Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ O ] / Onu göremiyorum

Onu göremiyorum перевод на русский

293 параллельный перевод
- Ne tarafa doğru gitti? - Buradan atlamış olmalı. - Onu göremiyorum.
- Спрыгнул здесь.
Burada onu göremiyorum.
Я его что-то не вижу.
Onu göremiyorum!
Где там Кикутё?
Onu göremiyorum.
Я её не вижу.
Onu göremiyorum.
- Где он? Я его не вижу.
Neden onu göremiyorum?
Почему я не могу её увидеть?
Bir tanesi yer değiştirdi. Artık onu göremiyorum.
Один из них вышел, я не знаю, где он.
Dikkat et. - Onu göremiyorum.
Я не вижу его!
Onu göremiyorum!
Я не могу встретиться с ней.
Henüz onu göremiyorum, ama orada olduğunu biliyorum.
Я его не вижу, но знаю что он там.
Onu göremiyorum.
Ну, я его не вижу.
Seni görüyorum, ama onu göremiyorum.
Я вижу тебя, но я не вижу его.
- Onu göremiyorum.
- Я ее не вижу.
Bazen ona bir şey söylemek için arkamı dönüyorum ama onu göremiyorum. Bir an için neden göremediğimi unutuyorum.
Иногда обернусь сказать ей что-нибудь, а ее там нет и где-то на секунду, я не могу понять, где она.
Onu göremiyorum!
Я нихрена ее не вижу!
Onu göremiyorum.
Плохо видно.
Onu göremiyorum.
Я его не вижу
Yüce leydim, artık onu göremiyorum...
Великая госпожа, я его больше не вижу...
Onu göremiyorum bile.
Я его даже не вижу.
Onu göremiyorum!
- Я не вижу её!
Sadece bir insanın başka bir insanla konuşması... nasıl suç oluyor, onu göremiyorum.
Просто я не вижу преступления в том, чтобы говорить с человеком по-человечески.
- Onu göremiyorum.
Я просто этого не вижу.
Hayır, onu göremiyorum.
Ну, это все что я вижу.
Onu göremiyorum.
Я не вижу его.
Onu göremiyorum!
Я его не вижу! Я его не вижу!
Onu göremiyorum.
Не понял.
- Onu göremiyorum.
- Я её не вижу.
Oğlum benden kaçıyor, onu göremiyorum.
Он совсем меня забыл и не приходит.
Onu göremiyorum!
! Я ничего не вижу!
Uyluk atardamarı kanıyor, ama onu göremiyorum.
Это бедренная артерия, но я не могу ее найти.
- Göremiyorum onu!
– Я её не вижу!
- Onu göremiyorum. - Ayrılalım.
Его нигде не видно.
Gözlüğüm olmadan göremiyorum... ve onu onlardan geri almalıyım.
Без моих очков я совсем ничего не вижу,... и мне нужно вернуть их назад.
Onu göremiyorum Clyde.
Я ее не вижу!
Jacob nerede? Onu göremiyorum!
Где Якоб, я его не вижу.
Onu çok iyi göremiyorum.
Я плохо его вижу.
Onu göremiyorum.
Я его не вижу.
Onu isimsiz, göçebe bir soytarıyla değiştirme gereği göremiyorum.
Не вижу резона променять его на какого-то бродячего, незнаменитого, паясничающего...
Göremiyorum onu.
Я их не вижу.
- Onu göremiyorum.
Не знаю, я ничего не вижу.
- O zaman onu neden göremiyorum?
Тогда почему я не могу его видеть?
Onu gerçekten istediğini göremiyorum.
Я не чувствую, что ты этого действительно хочешь. 1237 01 : 11 : 08,827 - - 01 : 11 : 12,188 Ты смотришь на него как на обычное яблоко, да, но ты должна хотеть его.
Onu aşağıda bahçede göremiyorum.
Я не вижу его на дороге.
Tuhaf ailesine rağmen onu yakından tanımakta bir sakınca göremiyorum.
Хотя с семьей ей не слишком повезло. Я бы хотела узнать ее поближе.
TRETlAK RUSYA'Yl SİLAHLANMAYA ÇAĞlRDl! - Onu göremiyorum.
Я его не вижу.
- Yani, onu hiç ortalıkta göremiyorum.
- Я имею в виду, его никогда нет.
Onu göremiyorum.
Я не вижу ее.
Onu istediğim kadar sık göremiyorum.
Воспоминания от поездки должны сохраниться до следующего раза.
Ağzının içini artık göremiyorum. Ben bütün gece ayakta onu izliyorum. Ve hapları yutuyor mu bilmiyorum.
Я не сплю всю ночь, смотрю на него и не знаю, проглотил он их или нет.
Anne, "kenar" neresi, onu bile göremiyorum.
Мам, знать бы, где тут обочина.
Onu göremiyorum bile.
Я жe eго нe вижу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]