Bas перевод на русский
103,747 параллельный перевод
Ofisime ulaşabilirsen ofis telefonundan üçe bas.
Если сможешь пробраться в мой кабинет, то нажми тройку на рабочем телефоне.
Artık iki misli sıcak basıyor.
Мне кажется, что у моих приливов есть свои приливы.
Sıcak basıyor.
Жарко.
Basının "Truva Taco'su" adını verdiği bir kaçma girişimiyle sonuçlandı.
Это привело к попытке побега, и пресса прозвала это "Троянским Тако."
Basına ne diyeceğini düşündün mü?
Ты думал, что будешь говорить на пресс-конференции?
Kafa derinin üst kısmını kaldırıp beyindeki basıncı azaltmak için kafatasına delik açıyorlar.
Они снимают верхнюю часть скальпа, Делают отверстие в черепе, чтобы убрать давление на мозг.
- Geri bas!
Не дури и отвали!
Haklı olduğun kanıtlanınca adın bütün dünyadaki her gazetede basılacak.
Твоё имя будет во всех газетах по земному шару, ты будешь знаменит! Не глупи.
YIK'nın mahkum başına federal hükümetten % 20 daha az harcadığını da biliyoruz.
И мы в курсе, что ГИЦ тратило на заключенных на 20 % меньше, Чем федеральное правительство.
Ayrıca başıma bela oldun.
А ты как заноза в моей заднице.
Rahat bırak beni. Git başımdan.
Оставь меня в покое.
Ama düştüğünde de onu yerden kaldırıp, üstünü başını temizleyip hiçbir şey olmamış gibi yapan annelerden olmayın.
Но когда она упадёт... не будьте той мамой, которая поднимет ей, отряхнёт и... притворится, будто ничего не произошло.
Başını yastığa koy.
Ложись на подушку, ложись.
Önce biraz baş ağrısı, kısa süreli hafıza kaybı, hatta berbat halüsinasyonlar bile yaşayabilirsin.
Теперь тебя могут настигнуть первоклассные головные боли, чутка потерянной кратковременной памяти, даже намёк на адские галлюцинации.
Hepimizin başına geldi.
Мы все через это проходили.
Git başımızdan, aşığız. Kostya'yı gördünüz mü? - Cumartesiden beri görmedik.
-
Genellikle anlamazsın çünkü gerçekten aklını kaçırdığında senin tek aklı başında insan olduğundan ve herkesin delirdiğinden eminsindir.
Ты не узнаешь, потому что если это действительно так, ты уверена, что ты единственная нормальна, а у остальных съехала крыша.
Ben ocağın başındayım, siz bu götleklere bakıyorsunuz, o arada millet dışarıda güneşleniyor.
Я, за плитой, вы, смотрите за этой скучной ебаниной пока остальные там солнечные ванны принимают.
Çekil başımdan. Hasta annemle konuşuyorum!
Я говорю со своей больной мамой!
Başından beri dişli olan senmişsin meğer.
И все это время ты один был с зубами.
Ne? Bu kadar başı belada kadın yetmiyor mu?
Для тебя тут недостаточно пострадавших девиц?
Başlı başına bir kelime değil.
Само по себе это не слово.
Rehinelerin başında 20 kadın nöbet tutuyor.
20 женщин там охраняют заложников.
Yüzme programının başındaydı.
Вёл программу в бассейне по фитнесу.
Sağlık teftişi için mesai kısa kesilecek. Saat başında hücrelerinize döneceksiniz.
Работа сокращена сегодня из-за мед осмотра, так что через час вы вернетесь в свои камеры.
Bundan çıkarılan en büyük sonuç, rehinelerin başında duran mahkûmların neredeyse hiç sağ kalmadığıdır.
Полагаю, что я откланяюсь от темы, но заключенные охраняющие заложников, почти никогда не выживают.
Yine de bu rezilliği tek başımıza atlatamayız.
Не считая этого, мы не сможем справится с этим дерьмом в одиночку.
Ya "Harikasın" dedikten sonra bile benliğinin başı ağrımaya devam ediyorsa?
Что, если головная боль не проходит даже после фразы "Ты прекрасна"?
Başına dikkat edin.
Воу, воу, воу, осторожней с головой.
Siktir et başını.
Похуй на голову.
Birini tek başına bir odaya atıp güneş ve insan yüzü göstermeyerek ona nasıl bir ders verebilirsiniz?
А теперь, кто-нибудь, скажите мне, как, бросив кого-то в одиночную камеру И отрезав его от внешнего мира и солнечного света, Вы можете преподать им какой-нибудь урок?
Bir planım var ve göz açıp kapayıncaya kadar yanı başında olacağım.
У меня есть план... и я приеду за тобой прежде чем ты узнаешь.
Başıma ağrı soktun.
Из-за тебя голова начинает болеть.
Yani başından beri ben sana korumalık yaparken sen erkek arkadaşını kurtarmaya mı çalışıyordun?
Так... Всё это время, я была твоим мускулом... в то время как ты пыталась выяснить, как освободить своего парня?
Önünde koca bir tas spagetti, başının üzerinde bir köfteyle şirin fotoğraflarını çekemeyeceğim.
Фотографировать его с тарелкой спагетти, с фрикадельками на голове и... и...
Yine de küçük kızımın başına gelenden daha iyidir.
Это все еще намного лучше, чем то, что случилось с моей девочкой.
- Başın sağ olsun ama çip, teknoloji hepimizi etkiledi.
Сожалею о твоей потере. От этой технологии пострадали мы все.
Kapıları kapatacağımız gün için bir plan yapmalıyız, alıştırma yapmalıyız sadece hayatta kalanlarda ateşli silah olduğuna emin olmalıyız seçilmedikleri için kızgın olan insanlarla baş etme protokolleri çıkarmalıyız.
Нужно подготовиться к закрытию корабля. Продумать каждый шаг, вооружить только тех, кто войдет внутрь. Договориться, как поступать с людьми, которые будут в бешенстве из-за того, что их не выбрали.
- Vücudu radyasyonu kendi başına reddediyor.
Ее тело само справилось с радиацией.
Görevdeyken başına her ne geldiyse suçluluk ya da utanç duymana gerek yok.
Что бы ни случилось с вами за границей, нет никаких причин, чтобы чувствовать вину или стыд.
Hayır, bunu kendi başıma çok daha çabuk çözebilirim.
Было бы неплохо, но на это ушла бы уйма времени. Нет, нет.
– Kendi başınıza mı?
Я быстрее найду решение самостоятельно.
Onu kendi başıma tamamlamak istemem çok mu yanlış?
Относительность - величайшая идея, посетившая меня. Неужели я многого прошу, говоря... что хочу вам вывести конечную формулу?
KARLSRUHE ÜNİVERSİTESİ... bu kadar yoğun basınçla hava verilince doğal gazlardaki hidrojen havadaki azotla birleşerek saf sıvı amonyak üretir.
В процессе атмосферный азот "связывается".
Bu sıradan bir inciri bile beslemeye yetmez. Büyük ölçekli, yüksek basınçlı bir reaktör yapacağız.
Этого недостаточно, чтобы удобрить обычный фикус.
Büyük miktarda amonyak üretmek için gereken basınç dünyadaki her reaktörü patlatır.
версию реактора, который.... Взорвёт город?
Halkın egemenliği. Umalım da halkın aklı başında olsun.
Есть надежда, что люди мыслят трезво.
Aile başına bir somun ekmek.
Хлеб для семей!
En başında bana yardım etmek için yanımdaydın.
С самого начала пути. Я этого не забуду.
Nobel'i kazanmadı bile ama yine de baş sayfalarımızı süslüyor.
Он не получил Нобеля. И всё же красуется на первых страницах.
Lanet gazetenin baş sayfasına!
На первой странице чёртовой газеты!
başın sağolsun 19
başarısız 35
başlayalım 455
başladı 99
başın sağ olsun 33
baskı 31
başlıyoruz 580
başka bir isteğiniz var mı 22
bashir 86
başarılar 28
başarısız 35
başlayalım 455
başladı 99
başın sağ olsun 33
baskı 31
başlıyoruz 580
başka bir isteğiniz var mı 22
bashir 86
başarılar 28
başınız sağolsun 27
bastille 25
başkan 645
baş üstüne 324
başınız sağ olsun 59
başkanı 24
başka bir gün 31
başlayın 254
başkan yardımcısı 27
başarılı 32
bastille 25
başkan 645
baş üstüne 324
başınız sağ olsun 59
başkanı 24
başka bir gün 31
başlayın 254
başkan yardımcısı 27
başarılı 32