Içimde перевод на русский
3,244 параллельный перевод
Belki bir kaçma veya saldırma şansım olur diye içimde küçük bir şey bıraktım, fakat... her şeyim gitti.
Я держу в голове кое-что про запас на случай если придётся убегать или атаковать... но остальное забываю.
Seninki zaten içimde.
Твою я уже испробовал.
Jake, söylemezsem içimde kalır, dün akbaba olayında yaptıkların çok olgunca şeylerdi.
Джейк, должен признать, то, как ты разобрался вчера со стервятником, было очень по-взрослому.
- Bu konuda içimde kötü bir his var.
У меня плохое предчувствие.
- Evet, içimde bir his var.
Да, я... я почувствовал это.
Hep FBI'ın beni izlediğine dair bir his vardı içimde.
Знаешь, я всегда подозревал, что ФБР следит за мной.
Senatör Davis'in bu iş için uygun kişi olmadığına dair içimde güçlü bir his var Özellikle de bu durumdayken.
У меня сильное чувство что сенатор Дэвис не тот человек для этой работы, особенно в этот момент.
Seni içimde hissetmem gerek. "
Ощутить тебя внутри себя.
Ama ne olursa olsun seninle olmak istiyorum. Bu da içimde.
Но я хочу быть с тобой при любом раскладе, Это уже здесь.
# Ama gözyaşları # # benimle içimde yanan bu ateşi # # hafifletmek için asla ama asla dönmeyeceğinin # # korkusunu yıkayıp götürmüyor #
♪ Но слезы не смоют ♪ ♪ Страха ♪ ♪ Что ты никогда не вернешься ♪
Bu adamın birçok şeyden bahsetmediği hissi var içimde.
Мне кажется, что много чего этот парень забыл упомянуть.
Sanırım duygusal olarak içimde, ben hep bir kertenkeleydim anlıyor musunuz?
Я думаю что душой я всегда был ящерицей, понимаете?
Karen'ın öldüğüne dair içimde bir his vardı.
I had the feeling that Karen was dead.
Bu kadın neye bulaştıysa içimde. işler daha da karışacak gibi bir his var.
Независимо от этой женщины у меня такое ощущение что скоро станет жарко
Hala içimde mi?
Он все ещё внутри меня?
Nedense bunun sosyal bir görüşme olmadığına dair içimde bir his var.
Почему у меня такое чувство, что это не визит вежливости?
Ben de inanmıyordum ama içimde çok kötü bir his var.
Слушайте, я и сам не хотел верить, но у меня очень плохое предчувствие.
Tanrı içimde.
Господь во мне!
Vegas'a gitmemeye karar verdim çünkü içimde garip bir his vardı.
Ну, я решил не ехать в Вегас, потому что у меня странное предчувствие.
Bir şekilde bir şeyin olup her şeyi değiştireceğine dair içimde gizli bir umut var.
У меня есть тайная надежда, что что-то случится и все изменится.
Daha önce tanışmışız gibi bir his var içimde.
У меня отчетливое ощущение, что мы с вами где-то уже встречались.
- Sadece içimde kötü bir his var.
- У меня очень плохое предчувствие.
Yaptığım kahvaltıyı içimde tutamayıp gömleğimi mahvetmiştim.
Я не смог удержать в себе свой завтрак. Испортил футболку.
Beni öldüren sizlerdiniz bu yeteneği içimde gizli tutmaya zorlayarak.
Вы единственные, кто убивал меня, Заставляя держать меня этот дар внутри.
Neden bu konu hakkında Felicity'nin yeni arkadaşından fazla şey biliyormuşsun gibi bir his var içimde?
Почему мне кажется, что ты знаешь об этом больше, чем новый друг Фелисити?
Nefret o gece içimde büyüdü.
В ту ночь во мне зародилась ненависть.
Ne istiyorsun? Düşünüyordum da, içimde birbirimizi tekrar göreceğimize dair kötü bir his var.
В чем дело? что мы с тобой встретимся снова.
Başarabileceğim şeyler içimde değil dışımda benim.
Что пределы того, чего я могу достичь, не внутри меня, а снаружи.
Çocuklar, o deniz fenerinde durup o kıza bakarken içimde bir şeyler olduğunu hissettim. Tüm yetişkinlik hayatımda ikinci kez başıma gelen bir şeydi.
когда я стоял на том маяке что произошло со мной лишь однажды за всю мою взрослую жизнь.
Ama içimde bebeğini istiyorum Will.
Но я хочу твоего ребенка, Уилл.
Biliyorsun, Catherine, bir süre daha buralarda olacağına dair içimde bir his var.
Знаешь, Кэтрин, У меня такое чувство, что ты останешься здесь на некоторое время.
Belki de bu yüzden içimde Henry ile ilgili atamadığım bir his vardır.
Может, поэтому я никак не могу избавиться от ощущения, что с Генри что-то не так.
Içimde bir şey varmış gibi öyleydi.
Было похоже, что кто-то другой внутри меня.
Ama içimde onun kullandığına dair bir his var.
У меня такое чувство, что она пользовалась.
Pekâlâ! Bu içimde biraz da kedilik var demek oluyor.
Это просто значит, что я на одну шестнадцатую кошка.
İçimde piyasayı taşırdığınıza dair bir his var.
Я как чувствовал. Вы наполнили рынок.
İçimde bunun özel bir önemi olduğuna dair bir his var.
Чувствую, что у этой особая значимость.
İçimde kötü bir is var.
У меня плохое предчувствие.
İçimde duruyor ve beni değişiklik istediğim için yargılayamazsın.
Заперев меня здесь, ты не можешь обвинить меня в желании повеселиться.
İçimde kötü bir his var.
У меня плохое предчувствие.
İçimde kötü bir his var demiştim.
Говорил тебе, у меня плохое предчувствие.
İçimde aniden bir enerji ve nefret hissedip ani bir tepki verdim, tamam mı?
Я почувствовал внезапный.. прилив энергии и затем ярость и.. я отреагировал, ясно?
İçimde kontrolü elimde tutmamı sağlayan, yakıcı bir açlık ile yaşıyorum. Ama elime avucuma ne geçmiş?
Я живу с этим ужасным чувством голода внутри, который позволяет мне держать все под контролем, но что я должен показать для этого?
İçimde bir sıcaklık yükseldiğini hissederim.
Я чувствовал внутри себя тепло.
İçimde kötü bir his var.
Просто у меня очень плохо предчувствие.
İçimde yok diyorsan başka.
Разве что тебе это не под силу.
İçimde kötü bir his var.
Что-то мне это все не нравится.
İçimde oğlunun kalbini taşıyorum.
Сердце твоего сына в моей груди.
İçimde kötü bir his vardı.
У меня плохое предчувствие.
İçimde küçük bir Jamaikalı vardır ve performansınız ona dokundu.
Так как во мне есть немного ямайского, ваше исполнение тронуло меня до глубины души.
İçimde açığa çıkmayı bekleyen daha iyi, daha kibar bir taraf yok.
Нет более доброй и милой версии меня, которая ждет, когда ее выпустят наружу.