And at night Çeviri Türkçe
5,711 parallel translation
And at night you could hear blood-freezing walls,
Ve geceleri, kanını donduran sesler duyabilirdin.
The tough guy who thinks he can mess around with our stuff at night is about to find out that going to camp isn't all fun and games. Understood?
Gece bizim eşyalarımızı karıştıran cesur arkadaş birazdan kampın sadece eğlence ve oyunlardan ibaret olmadığını öğrenecek.
Mum's getting a solicitor, so you'd better stop playing music all night and start teaching me guitar or you'll be locked up.
Annem avukat tutuyor, bütün gece yüksek sesle müzik dinlemeyi kessen ve bana gitar çalmayı öğretsen iyi edersin. Yoksa hapse atılacaksın.
He climbs the wall at night and looks in through their bedroom window.
Gece duvarlardan tırmanıp yatak odalarının camlarından içeri bakıyormuş.
Eventually I'm released from the halfway house to home confinement, where I can only go from home to work, so I get to walk across the alley every morning and across the alley back home at night, and that's it.
Nihayet uyum sağlama evinden sadece işe gidebileceğim evime dönmüştüm. Her sabah işe gidiyordum ve geceleri eve geri dönüyordum ve hepsi bu.
I'm going to roll my window up. Then I'm gonna drive away and you're gonna go home to your daughter, and every few years, you're gonna look at her face and know that you're alive because you chose not to go down a certain road on a certain night, that you chose to walk into the light instead of into the darkness.
Camımı kaldıracağım ve yoluma devam edeceğim sen de evine, kızının yanına gideceksin ve birkaç yıl sonra, onun yüzüne bakıp bir gece, bir yola girmemeyi seçtiğin için yaşadığını karanlık yerine aydınlığa doğru yürüdüğünü hatırlayacaksın.
They already got the kitchen, and they got the best seats at movie night.
Mutfağı zaten aldılar film gecesinde en iyi yerleri aldılar.
And then, of course, we have company keeping under the stars at night.
Sonra da tabii ki yıldızların altında gece vakti yarenlik ederiz.
Day and night, casting your sweets at this fellow and that.
Gece ve gündüz sen eğlencelik dostlar seçiyorsun.
What's more, the Earth is warming more at night than in daytime, and more in winter than in summer.
Bunun yanında Dünya, geceleri gündüzlere oranla daha fazla ısınırken kışın da yaza kıyasla daha fazla ısınma görülüyor.
I'm representing a number of families in the class action suit against Bonford Coal, and I'm gonna be organizing a closed-door meeting with the victims'families at Sherry's Diner at 7 : 00 p.m. on Monday night.
Bonford Kömür Şirketi'ne karşı açılan toplu davada diğer aileleri ben temsil ediyorum ve kurbanların aileleriyle Pazartesi akşamı saat yedide Sherry'nin Yeri'nde gizli bir toplantı ayarlıyorum.
It's Halloween and this is the night where Phears will be at his strongest.
Bugün cadılar bayramı ve Phears'in olabileceği en güçlü zaman bu gece.
You don't take your blazer off at night, and you don't talk about your day with him, and he never gets to touch your boobies.
Geceleri ceketini çıkartmıyorsun, Ve günün hakkında babamla konuşmuyorsun, ve memişlerini hiç elleyemiyor.
And then last night, at one of the galas that we host,
Dün gece ise ev sahipliğini yaptığımız galalardan birinde çok eğlenceli genç bir arkadaşla konuştum.
If at the end of the night, there is absolutely no one left in this bar and I am fall-down drunk and you have somehow shaved off that disgusting beard and changed your entire physical appearance, I will think about maybe going home with you.
Eğer gecenin sonunda, barda kesinlikle kimse kalmazsa ve ben çok fena sarhoş olursam ve sen şu iğrenç sakalını bir şekilde kesersen ve tüm görünüşünü değiştirirsen belki seninle eve gitmeyi düşünebilirim.
And at night, before I drift off to dreamy land,
Geceleyin masal ülkesinde uykuya dalmadan önce duvarda kedi çizimlerimin hemen yanındaki şüpheli listesine bakarım.
Calling me late at night and early in the morning.
Beni gece geç saatte ve sabah erkenden aramana. Ne?
Aunt Rita still call up drunk in the middle of the night - ranting and raving?
Rita teyze halen gecenin bir yarısında sarhoş halde arayıp saçma sapan atıp tutuyor mu?
She showed up at the church last night and... she needed help, and I let her stay the night.
Dün akşam kilisede ortaya çıktı ve yardıma ihtiyacı vardı, ben de gece kalmasına izin verdim.
Pretend with my little sister, I'd... bathe her and feed her and tuck her in at night.
Küçük kızımla olmak, onu yıkamak, beslemek geceleri üstünü örtmek istemiştim.
And she gets a little screwy at night, so I don't wanna surprise her.
O yüzden sürpriz yapmak istemem.
But after last night and getting you arrested and almost thrown in jail, it's not what I signed up for.
Ama dün geceki olaylar ve senin neredeyse tutuklanıp hapse atılmandan sonra ben bunun için katılmadım.
I landed my biggest story and the hottest chick at the party in the same night.
Aynı gece hem hayatımın hikâyesini yakaladım hem de partideki en ateşli kıza çaktım.
You need to get a good night's sleep so you can impress her dad and his partner at the golf course tomorrow, and you're gonna be out of this house, you're gonna be home free.
Yarın golfte babasını ve ortağını etkilemek için iyi bir uyku çekmen lazım. Yarın bu evden gitmiş olacaksın ve her şey bitmiş olacak.
What about hijacking the entire meeting with Janine and speaking for me and being condescending to me and texting me all freakin'day and then yelling at me all night?
Peki ya Janine'le görüşmeyi gasp etmen, hor görmen, tüm gün.. mesajla dürtmen ve gecede bağırman?
Margaret Montrose was caught on video last night leading a secret Red Hawk meeting and planning an attack at the Atrian Sector.
Margaret Montrose dün geceki Kızıl Şahinler toplantısında Atrianlara yapılacak saldırıyı yönetirken videolara yakalandı.
That's terrible, to even think about doing that in the middle of the night when he's drunk and passed out, say, like, on a Friday at 9 : 30, and we had a really, really good alibi.
- Joe. Korkunç bu. Sarhoş ve sızmışken bunu yapmayı düşünmek bile korkunç.
She missed the shot yesterday and snuck out of here during the night without a weapon and without telling anyone else where she was going.
Ve gece boyunca buradan gizlice Dün atış kaçırdı bir silah olmadan ve başka kimseye söylemeden o gidiyordu.
Uh, it's about two bodies we found in Hollywood last night and a shoe with your fingerprints at the crime scene.
Dün gece Hollywood'da bulduğumuz iki ceset ve olay yerinde parmak izinizin olduğu bir ayakkabıyla alakalı.
They're like the brothers from A Night at the Roxbury if one of them was a woman and the other one was dumber.
Roxbury'de Bir Gece filmindeki kardeşler gibiler. Onlardan biri kadın, diğeri de daha da salak olsaydı tabii.
Yellow looks like white at night. - And gray.
- Sarı renk gece beyaz görünebilir.
You and I met the other night at the fair, remember?
İki gün önce fuarda tanışmıştık, hatırladın mı?
I didn't realize Chung and Maddox would attack at night.
Chung ve Maddox'ın gece vakti saldırı yapacağını bilemedim.
Mikael compelled the audience to watch it all, applaud as if it were the drollest of comedies and then to leave celebrating a terrific night at the opera.
Mikael, her şeyi izlemeleri için seyirciyi etki altına almıştı. Sanki sahnede en komik komedyenlerden birisi varmış gibi gülmelerini istemişti. Daha sonra tiyatroda geçirdikleri muhteşem geceyi kutlayarak ayrılmalarını söylemişti.
When our sister sees something that she perceives to be an injustice, she can be stubborn, impetuous, and, at times, downright dangerous, and never was this more apparent than the night she tried to kill our father.
Kız kardeşimiz, yapılan bir şeyin adaletsiz olduğunu sezdiği vakit inatçı, aceleci ve bazen de büsbütün tehlikeli hareketlerde bulunabiliyor. O gece babamızı öldürmeye kalkması bunun en büyük örneği.
Sometimes at night and sometimes during the day.
Bazen gece, bazende gündüz.
Mrs. Cooke spent the night at the hospital with the boys and Mr. Cooke left word he was not to be disturbed.
Bayan Cooke geceyi oğlanların yanında, hastanede geçirdi. - Bay Cooke rahatsız edilmek istemiyormuş.
He doesn't come home at night being the head of the Nights and all.
Geceler ve diğerlerinin lideri olduğundan beri geceleri eve gelmiyor.
- I'm afraid it will start breeding at night and the place will be filled with insanely expensive meta-furniture.
- Korkarım ki geceleri beslenmeye başlayacak ve bu yer delicesine pahalı olan eşyalarla dolacak.
Working at the Knick all day and... researching at night.
Tüm gün Knick'te çalışıyorum ve geceleri araştırma yapıyorum.
It's gonna be dark in an hour, and there is no way we're gonna find him at night.
Bir saate kadar hava kararacak ve bizim onu daha bulma ihtimalimiz kalmayacak.
I would raise goats, hoard cinnamon, and travel only at night.
Keçi yetiştirir, tarçın toplar ve sadece geceleri yola çıkardım. Ama lütfen.
The point is that I'm good at my job, and part of my job is reading people, reading situations, knowing a landscape, and I was there in that bed with you last night.
Önemli olan işimde iyi olduğum ve işimin bir bölümü de insanları okumak durumları incelemek, olaylara bakmak. Bunun için seninle birlikte dün akşam o yataktaydım.
I think... he killed the family, the one at the gorge, and he killed a woman and her kid last night, and... and the kid on the tricycle,
Ve dün gece bir kadınla oğlunu öldürdü. Ve bir de bisikletli çocuğu ezecek.
And that is the last time I will ever play softball at night.
Ve bu da, gece yarısı oynadığım son softball maçıydı.
And I definitely don't want to go to the Brooklyn bridge with you, because it is extremely dangerous at night.
Ve kesinlikle Brooklyn Köprüsüne de gitmek istemiyorum. Çünkü gece yarısı çok tehlikeli oluyor.
The night Jake was murdered, you talked to him at 3 : 17, and he told you about the damage to his car.
Jake'in öldürüldüğü gece, onunla 3 : 17'de konuşmuşsunuz... -... ve size arabasına verilen zarardan bahsetmiş.
We can come home at night. We can see our kids, we can get laid and not worry that there's some other prick going there.
Gece eve gelip çocuklarımızı görebilir sevişebiliriz ve eve başka bir hıyar mı girdi diye endişelenmeyiz.
I would steal them off the drunk guys and sell them back to'em at the end of the night.
Onları sarhoş heriflerden çalıp gecenin sonunda yine onlara satıyordum.
Ellie was my psych TA in college, so I asked for study help, and she said office hours were that night at her house.
Ellie benim üniversitede fizik asistan hocamdı ondan ders konusunda yardım istemiştim o da geceleri onun evinde çalışabileceğimizi söylemişti.
Well, what happens when he falls asleep at 7 : 30, and we have to spend the rest of the night tiptoeing around in the dark?
Peki ya akşam 7'de uyursa, akşamın geri kalanında karanlıkta ne yapacağız?
and at the end of the day 45
and at the time 25
and at the end 28
and at the same time 75
and at that point 38
and at first 41
and at some point 42
and at one point 16
and at this point 43
and at the moment 21
and at the time 25
and at the end 28
and at the same time 75
and at that point 38
and at first 41
and at some point 42
and at one point 16
and at this point 43
and at the moment 21
and at that time 20
and at 97
and at that moment 25
and at last 16
at night 511
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
and at 97
and at that moment 25
and at last 16
at night 511
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22