Isımı перевод на русский
12,813 параллельный перевод
Şifresine ihtiyacım olmadığı anlaşıldı gerçi. Çünkü iş yerindeki bilgisayarını kullanıyordum. Tedbir gereği çıkış yapması gerektiği halde, hiç yapmamıştı.
В общем, мне не нужен был его пароль, потому что я иногда пользовалась его компьютером на работе и он никогда не разлогинивался, хотя было положено так делать
Yine iş yerinde biri kupanı mı kullandı?
Кто-то пил из твоей чашки снова на работе?
Gav, yaptıgım iş gerçekten, insani olan ilişkilerle ilgili.
Гэв, эта работа, что я делаю
Işığı Bay Dennis'ten çaldım ama birazdan döner.
Я украл свет у м-ра Дэнниса, но он скоро вернётся.
- Işığa çıkışın o zaman mı gerçekleşti?
Это тогда ты вышел на свет?
Ama sen böyle bir kampanya yürütmek istiyorsan iş için gereken kız ben değilim sanırım.
Но если ты хочешь проводить такую кампанию, то, может, я не подхожу для этой работы.
Sonrasında şu kadın geldi ve "Fost ve Found"'da yatırım yapmak istediğini söyledi ve benden bu iş için sözcü gibi birşey olmamı istedi.
После ко мне подошла женщина и сказала, что хочет инвестировать в сайт "Усыновленные и найденные", Она хочет, чтобы я стала "лицом" сайта или кем-то вроде.
İyi iş çıkardım ve yükseldim.
Получалось неплохо, и я поднялся.
İş ortağım yok, hatta iş mahkemesinin benimle işi bitene kadar bir işim bile yok.
У меня не будет делового партнера и дела как такового, когда закончится суд.
İkinci adım kendini daha yüksek bir güce adamak. is giving yourself over to a higher power.
Второй шаг - отдаться во власть высшей силы.
Kendi işimi yaptım, Lester'ın işini ve ek iş bulmak için çekip giden Doktor Scully'nin işini yaptım.
Я работала за себя, за Лестера и за д-ра Скалли, когда они ушли искать вторую работу.
İş yerinde votka zulası olan bir herifi çözebilmen lazım. Evet!
Думай как парень, который прячет водку на работе.
Başından beri yakalamaya çalıştığım adamın iş ortağı...
- Партнер того, за кем я охочусь. Джеймса Сэнт-Патрика.
Bölge emniyeti ile iş birliği yapıp.. ... telsizlerimizin uyumlu olduğuna emin olacağım.
Я привлёк местную полицию, убедившись, что мы синхронизировали связь.
Connor'a hiçbir iş yapmadım.
Я ничего не делала.
Siz bunu yaparken ben de birkaç kişisel iş ile uğraşacağım.
Пока ты будешь занят этим, я займусь кое-чем личным.
Neden başka bir iş yaptığımı düşündüğünüze dair hiçbir fikrim yok.
И я понятия не имею, почему вы решили, что я занимаюсь чем-то ещё.
Benden Joan Solodar'ın peşine düşmemi istiyorsunuz. Temiz bir geçmişi var, vergisini ödeyen yerli bir iş kadını. Rüşvetçi, itibarını kaybetmiş bir Şerif'in lafına dayanarak mı geliyorsunuz?
Вы просите меня взять Джоан Солдар, бизнесвумен с чистой бухгалтерией и налогами, основываясь на словах коррумпированного опального шерифа?
Herkesi Jimenez'in yaptığına inandıralım bu işi, böylelikle yarım kalmış iş olmaz.
Мы-то всех убеждаем, что это дело рук Хименесов.
Bunun için de zamanımız olacak. İş başına dönmemiz lazım.
Она никуда не убежит.
Bankaya yatırdığım zaman öyle olacak ama o zamana kadar daha yapacak bir sürü iş var.
- Да, если я положу их в банк. Только у меня куча дел...
Çok iyi iş becerdin, kızım.
Отлично справилась, сестрёнка.
Sen veya adamlarından herhangi birisi bana dokunacak olursa iş arkadaşlarım, bunu hemen polise iletecektir.
Если вы или ваши люди хоть пальцем ко мне прикоснётесь, мои коллеги тут же отправят запись копам.
Ben de tam yoldaydım, vardiyam başlamak üzere de. 367 00 : 21 : 18,963 - - 00 : 21 : 20,505 - İş için mi?
Что ж, я как раз иду туда, смена начинается, так что...
Onun iş bilgisayarı ve kişisel laptobu dışında elektronik bir aleti var mı?
У неё были ещё электронные устройства, помимо рабочего компьютера и личного ноутбука?
Şu konuştuğumuz iş için var mısın peki?
Так ты готов провернуть дельце?
Bak, ben sana yardım edebilirim, ama bu iş için de senin yardımın gerek.
Я могу вам помочь, но для этого мне нужна ваша помощь.
Benim de başarılı olamadığım bir iş var.
И как-то раз я справился плохо.
Isıtayım mı sana?
Тебе разогреть?
Sence bu iş kalıcı olacak mı?
И ты думаешь, у тебя получится сделать так, чтобы это работало постоянно?
Ben iş adamıyım Dedektif.
Я бизнесмен, Детектив.
İnternette araştırdım, anlaşılan gayrimenkul iş yeri alım satımından servet kazanmış.
Я его погуглила, и похоже, он нажил состояние на коммерческой недвижимости.
Hayatımda sadece bir kez ceza davasına baktım onda da ailemin iş yerini kullanarak uyuşturucu kaçırmak için şahsi çekle tanığın birine rüşvet vermiş gibi görünüyorum.
Единственный раз я взяла уголовное дело, и теперь это выглядит как подкуп свидетеля с целью транспортировки наркотиков через семейный бизнес.
Tanımadığımız insanlarla böyle iş yapmayız.
Мы так не работаем.
Olmayacak bir iş için gerçekten hayatımızı riske mi atacağız?
Мы реально рискуем потерять свою жизнь из-за этой сумасбродной погони?
Bu iş için sana üniformalı olarak ihtiyacım var.
Для этого ты мне нужен в форме.
Hatırlarsan onun iş geçmişine dair bir şey bulamamıştım, bir şirket...
Ну, если ты помнишь, я не мог найти никакой информации о его прошлых работах, кроме одной компании...
Ama sonunda burada sıkışıp kaldım, ben de bunu iş fırsatına çevirdim.
И в итоге застрял здесь, решил не терять времени и заработать на этом.
Işık var mı?
Хорошо, получаем свет?
Güneş ışınlarımız hâlâ iş görüyor mu?
Наш солнечный луч работает?
Evet, bir sakat ve eğlence gören, bir kaç canı sıkılmış askerle karşılaştığımda, iş aramak için Eparcy yolundaydım. I was on my way
Да, я ехал в Эпарси, искал работу, когда я перешел дорогу нескольким скучающим солдатам, которые увидели калеку для послеобеденных развлечений.
Ben bir anneyim, bir dükkanım var ve iş aramıyorum.
Я мать, у меня есть магазин, и я не ищу работу.
Tamam mı? Işık daha yeni kırmızı olmuştu ve bu herkesin duracağı anlamına geliyor değil mi?
Правда, сигнал переключился на красный, и я уверена, что это значит, что все должны остановиться, так?
İş arkadaşım, tasarımın çoğunu.. -.. iş arkadaşım Brian yaptı.
Мой коллега, Брайан, придумал большую часть дизайна.
Ve April bana iş teklif etti. Sanırım sen istedin bunu.
И Эйприл предложила мне работу... и как я полагаю, ты попросил ее сделать это.
Isırıldım!
Боже, кусила.
Işıkları söndürme vakti geldi canım.
- Пора выключать свет, милая. - Хватит.
Işığına ihtiyacımız var.
Нам нужен твой свет.
Bu iş bittiğinde Ontari ona yardım ettiğini bilecek.
Когда всё закончится, Онтари узнает, что ты ей помогла.
Aileleri mahvedip mahkemenize adım atan her renkte adamı... hapsedip onlara çocuklarını iyi yetiştirmedikleri konusunda azarlayan sistem yüzünden kendimizi suçlamamız gerektiğimizi ve davalıları suçlamayı bırakmamız gerektiğini gösterin iş arkadaşlarınıza.
Покажите нашим коллегам, что нам нужно перестать винить подсудимых, и начать винить себя за систему, что разрывает семьи, сажая в тюрьму каждого цветного человека, входящего в зал суда, а потом мы ругаем их, что они неправильно воспитывают своих детей.
Benden bu kadar nefret ediyorsan başka bir iş ararım.
Если ты меня так ненавидишь, я поищу другую работу.