English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / A lot worse

A lot worse Çeviri Türkçe

1,167 parallel translation
One things for sure. It could have been a lot worse.
Daha kötüsü de olabilirdi, orası kesin.
It looks a lot worse than it really was.
Aslında göründüğü kadar kötü değil.
Things have gotten a lot worse in the ten days since they've been gone.
Onlar gittikten sonraki on günde her şey daha kötü oldu.
If it's the wormroot, it's gonna get a lot worse.
Eğer kurt kökü yüzündense, daha da kötü olacaktır.
If we leave before weapons and sensors are repaired, we'll get a lot worse than that.
Eğer gitmeden önce silahları ve sensörleri onarmazsak, bundan daha kötü durumda olacağız.
Seems the Russians liberated one a lot worse.
Galiba Ruslar bundan daha beter bir tanesini bulmuşlar.
If you ever lie on me again, I'll fuck your punk ass up a lot worse than this.
Eğer bana bir kez daha yalan söylersen, bu kez olduğu gibi kıçını kolay kurtaramazsın.
Perpetuating a hoax and lying to my face? It sounds a lot worse when you say it.
Arkamdan iş çevirip yüzüme baka baka yalan mı söyledin?
It's a lot worse.
Bu bir hata
It could be a lot worse.
Daha kötüsü olabilirdi.
I've had a lot worse.
Daha kötü yaralandığım olmuştu.
The universe can be a dangerous place, Breyon. There are a lot worse places than this.
Breyon evren tehlikeli bir yer olabilir, Buradan çok daha kötü bir çok yer var.
That's gonna be a lot worse in two days.
İki gün sonra daha kötü olacak.
Besides, you'd have to do a lot worse to undo how very proud I am of you today.
Ayrıca seninle öyle gurur duyuyorum ki, bunu bozmak için daha beterini yapman gerekecek.
These people are suffering from something a lot worse than cultural contamination.
Bu insanlar kültür kirlenmesinden daha kötü bir şey yüzünden acı çekiyorlar.
Doctor, Peter's drug rash is getting a lot worse.
Doktor, Peter'ın ilaca alerjisi artıyor.
So long as she does good in school, things could be a lot worse.
Meadow'un dersleri iyi gittiği sürece bundan iyisi olamazdı.
Well, it gets a lot worse.
Ama, çok daha kötüleşiyor.
I saw these two couples on the "Jerry springer" show that screwed up a hell of a lot worse than we did.
Bir televizyon programında bizden çok daha kötü bir durumda olan iki çift vardı.
But I supposed it could've been a lot worse.
Daha kötü olabileceğini düşünemiyorum.
A lot worse.
Çok daha kötü.
I stood a lot worse for years.
Ben yıllarca daha beterini gördüm.
[Fennell] The Okinawans fared a lot worse from the Japanese than they did from us. We weren't out to rape and murder.
Okinawalı'lar bizden daha çok Japonlardan çekmişlerdi, çünkü biz tecavüz ve cinayet peşinde değildik.
You could do a lot worse than being a barber.
Bir berber olmaktansa daha kötüsünü yapabilirsin.
- Could've been worse. - Could've been a lot worse. - Could've been Eric Harris.
Daha kötüsü de olabilir ve başım belaya girebilirdi.
It could all have been a lot worse.
Daha kötüsü olabilirdi.
Something a lot worse.
Çok daha kötü bir şey.
I deserve a lot worse.
Çok daha kötüsünü hak ediyorum.
It could have been a lot worse.
Çok daha kötü olabilirdi.
Yeah, seriously, personal humiliation could've been a lot worse than the public kind.
- Evet, gerçekten. Kişisel aşağılanma, halk içinde aşağılanmaktan daha kötü.
Now, it could have been a lot worse.
Çok daha kötü olabilirdi.
Could've been a lot worse.
Çok daha kötü olabilirdi.
A polaric burst that could short-circuit a shuttlepod... could do a lot worse to your nervous system.
Polarik patlamalardan birisi mekiğe isabet edebilir... Daha kötüsü sinir sisteminize zarar verebilir.
My home planet's a lot worse than this one.
Benim gezegenim bundan çok daha beter durumda.
- You deserve a lot worse.
- Daha kötüsünü hak ettin.
Seen a lot worse in the war
Savaşta çok daha kötülerini gördüler.
- It's no biggie, and this looks a lot worse than it is.
- Büyük bir şey değil. ... olduğundan daha kötü görünüyor.
It's gonna get a lot worse.
Daha da beter olacak.
That'd be a lot worse than being a goddamn gimp.
Bu kahrolası bir topal olmasından daha kötü olurdu.
YOU COULD END UP WITH A LOT WORSE.
Daha kötüsüyle de eşleştirebilir.
I talked him out of doing a hell of a lot worse.
Çok daha kötüsünü yapmaktan vazgeçirdim.
And then, things got a whole lot worse.
Sonra, işler daha da köüleşti.
The D.A.'s office has made worse deals. We see murderers out on the street in less time for reasons with a lot less... validity every day.
Savcılık her gün daha kötü anlaşmalarla katilleri salıveriyor.
There are a lot of people who'll say that she left the world a worse place than when she came into it.
Pek çok insan kızım dünyaya gelmeden önce dünyanın daha güzel bir yer olduğunu söyleyebilir.
You've embraced a lot of men far worse than him :
Ondan daha kötü bir sürü kişiye kucak açtın.
Boy, I done had a whole lot of men tougher than you, that called me worse, didn't make it to old.
Evlat, senden daha sert adamlar siktim, bana ihtiyar demen beni daha kötü yapmaz.
And things just got a whole lot worse.
Durum çok daha kötüleşti.
Later on, it got a whole lot worse.
Sonra herşey daha da kötüleşir.
Well, you gave in just in time because, I was about to transition out of baby talk and into my Louis Armstrong voice, and that, my friend, is a whole lot worse than baby talk.
Baskıyla yapılmıştı. Tam vaktinde pes etmişsin, çünkü bebek konuşmasını bırakıp Louis Armstrong sesiyle konuşmaya başlayacaktım.
It could've been a lot worse.
Daha kötüsü de olabilirdi.
HER DRINKING. WHICH HAS GOTTEN A LOT WORSE SINCE DADDY DIED.
Bu arada babam öldüğünden beri daha beter oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]