Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Ç ] / Çıplak mı

Çıplak mı перевод на португальский

1,353 параллельный перевод
Yani biz çıplak mı olacağız?
Isso quer dizer que nós ficamos em pele?
Çıplak mıymış?
Ela estava nua?
Yarı çıplak mıydım?
Estava meia nua?
- Chandler çıplak mıydı?
- O Chandler estava nu?
- Çıplak mıydı? - Washington'da fazla kaldın sen.
Estás há muito tempo em Washington.
- Dur hele, bu adam çıplak mı?
- Espera aí. Ele estava nu?
Çıplak mı olurum?
Nua?
Yani senin amcanın hatun, seni kapıda çıplak mı karşıladı?
É a namorada do teu tio, mas vem à porta nua?
Çarşamba günü çıplak fotoğraflarım çekilecek de. Ne yapacaksın? Potansiyel erkeklere dağıtmak için kart postal mı?
Para distribuí-las aos namorados em potencial?
Çıplak sahnede oynarım, inek olurum.
Faço nus, faço de totó...
Üzgünüm ama evinde çıplak erkeklere rastlamaktan artık bıktım.
Desculpa, deve ser por estar sempre a encontrar tipos nus em tua casa.
Eğer çıplak dalış yapacağımı sanıyorsan, tekrar düşün dostum.
Se achas que vou tomar banho contigo nua, pensa outra vez.
Eminim ki çıplak ellerinle beni öldürmek istiyorsun benim senin sevgilin olan Shan'auc'a yaptığım gibi.
Tenho a certeza de que gostarias de me matar com as tuas mãos, como eu matei a tua querida Shau'nac.
Bana hiç duymadığım çıplak kadın dergileri bile aldı.
Ele comprou-me revistas pornográficas que eu nem sequer sabia que existiam.
Tatlım, ben zaten seni çıplak gördüm.
Querido, eu já te vi nu.
Ve avımızdan tek bir iz bile yok, çıplak kayaların anlattıklarından başka.
E sem sinais da presa, tirando os dados pela pedra nua.
Şu anda tuhaf bir yatakta, çıplak yatıyorum... ve hayatım boyunca gördüğüm... en güzel kadına bakıyorum.
Estou deitado nu, numa cama estranha, a olhar para a rapariga mais bela... que jamais vi em toda a minha vida.
Albayın zamanını uzun kuyruklu, yarı çıplak bir vahşi için harcamayacağım.
Não vou gastar o tempo do coronel a mandar algum selvagem meio nú na sua frente com um rabo de cavalo.
Gerçekten bütün bu çıplak sahneleri yapacak mı?
Então ela vai mesmo fazer aquelas cenas nua?
Hissetmem gereken bir rüyanın içinde, Serinlik ayaklarımın üzerindeyken Rüzgarın çıplak kafamı sarmasına izin vermeliyim.
Sonhador, sentirei a frescura aos meus pés. Deixarei o vento soprar na minha cabeça nua...
- Bulduğunda çıplak mıydı? - Evet.
- Estava nua quando a encontraram?
Saçma sapan giyinmiş, yarı çıplak ve çite zincirlenmiş bir adamın yaşlı, kör bir konsey üyesi tarafından tatmin edilmesinin bir nedeni var mı?
Por que razão haveria de estar um homem ridiculamente meio vestido, acorrentado à cerca, a ser masturbado por um funcionário da Câmara idoso e cego?
Çırılçıplak uzandım.
Dormi todo nú. Bom dia, Martha.
Siz evde çıplak dolaşmaya mı çalışıyorsunuz?
Quereis andar nús pela casa?
- Size çıplak arama yapıyorlar mı?
Vão te pegar para revisarte?
Yarı çıplak fotoğrafımı garajda göstererek mi?
Ao mostrar fotografias minhas quase-nua na garagem?
Dalmaçyalı kondüktörün yanındaki yarı çıplak kadın... benim karım oluyor.
Essa é a minha mulher sei-nua pendurada na sua janela. Ao lado do dálmata motorista de comboio.
Kendimi bir masanın üzerine yatırılmış olarak görebiliyorum çıplağım, aklım başımda değil ve onlar benim çıplak ve yardıma muhtaç bedenim üzerinde kimbilir nasıl deneyler yapıyorlar.
Consigo ver-me a mim próprio deitado sobre uma mesa... sem roupas, sem vontade, a ser testado e experimentado e eles a fazerem o que quissesem ao meu corpo nú e desamparado.
Ayak parmaklarımın arasında çiğ damlalarını hissetmek için çıplak ayakla...
Boa festa. Quero andar descalço para sentir o orvalho.
Demek istediğin, çıplak yatmak şeklinde olan mı?
Queres dizer, tipo, juntos e nus?
Bekarım... ve çıplak kadınlara bakmaya ihtiyacım var.
- Sou solteiro. Preciso de ver mulheres nuas.
Bekarım ve çıplak gözükmem lazım.
Sou solteira. Tenho de estar em forma nua.
Çıplak poz vermeyi mi tercih edersin, yaban gelinciğinin seni ısırmasını mı?
Prefere posar nu ou que te remoa um texugo?
Çıplak mıyız?
- Nus?
Yağmur altında çıplak ayak dans mı ettin?
Dançando descalça na chuva?
Bana gerçekleşmemiş... gerçekten söz et biraz. Burası bir hücrede çıplak uyandığım... rüyamdı. Ah, hayır.
Me fale... sobre realidades desapercebidas.
Demek istediğim beni çıplak bırakabilirsin ancak benim takımımı pantolonsuz bırakamazsın.
Quer dizer, posso-me descuidar, mas não vais apanhar a minha tripulação de calças na mão.
Arkadaşımsın, çıplak olacağım.
És minha amiga e eu estaria nua.
- Çıplak mıydı?
- Não.
Sana hepsini çıplak olarak hayal et derdim ama, sanırım çoğunu çıplak olarak gördün zaten.
Diria-te que imaginasse que estão todos nus, mas suponho que já os viu nus à maioria.
Aman Tanrım, koridorda çıplak durup yirmi santimlik sosisli yesen daha az farkedilirsin.
Meu Deus, poderias ser mais subtil se permanecesses nua no corredor a comer uma kielbasa de 10 polegadas.
Sacred Heart'ta bir hastanın iyiye gitmesi her zaman bir kutlama sebebidir, ama bir nedenden dolayı, kafamda parti şapkası yok ve fotokopi makinasının üstünde kıçım çıplak oturmuyorum.
A melhoria de um paciente é sempre motivo para festejo aqui no Sagrado Coração, No entanto, por alguma razão, não estou a usar um chapéu de festa, sentado em cima da fotocopiadora do hospital.
M-11 otobüsünü çıplak halde beklerken görünmemi istediler.
Queriam pôr-me em pêlo à espera do M11.
Bir daha asla tutulmaya çıplak gözle bakmayacağım.
Não voltarei a olhar directamente para um eclipse.
Aman Tanrım, çıplak bir ünlü!
Meu Deus, uma celebridade nua.
Kalan zamanda çıplak durarak gözlerine parti keyfi yaşatacağım.
O resto do tempo vou estar nu e deixar que os teus olhos gozem a festa.
Ben o yatakta onunla birlikte uyumayayım, o çıplak yatıyor.
Eu não durmo nessa cama com ele. Ele dorme nu.
Çünkü bugün hayatım boyunca ilk kez karşınızda çırılçıplak duruyorum.
Porque hoje, pela primeira vez na minha vida, estou diante de vós despido.
Şey, sanırım beni arkadan çıplak olarak görmek bir çeşit şok yaptı onda.
Bem, acho que ver-me assim nu por trás, chocou-a um pouco.
Tıpkı üvey annem gibi çıplak uzandım, şimdi kendimi daharahatlamışhissediyordum.
Entretanto, disse para mim própria que apanhar Sol nua era um prelúdio aos rituais... mas não pude explicar a sensação na cova de meu estômago o sentimento apertado, encaracolado. Estava eu a ensaiar alguma coisa?
"Aman Tanrım kapıda bir çocuk var... duştayken çıplak bedenlerimize bakıyor."
"'Oh, meu Deus. Está um rapaz ali na porta a olhar para nós nuas no chuveiro.'

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]