Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yukarı bak

Yukarı bak перевод на португальский

869 параллельный перевод
Yukarı bakın.
Está ali.
Yukarı bakınca tavanı görüyorum.
E poderei olhar através do tecto.
Şimdi yukarı bakın. Şimdi aşağı bakın.
Agora, olhe para cima... para baixo...
Yukarı bakıyorsun ve yeşil şapkasıyla Forney'i görüyorsun.
Olhamos para cima, e lá está o Forney com o chapéu verde dele.
Yukarı bakıyordum.
Estava olhando para cima.
Yukarı bak.
Olha para o cimo das escadas.
Üçünün ağzı da yukarı bakıyor.
As três de boca para cima.
James, yukarı bak!
James, olhe para cima!
- Yukarı bak.
Tem companhia.
Yukarı bak!
Cuidado! Lá em cima!
Yukarı bak.
Olha para cima.
- Yukarı bakın!
- Ali em cima!
Bak, Janice göründüğü kadarıyla üstünü değiştirmek için yukarı çıkmıştı. Geceliğini giymişti, bir gürültü işitti, aşağıya indi, ve soyguncuyu hazırlıksız yakaladı.
A Janice deve ter ido lá acima vestir a camisa de noite, ouviu um barulho, desceu e surpreendeu o ladrão.
Çevirmeye başladığımda, yavaşça yukarıya bak.
Quando eu começar, olhe para cima lentamente.
Yavaşça yukarıya bak, Ann.
Olhe para cima, devagar.
Sonra on beş santim filan yukarı çek. Böylece balık şöyle bir bakar ve, " Şuraya bak.
Depois sobe uns 15 cm, talvez, para que ele olhe para o peixe e diga :
Bak, yukarıdaki odayla ilgili düşüncemi değiştirebilirim.
Olhe, tenho estado a pensar, sou capaz de mudar de ideias no que respeita ao tal quarto lá em cima se...
Yolun yukarısında. Bakın.
Seguindo pela estrada.
Yukarıya bak.
Levanta os olhos.
Yukarıya bak, Hanna.
Levanta os olhos, Hannah.
Gözlerini balçıktan çıkar ve biraz yukarıdaki yıldızlara bak.
Tira os olhos da lama e olha para as estrelas.
Yukarıdaki bayanı ve onun bana bakışını düşünüyordum...
Pensava na senhora Dietrison e em como me tinha me olhado.
Tam, yatakları hazırlamak için yukarı çıkmıştım ki orada, atölye kapısının yanında durmuş bana bakıyordu.
Simplesmente subi as escadas e dirigi-me para os quartos, e estava à porta do estúdio, a olhar para mim. - Era uma mulher.
Yukarı çıkıp Zuzu'nun bir şey isteyip istemediğine bak.
Agora vai lá acima ver o que a Zuzu quer.
Yukarıda baktığın gibi bak.
Olha-me como fizeste lá em cima.
Yine de yukarıya her bakışında manzara hep aynıdır.
E quando olhas, são sempre os mesmos.
- Yukarı gelin de yeni gece elbiseme bakın.
- O que compraste hoje?
- Yukarı bak.
- Levante os olhos.
Bana bak, yukarı gel.
- É melhor vir para cima!
Sen nehrin karşı tarafına bak, ben de ırmağın yukarısına.
Tu vez do outro lado do rio. Eu vejo do lada da nascente.
Hey şu kayalara bak Yukarıda
- Cuidado, rochas! - Vamos!
Bakın. Yukarıya bakın.
Vejam.
Bak, yukarı çıkıp şu üzerindeki hemşire formasını değiştirdikten sonra, dışarı çıkar güzel bir yerde birşeyler içeriz.
Porque não vais tirar essa farda e vamos tomar uma bebida?
Pidge, sen yukarıda kal. Şimdi bak.
Tente fazer tudo bem ou morrem todos.
Bak, sadece seni görmek için 20 araba 70 erzak fıçısı ve 94 insanı bir dağdan yukarı çıkarıp yollarını iki gün uzattım.
Ouve, eu trouxe carroças, 70 cabeças de gado e 94 pessoas pela montanha acima, com um desvio de dois dias, só para te ver.
Yukarı çık ve o takımın ne yaptığına bak.
Vá ao andar de cima e veja o que é que eles estão a fazer.
Bana inanmıyorsan yukarı çıkıp bak.
Vai lá acima ver, se não acreditas em mim!
Şimdi yukarıya bakıyorum, aşağıya bakıyorum.
Agora olho para cima e para baixo.
Yukarıya bakıyorum, aşağıya bakıyorum.
Olho para cima, olho para baixo.
Sen aşağıya bak ben de yukarı.
Você revista lá embaixo e eu revistarei cá em cima.
Frank, nehir yukarıya git, bak, ve eğer bizim önümüze geçmişlerse izimizi bulmamaları için, kayalık alanda gitmeliyiz.
Frank, vai rio acima e vê se eles atravessaram atrás de nós. Se descobriram o nosso rasto, vão encostar-nos contra a parede.
Yukarıdan ona bakıyordum.
A olhar para ele.
Yukarıya bakın!
Olhem!
Yukarılardan bakınca her şey farklı gözükür.
As coisas parecem diferentes quando vistas do alto.
Yukarı çıkıp samanlığa bakın!
Sobe e procura no sótão!
Yukarı doğru bakın profesör.
Olhe para cima, Professor.
Şu yukarıda ilerideki duvarlara bakın.
Olhe para estas paredes aí na frente.
Yukarıya bakın!
Olhe lá para cima!
Bak, orada, yukarıda. Gördün mü?
Olhe ali no alto.
Doyle, yukarıya bak.
Doyle, vê lá em cima.
Sen yukarıya çık, Keller sen de bahçeye bak.
Você veja lá em cima. Você, Keller, veja no jardim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]