Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yirmi yıl

Yirmi yıl перевод на португальский

647 параллельный перевод
İyi bir avukat tutarsan, yirmi yıl.
Vinte anos, com um bom advogado.
ve yirmi yıl daha olmasına niyetliyim.
E pretendo que seja assim por 20 anos mais.
Yirmi yıl önce feminist hareketin en genç lideriydi.
Há 20 anos, ela foi a mais jovem líder do movimento feminista.
Yirmi yıl ve emeklisin.
Bastam 20 anos e reformas-te.
Yirmi yıl boyunca böyle bir hayatı hayal ettim.
Sonhei com isto durante 20 anos.
Yirmi yıl önce.
Há 20 anos.
Yirmi yıl.
Vinte anos.
Bundan yirmi yıl sonra, haklı olduğumu söyleyeceksin.
Daqui a dez anos, vais dar-me razão.
Yirmi yıl önce.
Há vinte anos.
Yirmi yıl önce, bu gece, Noel arefesinde.
Há vinte anos, na noite da véspera de Natal.
Yirmi yıl... Zaman duracak, gün doğmayacak.
Vinte anos, por aí.
On yıl, yirmi yıl.
Dez anos, vinte anos.
Benim düşündüklerimi siz de düşündüğünüzde, neler hissettiğimi anlayabilirsiniz, sonraki yirmi yılı aşkın bir süre yüzde 40'a bankada çalışıyor olacağım.
Você consegue entender como eu me senti, se pensar bem nisso. Sem isso no banco, a 4 % ao longo dos próximos 20 anos.
O yirmi yıl önceydi.
Isso foi há 20 anos atrás.
Kesin konuşmak gerekirse, yirmi yıl.
20 anos para ser exato.
Yirmi yıl sonra tıpatıp aynı görünmek hayret verici bir şey.
Bem impressionante, sabe? 20 anos. E parece igual.
Önümüzdeki on yada yirmi yıl, bir hayatta kalma savaşı yaşanacak.
Mas haverá uma luta pela supremacia... nos próximos 10 anos, talvez nos próximos 20.
Yaşlı olan madenlerde yirmi yıl kalmış.
O mais velho esteve vinte anos nas minas.
Yirmi yıl evvel cahil aptallardan oluşan bir çete laboratuvarımı yıktı.
Há 20 anos, uns bandidos destruíram-me o laboratório.
Yirmi yıl, belki de otuz yıl sonra.
Vinte, trinta anos, talvez?
Aslında "Yirmi Yıl Sonra" dan bahsediyorum.
Até nem é nesse filme, é no "Vinte Anos Depois".
Yirmi yıl mı?
Vinte anos?
Bir de bakmışsın yirmi yıl geçivermiş.
E quando vai se dar conta, vinte anos se passaram.
Kız çocuğu, hayatının ilk yirmi yılında, erkek çocuklarıyla aynı okula gitmeye öyle alışır ki, aynı derslere girmeye, onlarla aynı dünyada yaşamaya... erkeğin kendisiyle kesin olarak eşit olmadığını, o küçük kafasından geçirmeyi akıl edemez.
Nos primeiro 20 anos de uma moça, ela costuma frequentar a mesma escola com os rapazes, tendo as mesmas aulas, vivendo no mesmo mundo que eles. Em suas cabecinhas quadradas não cabe a ideia que elas não são iguais a eles.
O görevler tam olarak, yirmi yıl önce kendim için seçtiğim görevler değildi.
Simplesmente não seriam as tarefas que escolheria para mim há 20 anos atrás.
Burada yirmi yıl yemiş birkaç kişi var.
Há quem tenha vinte por expiar.
Yirmi yıl ağır hapis.
Vinte anos de trabalhos forçados.
Yirmi yıl hapis.
Vinte anos de prisão.
Sana sadık kaldığım yirmi yılıma acıyorum.
Quando penso que durante 20 anos fui fiel a isto! O descaramento!
Daha yirmi yıl var sanki.
Daqui até lá vão 20 anos!
Beni ya kurşuna dizerler ya da yirmi yıl boyunca özgürlüğümden mahrum bırakırlar.
Se te acontecer alguma coisa eu também serei fuzilado. Vou ser privado de 20 anos da minha liberdade...
Yaptıklarımın kazara olmadığını ispatlamak için geçirilen yirmi yıl.
20 anos às cegas, para provar que as coisas que fiz não eram acidentes.
Fakat hiçbiri, çocukken grip olup yatağa düştüğümüz zamanlardaki muhteşem kitaplar gibi değil. Üç Silahşörler, Yirmi Yıl Sonra, Savaş Ve Barış.
Mas nada como aqueles grandes livros da nossa infância que líamos quando estávamos com gripe! eram romances!
Yirmi yıl boyunca seminerler ve din okudum.
Sou muito devoto. E devoto das mulheres, é claro.
Yirmi yıl boyunca arkanızdaydık.
Acompanhá-mo-lo durante vinte anos.
Askerler Muhafız Alayım yirmi yılın sonunda size veda ediyorum.
Soldados... - Da minha Velha Guarda... - Após vinte anos vim para vos dizer...
Yirmi yıl oldu, değil mi?
20, certo?
Yirmi yıl önce, Padova'da, Pomponio Algerico'yu da içine alan bir durum vardı, sanırım ismi oydu...
Em Pádua, há vinte anos, houve uma questão com um certo Pomponi Algeri, acho que se chamava assim poderíamos falar durante horas e horas...
Yirmi yıl yiyebilirsin, daha fazla da. Saçma!
Podes ter uma pena de vinte anos, ou mais.
- Yaklaşık yirmi yıl aptalca yaşamaya devam ettim, seni diğerleriyle kıyaslayarak
Mas levianamente segui vivendo, e durante quase 20 anos comparei todos os homens a você e nenhum lhe alcançava.
Altı bin ölü, yirmi bin yaralı ve iki yıl süren savaş.
20 mil feridos, 6 mil mortos, em dois anos de guerra.
Onbeş yıl. Belki yirmi.
Talvez 20.
Bu yıl da tatile çıkmazsak toplamı yirmi aya indirebiliriz.
Se renunciarmos às férias, acabaremos em vinte meses.
Yirmi, yirmi beş yıl önce ben de hevesliydim. Ama artık değilim.
Há 20, 25 anos, eu estava envolvido, mas agora, não.
Yirmi beş yıl.
Vinte e cinco anos.
Eğer yetmiş beş yaşına kadar yaşarsam yirmi beş yıl uyudum demektir.
Se um homem viver até aos 75, passa 25 anos a dormir. Sabes o que significa dormir tanto tempo?
Yirmi sekiz yıl.
28 anos.
Yirmi sekiz yıl mı?
28 anos.
Sana beş yıl boyunca yılda yirmi bin dolar veririm.
Dou-te 20 mil por ano, durante cinco anos.
Yirmi yıl?
Vinte anos?
Yirmi beş yıl önce, Napoli'de, iki kez yargılandığımda henüz ilk ayinimi kutlamıştım.
Em Nápoles há 25 anos, tinha celebrado há pouco tempo a minha primeira missa, quando tive dois processos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]