Dediğinde перевод на русский
761 параллельный перевод
Doktor Meade, boynu kırılmış dediğinde Bay Rhett tüfeğini kaptığı gibi dışarı koştu ve zavallı midilliyi vurdu bir an için kendisini de vuracağını sandım.
Когда д-р Мид сказал, что у неё шейка сломалась м-р Ретт схватил ружьё и пристрелил бедного пони. Я даже подумала, что он пристрелит и себя.
Kidd bir hikâye dediğinde hikâye demek istemiştir.
И Кидд ожидает полноценный репортаж.
"... biri varsa eğer... " dediğinde ne yapacağımı bilemezdim.
"... по которой эти двое не могут быть соединены узами брака ",.. ... я бы растерялась.
"Yaşayacak 10 yılın olduğunu nereden biliyorsun" dediğinde hepimizin nasıl kahkahalara boğulduğunu hatırlamıyor musun?
Помнишь, мы все смеялись, когда он сказал : "А откуда вы знаете, что у вас есть эти 10 лет?"
Bir daha ki sefer Homer, "Sen ne tür bir hayvansın?" dediğinde... O'na bir maymun olduğunu söyle.
и кoгдa в слeдyющий paз Гoмep cпpocит : "Кaкoe ты живoтнoe?", cкaжи, чтo ты oбeзьянкa.
"Şu adamlardan biri" dediğinde benim gibi eski bir mahkumu mu demek istiyorsun.
"Один из этих людей". Скажи это. Бывшие преступники, как я.
"Hamlet, yumuşak bir Altın Post için yanıp tutuşuyorum." dediğinde,... doğal olarak istediğini bulmaya yelken açtı.
"Гамлет, я ужасно желаю получить мягкое Золотое руно." он, как и следовало ожидать, сразу поплыл искать его.
Çünkü güzelim dediğinde... doğruydu.
потому что когда вы сказали, что вы красивы... это было правдой.
Ama bu kız hiç evlenemeyecek dediğinde de haklıydın.
Но, возможно, ты был прав, когда сказал, что брака у нее не будет.
- Bayan Helm, acaba mahkum "Onu öldürdüm." dediğinde kimden söz ettiğini biliyor muydunuz?
Миссис Хелм, когда мистер Воул сказал : "Я убил ее", вы знали, кого он имел в виду?
... dediğinde irikıyım olan adam yanına gitmiş ve şöyle demiş :
К нему подошел амбал и сказал : "Кажется,.. ... тьi ничего не боишься!"
Marianne "Hava güzel" dediğinde, ne düşünüyor?
Когда Марианна говорит о погоде, о чем она думает.
Evet. İlk dediğinde duyduk. Ama yürümek istemiyoruz, değil mi?
Да, мы услышали вас с первого раза, но мы не хотим, а?
Gülümseyişini gördüğümde, bana Miereveld dediğinde.
Когда я увидел твою улыбку, услышал твое мнение о слове "Миревельд".
Ama yalan makinesi kadını öldürmedim dediğinde doğru söylediğini gösterdi.
Нож был все еще в ее спине, и кровь была на его руках. Компьютер показал, что он не лгал, когда говорил, что не убивал ее.
Bu sadece hatırlamıyorum dediğinde doğruyu söylediğini gösteriyor.
Физиологических изменений нет. Все, что это доказывает, это то, что он говорит правду,
Sen son kez eminim dediğinde, iş bir polisin ölümüyle bitmişti.
В прошлый раз, когда ты был полностью уверен, мы потеряли полицейского. Эй!
Patron biri için "düğmeye basın" dediğinde, düğmeye basardım.
Когда босс говорит "нажать курок", я это делаю.
Philbin, "Ölüm bizi ayırana kadar." dediğinde, o vurmalı.
Выстрелить, когда она скажет : "Пока смерть не разлучит нас".
Burada birine, "Nereye gidiyorsun?" dediğinde.
Здесь, когда ты хочешь спросить, "Куда ты идешь?"
Öyle dostum. Kokain dediğinde bile çıldırıyorlar.
чувак? " Они отвечают :
Oh, adamım, sen o sürahiyi bana getirip, buna iyi bak dediğinde, içki olduğunu düşündüm ve biraz içtim.
Когда ты оставил кувшин, я подумал, что это джин и глотнул.
"Merhaba teyze, bugün harika görünüyorsun" dediğinde... bilirim ki evimi istiyor fakat...
- Не переведено - - Не переведено -
İkimizden birisi yeter dediğinde biteceğini biliyordun.
Ты знал, что все закончится, как только один из нас скажет хватит.
Hamileyim dediğinde bu yüzden benden olamaz diye düşündüm. Çünkü o zaman kendimi kısır sanıyordum.
И когда ты мне сказала, что беременна, то я не думал, что это могло быть от меня, так как предполагал, что мои все были тогда мертвые!
O sana "sen kimsin?" dediğinde, neden ona "sen kimsin?" demedin?
Когда он говорит "Кто ты?", почему ты не сказал "Кто ты?"
Bazı kişiler "Falanca kişi artist olarak doğmuş." dediğinde bu yeteneğin kişinin çabasıyla elde edilmediğini o kişide bunun hep var olduğu gerçeğini vurgularlar.
Иногда мы слышим, как говорят : "Этот человек был рождён, чтобы стать артистом" это делается для того, чтобы подчеркнуть, что воззвание не приобретается как любая другая сила, а изначально присутствует внутри нас.
Ben oyum Orada kimse var mı dediğinde
Я тот самый "кто" когда вы спрашиваете "кто здесь?"
Tek dediğim, beleş içecek için bu kadar asi olacağına,... sana 9'da çıkacaksın dediğinde de olaydın.
Если уж ты решил нарушать правила, то нарушай на полную катушку,.. ... и не волнуйся насчёт напитков.
- Jerry Maguire'da ne derler? - "Merhaba" dediğinde senindim.
Слышал у тебя целая стая птиц.
Varn'ın "başka biri" dediğinde neyi kast ettiğini anladın değil mi?
Вам известно, что подразумевал Варн под словом "другой". Не так ли?
Babam bana öyle dediğinde uyuz olurdum.
Я терпеть не могу когда мой отец зовет меня так.
Federasyon onlara hoşça kal dediğinde başka seçenek bırakmadı.
Когда Федерация оставила их, у них не осталось другого выбора.
Özellikle şey dediğinde... Şöyle bir şey diyordu :
Особенно, когда он упомянул он сказал что то вроде :
Düşündüm de, şey dediğinde.. bu köyün ötesine bakmaları, dışarıda neler olduğuna bakmaları gerek dediğinde dibine kadar haklıydın.
И я думаю, что ты чертовски прав, когда говоришь, что мы должны смотреть дальше этой деревни и посмотреть, что происходит вне ее.
Anneciğim "Bosco" dediğinde bize bir şeyler anlatmak istiyordu.
Когда мама сказала "Боско" она наверное пыталась сказать что-то важное.
"Seni seviyorum" dediğinde verilen lanet cevaplar.
Эта чертовы ответы "я тебя люблю".
Şef O'Brien'ın okumam için bana verdiği dedektiflik romanlarının kahramanları "Bundan daha zor durumlarda kaldık" dediğinde arkadaşları onu hep doğruluyordu.
В детективах, которые шеф О'Брайен дает мне почитать, когда герой говорит : "Мы бывали в ситуациях круче, чем эта", его друзья всегда соглашаются.
Anlaman gereken benim yaşımda biri ölüyorum dediğinde sadece kaçınılmazı kabul ediyordur.
Ты должна понять, что когда человек в моем возрасте говорит, что умирает, он просто принимает неизбежное.
Eskiden insanlar sana aptal dediğinde kızardım.
Это беспокоит меня.
Babası hayır dediğinde onunla kim tartışıyor?
Кто спорит с отцом из-за нее?
Çünkü İsa "çocukların bana gelmelerine engel olmayın" dediğinde kastettiği şey bu değildi!
Когда Иисус говорил, "пустите детей приходить ко мне и не возбраняйте им," он не это имел ввиду.
Evime gelip oğluma "Biri bir şey sorunca cevap vermelisin" dediğinde hani.
Когда вы пришли, сказали моему сыну, что он должен отвечать, когда спрашивают.
Ve tüm Hollywood benim k.. ımı öpebilir dediğinde ülkedeki bütün gençler bu yüzden sana bağlandılar.
Абсолютно. И когда Ты сказал "Весь Голливуд может поцеловать мою задницу,"
Bir şey fark etmez. Mahkemeden içeri girdiğinde ve... "duruşma için hazırım" dediğinde, gerçekten hazır olmalısın.
Когда ты входишь в здание суда, ты должна быть готова.
Bir kız "belki" dediğinde geleceği anlamına geldiğini bilmiyor musun?
Разве не знаешь, что девушки имеют в виду, когда говорят "Возможно"?
Yapma Rach, erkek ararım dediğinde bu illa ki arayacak demek değildir.
Да, Рейч, если парень говорит, что позвонит, это не значит, что он собирается звонить.
Bilirsin, Jerry, birisi, "Kafalara dikkat" dediğinde yukarıya bakmamalısın.
Знаешь, Джерри, когда кто-то кричит "Осторожно, сверху" необязательно смотреть вверх.
Yani köpekleriniz woof woof " dediğinde...
"Илиада" - это качество. И когда ваша собака говорит "гав-гав" - накормите её "Илиадой"...
Basla dediginde, ben 5 metre öndeydim.
К тому времени, когда он сказал "Марш," я был на 9 метров впереди.
"Bir kadını kollamanın nesi yanlış O seni kollar" dediğinde.
Ты заколебался, я это почувствовала.