A little privacy Çeviri Türkçe
338 parallel translation
Can't a body have a little privacy around here?
Mahremiyete saygı diye bir şey kalmadı mı?
Can't I have a little privacy?
Biraz mahremiyetim olmalı, değil mi?
To give us a little privacy for a while.
Bir süre rahatsız edilmemek için.
Over here, where we can have a little privacy.
Burada, onunla özel konuşacağım.
I think these gentlemen would like a little privacy to kick things around.
Sanırım bu beyler işleri halletmek için özel görüşmek isterler.
Well, where else could I get her a room with a little privacy?
Pekala, başka nerede küçük özel bir oda bulabilirim?
I think we'll have a little privacy.
Sanırım biraz gizliliğe ihtiyacımız var.
Got ourselves a little privacy.
Kendimizi biraz gizledik.
Gotta give the family a little privacy now, okay?
Aileyi artık yalnız bırakalım, tamam mı?
What's taking so long? I wanted to have a bath and a little privacy.
Daha ne kadar sürecek?
Just closing for a while, for a little privacy.
Bir süre gizlilik için kapatıyoruz.
Let's sit and have a little privacy.
Gel şöyle oturalım da rahatsız edilmeyelim. - Teşekkür ederim.
No, just a little privacy!
Hayır, yalnızca baş başa bırakın!
They probably just wanted a little privacy.
Muhtemelen sadece biraz yalnız kalmak istiyorlar.
Would you like to use my office, for a little privacy?
Özel konuşmak için ofisimi kullanmak ister misiniz?
Good. - So if you just excuse us, we'd like to have a little privacy.
- Kusura bakmazsanız biraz mahremiyet gerekecek.
Give us a little privacy, guys.
Bize biraz izin verir misiniz?
So we got a little privacy in here.
Yani burada biraz dokunulmazlığımız var.
COULD YOU JUST GIVE US A LITTLE PRIVACY PLEASE?
Bizi yalnız bırakabilirmisiniz acaba?
- Can't I have a little privacy?
- Birazcık mahremiyetim olamayacak mı?
Obviously we were looking for a little privacy.
Biraz yalnız kalmamız gerekiyordu.
Come on, everybody, let's give them a little privacy.
Haydi millet biraz mahremiyet tanıyın onlara.
Who knows, maybe we'll be able to find a little privacy.
Kim bilir belki de küçük bir mahremiyet alanı buluruz.
How about a little privacy?
Biraz mahremiyete ne oldu?
Can I have a little privacy, please?
Beni yalnız bırakabilir misiniz lütfen?
I'd like a little privacy around here if I can get any.
Bize biraz müsaade ederseniz iyi olur.
We could use a little privacy.
Sanırım biraz özel konuşuyor.
Can we have a little privacy, please?
Bizi biraz yalnız bırakabilir misin, lütfen?
I'd like a little privacy.
Mahremiyet istiyorum.
A little privacy, please. Thank you.
Bizi yalnız bırak lütfen.
- Yes, I am. And it would be nice to have a little privacy around here for a change.
Bazen bu evde insanın özel hayatı olması daha iyi olurdu.
At least we had a little privacy.
En azından biraz özelimiz vardı.
Can I have a little privacy please?
- Biraz yalnız kalabilir miyim?
How about a little privacy here?
Perdeyi açmaya mecbur musun?
A little privacy.
Gözden uzak olur.
Give me a little privacy. I've got to think.
Beni biraz yalnız bırakın, düşünmem lazım.
You should have a little privacy.
Sanırım biraz mahremiyet hakkınız.
They need to get the message that we have our own lives... and we're entitled to a little privacy!
Artık kendimize ait bir hayatımız olduğunu ve biraz mahremiyet istediğimizi anlamaları gerekiyor.
I just came to apologize, but I need a little privacy here.
Özür dilemek için geldim, ama biraz yalnız kalsak.
Well, it looks like those two could use a little privacy.
Biraz yalnız kalsalar iyi olacak.
Just give me a little privacy, okay, uh... babboo?
Bana birazcık izin ver, tamam mı? Babboo?
Secrets require a privacy that our little home did not provide.
Sır saklamak için evimizde sahip olamayacağım mahremiyete ihtiyacım vardı.
Just a wee little drop in the privacy of our own little room isn't gonna hurt us. Behaving ourselves.
Uslu durduk.
Do you got one with a little more privacy?
Biraz özel konuşmama izin verir misiniz?
Monsieur, all I require... is a phone, my little bag of tools and some privacy in which to work.
- Mösyö, tüm ihtiyacım bir teleförn küçük alet çantam ve çalışabilmem için biraz gizlilik.
You gotta tell these guys that I gotta have a little bit more privacy.
Biraz yalnız kalmam gerektiğini bu adamlara söylemelisiniz.
This sweet little fish called the grunion swims up out of the ocean onto the beach, for a moment of privacy for his mating ritual.
Grünyon denen bu minik tatlı balıkçık okyanustan gelir bir anlık bir çiftleşme ayini için plaja çıkar.
I look forward to resuming our conversation when there's a little more privacy.
Sohbetimize devam edebilmeyi dört gözle bekliyorum baş başa kalabileceğimiz bir zamanda.
There's nothing wrong with me that a little peace and privacy wouldn't cure.
Bir parça huzur ve mahremiyetin tedavi edemeyeceği bir rahatsızlığım yok.
We're just going to go to the old gym... for a little bit of privacy.
Birazcık mahremiyet için eski spor salonuna gidiyoruz sadece.
You know, Captain, I've always wanted a little more privacy.
Bilirsiniz Kaptan, ben her zaman yalnızlığı istemişimdir.
a little bit more 67
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little while ago 61
a little 1985
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little to the left 38
a little late 32
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little while ago 61
a little 1985
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little to the left 38
a little late 32