Çok taze перевод на португальский
211 параллельный перевод
Yara çok taze görünüyor.
A ferida parece recente.
Ama kestane şekeri şart olduğuna göre, bunlar çok taze.
Mas, já que só queria marrons glacés, estas são muito frescas.
Çok taze, çok yeni, çok anlam yüklü gelmiş.
Pareceu tão fresca, tão nova, tão cheia de significado.
Evet, çok genç ve çok taze.
- Sim, muito jovens e frescos.
Hepsi çok taze!
Peixe! - Peixe fresquinho!
Bu ana kadar. Bu... Yeni buz ve çok taze.
Não é... é gelo novo e está fresco.
Wilkins, ben milyonlarca sterlinlik bir şirketin başkanıyım ve sen çok taze bir yeminli muhasebecisin.
Wilkins, eu sou o presidente de uma empresa de milhões e você um contabilista recentemente certificado.
Ekmekleri ve brokolileri çok taze. Ekler pastası da var.
Têm uns scones adoráveis, brócolos sem impostos e bolos Eccles fresquinhos.
Bu çok taze bir kokuydu. Berbat bir tazeliği kastediyorum. Dünya Savaşı'nın herhangi bir cephesinde bu denli kesif bir koku duyulmuş mudur?
Era um cheiro adocicado, nauseabundo e adocicado, e não tenho conhecimento de, na II Guerra Mundial, ter havido outro local com tamanha concentração de mortes.
Elimizdekinin çok taze bir haber olduğunu ve CBS ve NBC'nin her an gelip bizden bu hikayeyi elimizden alabileceğini düşündüm.
Pensei que isto era tal que a CBS e a NBC... nos roubariam a história.
Çok taze kaynak suyum var.
Tenho uma água fresquíssima.
Bugünün uygun olduğunu sanmıyorum. Çok taze...
Acho que hoje não será a melhor altura.
Bak, bu karidesler çok taze.
Olha só, estes camarões estão bons e fresquinhos.
Ama bugün çok güzelsin ve çiçekler çok taze...
Desculpa. Sei que é difícil, mas estás linda hoje. E as flores são frescas.
Geçmişe bakmanın acısı çok taze olana kadar ilerlemeye devam etti.
Ele nos fazia seguir adiante quando era muito doloroso enfrentar o passado.
Bu haber çok taze ve artık sen ilgilenmiyorsun.
A história é forte e já não tens controlo sobre ela.
- Londo çok tatlısın ama yaralarımız çok taze.
- Londo... és doce, mas as feridas são demasiado recentes.
Sandviçin tadı çok taze ve arsız.
Esta sandes sabe a jovem malcriado.
Yine de bu parti çok taze.
De qualquer maneira, este lote está tão fresco como eles vieram.
¢ İ Ve çok taze olmayacak yılan eti, en fazla bir dolara mâl olur. ¢ İ
E carne de dragão que não seja fresca causa mau hálito.
- Havyar bu gece çok taze.
- Hoje o caviar está fresco.
Az önce ufak bir plak şirketinin yapımcısıyla tanıştım. Çok taze ve rakipsiz bir sesim olduğunu söyledi ve "Kokan Kedi" ye demo yapmak istiyor.
Conheci uma produtora de uma editora pequenina que disse que eu tenho um som muito fresco e sereno e quer gravar uma demo do "Gato Fedorento".
Çok taze bir taneye ihtiyaçları var.
Vão precisar de uma coisa fresca.
Bunlar çok taze.
É muito macio.
- İşte bayım, çok taze.
Todas secas.
Çok taze.
É muito fresca.
Çok yer var. Güzel, taze otopark.
Há muito espaço.
Ne garip, an geçtikten sonra pek çok şey unutulur gider. Oysa uzun zaman önce olanları, çoktan olup gitmiş kadınların ve erkeklerin anısı zihnimde o kadar berrak ve taze ki.
Que estranho que a mente esqueça tanto do que só agora acabou de passar, ainda que mantenha clara e viva a memória do que aconteceu há anos atrás, dos homens e mulheres há tanto tempo falecidos.
O adalardaki bahçelerde çok vakit geçirirdim böylece birliğim taze domates ve mısır yiyebildi.
Naquelas ilhas mantinha-me ocupado a cultivar hortas... para que o pelotão tivesse bom milho, tomates frescos e tudo...
Taze suyu çok görmeyen medeni insanlar olduğunuzu sanmıştım.
Pensei que estava entre homens civilizados que me dariam água fresca.
Çok taze dedi.
Achou os quadros muito frescos!
Taze bambu yaprakları çok güçlü kokuyor.
As folhas jovens do bambú tem um cheiro muito forte.
Yağlar, böylelikle çok güzel kayar. Boynu taze bir dal gibi öyle kırar ki.
Põe-lhe tanto óleo que desliza à maravilha, parte-te o pescoço como um galho seco.
Yanında taze protein olmaması çok kötü.
Pena que não haja proteína fresca para acompanhar.
Genç ve taze bedenleri seviyor,... ama kızlardan çok erkeklerden hoşlanıyor.
Ele gosta de juventude, gosta da energia. Mas gosta mais dos rapazes que das raparigas.
Yumurtalara gelince. Oda arkadaşlarımla konuştum. Hepimiz taze yumurtanın çok daha iyi olacağı görüşündeyiz.
Quanto aos ovos, falei com o resto dos reclusos... e todos parecemos preferir os frescos.
Sonra, farkediyor ki ben yalnızca miyadı dolmuş, yaşlı bir gevezeyim,... o ise taze, parlak ve ay ışığında çok şey vadeden bir martini gibi.
Depois ela percebe isso e eu não passo de balão queimado e ela está tão fresca e viva e cheia de promessas como o luar num martini.
"Genç taze etten daha çok sevdiğim bir şey yok."
"Nada me agrada mais do que carne fresca."
Aslında hepsi eski kemikler taze bir şey yok. Hem de çok eski.
Nada fresco, só ossos, e bastante velhos.
Splasmore'daki özel haftamızın bugün son günü söylemek istediğim, bu insanlar benim için süper ve Sideshow Mel için yiyecek, içk... taze meyvelerle yapılmış bir branç uzattılar, hemde en lezzetli kavunla beraber en çok özleyeceğim şey bu özel Mt.
E eu só quero dizer que as pessoas têm sido impecáveis connosco. A comida, a conversa.... Ofereceram-nos um almoço, com fruta fresca e o melão mais delicioso que já comi.
Çok uzun bir süre taze kalamayız.
Não ficaremos frescos pormuito tempo
Çok zaman olmuş öleli Daha taze bir şey dene
Já está morta Há muito tempo
Gece taze ve sen çok güzelsin.
A noite é uma criança e tu és tão bonita.
Eğer taze ve tatlı bir çöreğim olsaydı çok mutlu olurdum.
Se pudesse comer um bolinho de feijão... Era o que me apetecia, agora.
Çok güzel taze hava kokuyor.
É assim que cheira o ar puro.
Bu çok taze bir haber.
Está por toda a imprensa.
Cok taze.
Muito frescos.
Kan şarabımı taze ve çok tatlı severim.
Gosto do meu vinho de sangue muito novo e muito doce.
Çok yanındaki taze ölülerle... seninle olmak için can atan... bana böyle yakınken,..
Estás no limite do controlo... Com mortes frescas ao lado... e eu tão perto, a sofrer por ti.
Sabah taze yosunla kaplanmış. Siktiğimin şeyi çok kaygan.
O tronco com musgo, de manhã foi fácil perto deste.
Balık bugün çok taze.
Coma, o peixe hoje é fresco.
taze 53
taze et 18
taze balık 22
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
taze et 18
taze balık 22
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok teşekkürler 1924
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41