altı...
Vinte e seis...
... yirmi altı bin üç yüz on yedi.
... vinte e seis mil trezentos e dezassete votos.
... yirmi altı bin üç yüz on sekiz.
... vinte e seis mil trezentos e dezoito votos.
Yirmi altın para.
20 moedas de ouro?
... yirmi beş, yirmi altı...
Vinte e cinco. Vinte e seis.
Yirmi altı, siyah.
26, preto.
Prenslerse bu nota göre yüz yirmi altı.
Entre eles, 126 príncipes.
Lütfen manastıra yüz yirmi altın verin.
"Post-Scriptum : Dai para o convento cento e vinte moedas."
İki milyon yüz yirmi altı bin dört yüz on.
Dois milhões cento e vinte seis mil, quatrocentos e dez.
Ta ki, yirmi altı yıl önce isyan başlayana kadar.
Até que o tomamos deles em uma revolta há 26 anos atrás.
Nasıl hissettiğini çok iyi biliyorum çünkü yirmi altı yıl önce ben de seninle aynı durumdaydım, tam doğmak üzereydim.
Sei perfeitamente como te sentes. Porque, há 26 anos, eu estava na mesma situação que tu, quase a nascer. Mas tu tens mais sorte do que eu!
Yirmi altı kez.
Vinte e seis vezes.
Tam yirmi altı adam kestim.
Despachei vinte e seis gajos.
Yirmi altı yıllık deneyimine fazla güveniyor.
Vinte e seis anos de experiência a trabalharem contra ele.
Dokuz yüz yirmi altı!
926.
Altı bin ölü, yirmi bin yaralı ve iki yıl süren savaş.
20 mil feridos, 6 mil mortos, em dois anos de guerra.
Yirmi altın para.
Vinte guinéus.
Şimdi, ölenler diriliyor... Kafalarında yirmi bıçak yarasıyla kalkıp, iskemlemizi alıyorlar altımızdan.
Mas agora, eles levantam-se novamente... com vinte cortes mortais na cabeça... para nos arrancar de nossos lugares.
Altıyı kaç? Yirmi geçiyor.
6h20?
Onun için altın, yirmi hatipten daha etkili olur. Eminim karşılığında ne iş isterseniz yapar.
O ouro valeria para ele vinte oradores, e por certo o tentará seja ao que for.
Denizler altında yirmi bin fersah.
Vinte mil léguas debaixo do mar.
- Altı dolar yirmi sent.
- Quanto é? 6 dólares e 20 cêntimos.
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... seis, sete, oito, nove, dez, onze treze, catorze, quinze, dezasseis, dezassete, dezoito, dezanove, vinte.
... on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... quinze, dezasseis, dezassete, dezoito, dezanove, vinte.
On altı artı altı... Yirmi iki.
Dezasseis mais seis... faz vinte e dois.
Bir... Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz ve yirmi.
Um... dois, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove, dez dezoito, dezanove e vinte.
Altı iki daha sekiz. Sekiz daha on altı... Sekiz daha eklersen yirmi dört, sekiz daha otuz iki.
Seis e dois é oito mais oito é dezasseis mais oito é vinte e quatro mais oito é trinta e dois
Mantilles'e uzaklık tam olarak yirmi altı dakika efendim.
Nada mais.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi!
Um, dois, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove, dez, onze, doze, treze, catorze, quinze, dezasseis, dezassete, dezoito, dezanove, vinte!
Yirmi, on dokuz, on sekiz, on yedi... on altı, on beş... on dört, on üç... on iki, on bir...
Vinte, dezanove, dezoito, dezassete, dezasseis, quinze, catorze, treze, doze, onze...
Amiral bana donanma ve sahil korumadan orada, yirmi uçak ve altı gemi olduğunu söyledi.
O almirante disse-me que entre a marinha e a guarda-costeira, estão vinte aviões e seis navios lá fora.
Her yirmi dakikası sadece beş altın.
Só cinco peças de ouro por cada uma, durante 20 minutos.
Her yirmi dakikası, sadece beş altın.
Apenas cinco peças de ouro por cada uma, durante 20 minutos.
Altı ay boyunca yılın biyonik yirmi pound ödüllü maraton şampiyonu.
A maratona biônica, semestral anual, dos 9 kg resolve.
... henüz yirmi üç yaşındayken bir vanilya fıçısının altında kaldı.
Esmagada por um barril de baunilha na tenra idade de três e vinte.
Yirmi yıl önce altı kaval üstü şeşhane halde dolanıyordu.
Há 20 anos atrás ele andava com o casaco de um fato, e as calças de outro.
Yirmi dokuz. On yedi. On altı.
29, 13, 16, 5.
O zaman tam altı yüz yirmi üç kopya sattık.
Pois, vendemos cerca de 623 cópias daquilo. - Em Chicago?
Yirmi yıl boyunca onun altında yaşadım ben.
Vivi 20 anos debaixo de um.
Yirmi altı yıl sonra...
26 ANOS DEPOIS
Yirmi dört saat içinde... otuz altı saat içinde... kırk sekiz saat içinde.
24 horas... 36 horas... 48 horas.
Yirmi yıl boyunca yaşadığımız ölüm, sefalet ve korku, Galaktik bir altına hücuma mı dönüştü şimdi?
Que os nossos 20 anos aqui foram uma corrida galáctica ao ouro?
Al bakalım... yirmi beş, altı, yedi.
Aqui tem 25... 26... $ 27 por uma hora.
Amcamın Danimarka kralı olduğu günlerde yaşıyoruz. Onu babamın sağlığında hiçe sayanlar bu günler de küçük resimlerine bile yirmi, kırk, yüz altın sayıyorlar.
Afinal, meu tio é rei da Dinamarca... e quem o insultava enquanto meu pai vivia... hoje paga 20, 40, 50, 100 ducados por sua miniatura.
- Evet. Böcek şehrindeyiz, Yerin yirmi metre altında. Konum :
Estamos na cidade dos insetos, 20 metros no subsolo.
Yirmi üç yirmi iki, yirmi bir yirmi on dokuz on sekiz on yedi on altı on beş...
23... 22... 21... 20... 19, 18... 17, 16, 15...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]