Sadece benim перевод на русский
3,802 параллельный перевод
Kardeşi ve bütün saygımla ile, Ben sadece benim ortağı bulmak ve eve gitmek istiyorum Evet, ben, seni duyuyorum.
- Что ж, я слышу тебя, брат, и при всем моем уважении, я просто хочу найти моего напарника и поехать домой.
Sadece benim konuşmamın senine odaklan.
Просто сфокусируйся на звуке моего голоса.
Ben sadece benim aklıma gelmedi...
Просто говорю, что я не...
Bugün sadece benim sayemde hayattasın.
Единственная причина, по которой ты сегодня жива - благодаря мне.
Sadece benim için onunla konuşacak birine ihtiyacım var.
Мне нужен тот, кто за меня поручится.
Ama bu sadece benim...
Но это только...
Hata benim, sadece benim.
Ошибка моя и только моя.
Çünkü Millie sadece benim sorumluluğumda, değil mi?
Потому что только на мне лежит ответственность за Милли, не так ли?
Sadece benim için birşeyler hissetmeni istemiştim.
Я хотела, чтобы ты чувствовал что-нибудь ко мне.
Sadece benim nişanlım değilsin.
К сведению, ты не просто мой жених.
Listede sadece benim ailemin soyadı var.
Моя фамилия единственная.
Sadece benim güvenilirliğimi zedelemekle kalmadın gazetenin tüm itibarını da tehlikeye atmış oldun.
Ты подрываешь не только мое доверие, ты угрожаешь всей газете.
Ve sonra, bam, o sadece benim düğmeleri itmek istiyorsunuz ve beni sinirlendirmeye.
А потом бац, он находил мои больные места и выводил из себя.
Gizlilik bir anlaşmadır sadece benim ve görüştüğüm kişiler arasında değil aynı zamanda benim ve Tanrı'nın arasındadır.
Обязательство о неразглашении. не только между мной и теми, кого я консультирую, но также между мной и Господом.
Bilirsin... Bu sadece benim buradan bir sonraki uçağa atlamak istiyorum yapar havaalanında olmak, hakkında bir şey var.
Знаешь... когда я бываю в аэропорту, мне всегда хочется сесть на ближайший рейс и свалить отсюда.
Sadece benim güvenlik görevlisi erişimi vardır.
Только охрана имеет доступ.
Sakin ol, sadece benim.
Успокойся, это я.
Benim de sadece benim görebildiğim bir arkadaşım var.
У меня тоже есть друг. Его никто не может видеть, только я.
Neden bu şeyi parka taşımaktan sonra büyü kullanmak sadece benim aklıma geliyor?
Почему эта мысль пришла ко мне только после того, как мы тащили это штуковину через весь парк, мы, ведь, могли использовать магию.
Bazı insanları çok iyi okuyabiliyorum diğerleri ise sadece benim için bir boşluk.
Некоторых людей я могу читать с легкостью, а другие пустые для меня.
Bizim evde çay içen sadece benim.
У нас дома чай пью только я.
Benim... Benim değil, sadece... Biri için ona göz kulak oluyorum.
Это не... это не мое, я просто... я просто берегу его для кое-кого.
Uh... bakım ve benim, ah, istihdam durumunu takdir ben... Evet, hayır, ben sadece ne kadar I... söyleyerek oldu.
Да, нет, я просто говорил, насколько я... забочусь и ценю свой статус работы.
Sana göstereceğim bir şey var. Sadece sen seyredeceksin. Benim mekanımda.
У меня есть кое-что тебе показать, только тебе, у меня дома.
Sen sadece bana benim için çok önemli olan birini hatırlatıyorsun.
Ты просто напоминаешь меня о том, кто мне очень важен.
Evet ben sadece, yani benim Kevin adında bir kuzenim var ve bu biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bunun yerine beni- -
Ага, но знаешь, просто моего кузена зовут Кевин, и это может создать небольшую путаницу, мы могли бы просто...
Benim için onlara bak sadece.
Позаботься о детях.
Benim dudaklarım sadece.
Это просто мои губы.
Lütfen hissettiklerimiz hakkında olanlar hakkında falan konuşmadan durabilir miyiz çünkü bunu asla öğrenemedim ve bu benim gerçekten ödümü patlatıyor o yüzden sadece burada oturup duramaz mıyız?
Пожалуйста, мы можем не говорить о наших чувствах, о том, что случилось, и, типа, о статусе... потому что я никогда это не проходила и... и это действительно заставляет меня хотеть выпрыгнуть из моей кожи, так что... мы можем просто посидеть и все?
Sadece sekiz tabak akşam yemeği... sorun olmaz benim için.
Я могу обойтись... ужином из восьми блюд.
Ben senin evine geldim, ve sen benim evime geldin, sadece içeriye girmeyi reddettin.
- Нет, нет. Я был в твоей квартире и ты подъезжала к моей, просто отказалась зайти.
Evet. O sadece bir nokta benim için orada olmak için yapar.
Он просто старается быть рядом.
Benim fikrime göre sadece bir arada değildik birbirimizin hayatta kalmasını sağlıyorduk.
По моей оценке, мы не просто "сосуществуем", а зависим друг от друга.
Sadece biraz... Olabilsen... Bilemiyorum, benim için biraz sevecen olabilirmisin?
Ты можешь... побыть... я не знаю, милым со мной, что ли, хотя бы минуту?
Lütfen benim için, sadece bir kaç dakikalığına?
Всего несколько секунд, пожалуйста?
Sahneye çıktığım her seferinde sadece yürüyüş ayakkabısı ve yaprak olurdu, bu benim için çok yanlış.
Каждый раз на сцене мы просто...
Sadece senin ve benim için.
Это же для тебя и меня.
Sadece... en azından benim için birşeyler hissetmeni dilerdim.
Я просто... хочу, чтобы ты хоть что-то чувствовал ко мне.
Benim sadece onları haksız çıkarmam gerekiyor.
Пока я не докажу им обратное.
Benim sadece yedi arkadaşım var...
У меня было лишь семь товарищей...
Bu benim için çok önemli, sadece normal ol.
Это очень важно для меня, чертовски важно!
Sadece- - Benim kapatmam lazım ya.
Просто. Слушай, мне нужно идти.
Ortada sadece senin ve benim ölümüm var.
Только смерть... Моя и твоя.
Sadece senelerdir aldığın şan ve dans derslerine ve gay Broadway babalarının tek çocuk ilgisine rağmen benim de, senin kadar iyi olduğumu kabul et.
Просто признай, что, хоть у тебя были годы уроков вокала и танцев, а твои папочки-геи, помешанные на Бродвее, обожали свою единственную дочурку, признай, что я ничуть не хуже тебя.
Yarısı benim mürettebat sadece yüzden, beni bırakmak...
Половина моей команды только что уволилась, так что...
Sadece çok gerginim bu toplantı benim için çok önemli.
Я напряжен, потому что эта встреча очень важна для меня.
Benim yaptığım sadece bir katil yakalamaktı.
Я ловила убийцу всего лишь.
Sadece... benim için ne kadar önemli olduğunu bilmeni istiyorum.
Я просто... хочу, чтобы ты знала, как много ты значишь для меня.
Bir saniye, sen sadece kendi lafların için benim sesimi taklit ediyorsun.
Нет, подождите. Ты просто моим голосом свои слова говоришь.
Sadece bir Tony var. Sen benim gibi olamazsın ezik.
Тони только один, и ты - это не я, неудачница.
İşleri sadece kendin için değil benim için de mahvediyorsun.
Ты не только для себя все разрушаешь, ты разрушаешь и для меня тоже.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449