Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Ş ] / Şansımız var mı

Şansımız var mı перевод на португальский

1,540 параллельный перевод
Şey dans etme şansımız var mı ya da...
Então... achas que há hipóteses de dançarmos hoje à noite?
Şansımız var mı?
Achas que temos hipótese?
Bu saçma bir soru olacak Bud, ama markette silah bulma şansımız var mı?
Essa pode ser uma pergunta boba, Bud, mas... você tem uma arma na loja?
Sapığı zamanında yakalama şansımız var mı?
Quais são as hipóteses de apanhar este psicopata a tempo?
Sence gerçekten bir şansımız var mı?
Achas mesmo que temos hipóteses?
Hey, Profesör hamburger yeme şansımız var mı?
Professor, há hipótese de ter algum hambúrguer no menu?
- Michael'i bulma şansımız var mı?
Algum traço de Michael?
Başka bir şansımız var mı ki?
Que escolha temos?
Başka şansımız var mı? Ne yani?
- Que escolha temos?
Sucre'nin telleri tekrar spreylemesini ister miydim? Evet. Öyle bir şansımız var mı?
Eu também gostaria que o Sucre tivesse jogado outro spray, mas não é uma opção.
Bunu hemen, bugün halletme şansımız var mı?
Há hipótese de tratar disto hoje?
- Şimdi bir şansımız var.
Hendrickje, há algo que o Rembrandt devia saber.
Tamam. Tek sansımız var.
Só podemos fazer uma tentativa.
Acemi şansımız var.
Há apenas uma pequena hipótese.
Tek bir şansımız var çünkü beyninin çorba olma ihtimali var
Mas tenho de te dizer, há a possibilidade de poder causar uma confusão no cérebro
Hala sansımız var.
A janela ainda está aberta.
Bir şansımız var.
Podemos ter hipótese.
Eğer bilgisaayrı çalıştırabilirlerse şansımız var.
Se eles conseguirem pôr o outro computador a funcionar... teremos hipóteses.
Pekâlâ, bir seçim şansımız var.
Temos uma opção.
O silaha ihtiyacımız var. Tek şansımız bu.
Precisamos dela.
- Başka şansımız var mı?
Temos outra opção?
Bununla bir şansımız var.
Com isso, temos uma oportunidade.
Artık onları düzeltme şansımız var.
Temos agora a oportunidade de os corrigir.
O 2500 dolarda hala şansımız var.
Ainda podemos ganhar aqueles $ 2.500.
Dar görüşlü, hiç yardımcı olmayan bir adama rasgeldiniz diyelim, sizce hiç şans var mı, o imajı, bilirsiniz, yıkmanız, ve o sahne değişikliğini yaparak bize yardımcı olmanız konusunda?
Você parace um pouco aborrecido, tipo uma pessoa frustrada, mas acha que há alguma possibilidade de você mudar aquele placar, e dar-nos uma ajuda trocando a ordem das apresentações?
Ama şimdi bir şansımız var tamam mı?
Está bem?
Tapınakta biraz daha şansımız var.
Temos mais hipóteses no templo.
Benim dünyama gelmelerinden ve beni öldürme ihtimalinden çok korktum, sana dürüst olacağım, dışarıda bir yerlerde, senin ve halkının zarar görmesine neden olabilecek ırklar var, ama biz onlardan birisi değiliz, ve onlardan önce bizimle karşılaşmış olmanız, sizin için bir şans.
Medo de quais seriam suas intenções. Medo de que pudessem vir ao meu mundo e me matar. E serei honesto com você, há mundos e raças lá fora... que, sim, desejam fazer mal a você e a seu povo, mas não somos um deles.
Bebeğim, playoff'lar için şansımız var tüm söylediğim bu. Hile yapıyor, tatlım.
Querido, ele tem feito batota.
Buradan kurtulmak için bir şansımız var.
É melhor irem enquanto podem.
Şansımız var ki bilgisayar her dosya için bir yedek oluşturuyor. Yani yok olan dosyayı bir şekilde tekrar bulabiliyoruz.
Felizmente para nós, o computador cria um sistema de testemunho, portanto, com base noutro ficheiro desse programa, podemos recriar o ficheiro corrompido.
Onunla akraba olma şansınız var mı?
Alguma chance de ser parente dela?
Assad'ı safdışı etme şansımız var, bunu kullanmak zorundayız.
Temos a oportunidade de eliminar o Assad, temos de aproveitar.
Ve tüm bunlardan çıkan en güzel gerçekse bu terörist manyakları durduracak doğru politikayı uygulama şansımız var.
E a coisa melhor de todas é que agora temos oportunidade de implementar a política certa para pôr fim a estes terroristas lunáticos.
- Şansımız varmış, bir düzine yaralı var ama hiç ölen olmadı.
Tivemos sorte. 12 feridos, ninguém morreu.
Bundan kurtulmamız için gerçek bir şansımız var.
Satisfeito? Se eu tiver a certeza que isto ficará bem, vou ficar histérico.
Onurumuz olduğu sürece, yurdumuzu geri alma şansımız var demektir!
Enquanto tivermos o nosso orgulho poderemos recuperar o nosso país!
33 numarayı yapma şansımız var ama hemen gitmemiz lazım.
Temos a chance de fazer o número 33, mas temos de ir agora.
Kariyerlerini aşkın önüne koyanlar umarım bu gece aradığınız şeyi bulursunuz. Çünkü bu gezegen üstünde, bir uyanış yaşıyoruz ve hayallerimizi gerçekleştirmek için bir şansımız var.
Aqueles que só pensam nas suas carreiras, espero que esta noite encontrem o que procuram, porque neste preciso momento, neste planeta, é a única oportunidade de converter os sonhos em realidade.
Filmlerde şiddet, TV'de seks... Peki eski o alıştığımız güzel eski moda değerlerimiz nerede? Şansımıza "Aile Babası" var...
É altura das limpezas da Primavera.
Kurtarılmak için sinyal gönderme şansımız var.
Temos a hipótese de enviar um sinal.
Çok fazla ortak noktamız var ve bir şansımızın olduğunu düşünüyorum.
Temos tanta coisa em comum, pode ser que realmente funcione.
Bu sene eyalet kupasında şansımız var.
Tínhamos hipóteses de chegar à final estadual.
Sadece tek bir şansımız var. Bu da hayatına mal olabilir.
Temos uma única oportunidade, e o custo é o de uma vida.
Baştan başlamak için sonunda gerçekten bir şansımız var.
- Existe sim. Finalmente temos uma oportunidade para recomeçar.
O zaman hala şansımız var, eğer bizi oraya götürürsen.
Então ainda temos uma hipotese, se tu nos levares de volta contigo.
Bir şansımız var.
Existe uma hipotese.
Ve burada birden daha az şansımız var.
E este fá-lo-á, se tiver alguma hipótese.
Başka şansımız mı var?
Temos outra escolha?
Bugün burada tarih yazma şansımız var!
Temos a possibilidade de escrever a história!
Ve bunu yapmak için tek bir şansımız var.
Só há uma hipótese para fazer isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]