Another one Çeviri Türkçe
23,455 parallel translation
I won't let them have another one.
Bir tane daha almalarına izin vermeyeceğim.
I won't let them have another one.
Birine daha sahip olmalarına izin veremem.
Then we set up another one.
O zaman başka bir tane kuralım.
I don't want another one.
Bir tane daha istemiyorum.
He sent me to Chicago to drop money to another one of his men.
Beni Chicago'ya adamlarından birisine para vermem için gönderdi.
Tell me there's another one.
Bir tane daha oldu de bari.
Yeah, there's another one.
Evet bir tane daha.
You figure them out and then destroy them and never make another one.
Yapılarını öğrenin ve sonra yok edin ve onlardan üretmeyin.
There's another one?
Bir tane daha mı var?
We lost another one?
Birini daha mı kaybettik?
Not another one.
Başka bir tanesi değil.
I need to find another one.
Başka bir şey bulmam lazım.
Just grab another one and we'll do it again.
Bir tane daha getir baştan alalım.
Grab another one.
Bir tane daha getir.
I helped another one's wife get home safe from some charity event, you know, just helping the one percent breathe easier.
Başka birinin eşinin hayır kermesinden eve sağ salim dönmesi için yardım ettim. % 1'lik kesime rahat etsinler diye yardım ediyorum.
The agency won't send another one.
Yenisini yollamayacaklar. Hemşireye ihtiyacım yok.
Here's another one. The same jerk!
Aynı şerefsiz bir tane daha yazmış.
Another one?
Yine mi?
I can't lose another one!
Birini daha kaybedemem.
You want another one?
Bir daha ister misin?
We are all part of one another.
Birbirimizin parçasıyız.
And tomorrow, we'll know, one way or another.
Ve yarın, bir şekilde öğreneceğiz.
Imagine what we can learn from one another.
Biribirimizden öğrenebileceklerimizi hayal et.
Do we understand one another?
Birbirimizi anlıyor muyuz?
Sorry, that was just from one chef to another.
Üzgünüm, bu bir şeften diğerine jestti.
Beneath one secret, there's another and another and another.
Bir sırrın altında başka bir sır onunda altında başka bir sır vardır.
Two sisters who envy one another.
Birbirini kıskanan iki kız kardeş.
Each one has a specialty, busying himself with one part of me or another, for the healthy development of the whole.
Her birinin uzmanlığı, benim meşgul olduğum bir parçamla ya da başka bir yerde, tümünün sağlıklı gelişimi için.
And you'll be hearing his name at your trial, because you hired him to commit one murder and then take the blame for another.
Ve onun adını kendi mahkemende duyacaksın çünkü onu bir cinayet işlemesi ve sonra da diğer cinayeti üzerine alması için kiraladın.
Look on the bright side- - if one of us survives, we'll have identified another needle.
İşe iyi tarafından bak, eğer birimiz sağ kalırsa diğer iğneyi teşhis edebileceğiz.
I-I'd like to think that we had grown a little closer these last months to, to understanding one another a little better.
Son bir kaç aydır birazcık yakınlaştığımızı ve birbirimizi daha iyi anladığımızı düşünmeyi isterim.
To take on one man's sin against another is no small thing.
Bir adamın işlemediği bir şey için günahını almak hiç de küçük değildir.
Okay, well, one person's dream space is another person's disassociating.
Peki bir insanın rüya alanı bir başkasının çözümlemesidir.
Dealing with Inquisitors is one thing, Vader is another.
Cezacı'larla uğraşmak başka bir şey, Vader'la uğraşmak başka.
Yeah, another close one.
Evet, bir ucuz kurtuluş daha.
He taught almost all of the younglings in the temple at one point or another.
Tapınakta bulunan bütün ufaklıklara öyle veya böyle bir şeyler öğretmiştir.
As the Clone War dragged on, he carried a great burden, a deep sorrow, as if he knew before anyone else that one time was ending, and another beginning.
Klon Savaşı başladığında omuzlarına büyük bir yük bindi, derin bir üzüntü sanki herkesten önce bir zamanın bitip başka bir zamanın başladığını biliyordu.
Two gunshot wounds : one to the chest... Another to the head.
İki kurşun ; biri göğse, diğeri kafaya.
Before working for the Wellicks, I had a list of clients, all of them eccentric in one form or another.
Wellickler için çalışmaya başlamadan önce bir müşteri listem vardı. Hepsi bir şekilde acayip tiplerdi.
Anyway. Do you think you can help us out, one dancer to another?
Her neyse, bir dansçıdan diğer bir dansçıya kıyak geçsen?
Funny thing is, I have another deal on the table, one I hadn't considered taking until you did what you did to Belle.
Komiktir ki, masada başka bir anlaşma daha var sen, Belle'e bunu yapmadan önce kabul etmeyi düşünmediğim bir anlaşma.
Another good one.
- Bir şaka daha.
♪ Always take another one with it ♪ Here, honey.
Dur tatlım.
So, the Justice League universe isn't just these characters come together, it's eight mythologies crashing into one another.
Adalet Birliği evreni sadece bu karakterlerin bir araya gelmesi değil bu 8 mitolojinin birbirine girmesidir.
Oh, got another call. One sec.
Biri arıyor, bir saniye.
Killing Henry and Charles and framing Rodger with one of his robots clears the way for another claimant to the trust.
Kendi robotlarıyla Henry ve Charles'ı öldürmek ve Rodger'a komplo kurmak mirasın başka alıcıları için en temiz yol.
I suppose there could be another heir, but he or she could've been born anywhere in the world, at any time in the last century to any one of several dozen people.
Başka bir mirasçı olduğunu varsayalım ancak dünyanın herhangi bir yerinde ya da geçtiğimiz yüzyılın herhangi bir zamanında doğmuş onlarca insan vardır.
Now the best way to ensure that is that we are completely transparent with one another.
Şimdi bunu garantiye almanın en iyi yolu birbirimize karşı tamamen şeffaf olmamız.
Has been quite some time since we've seen one another.
Birbirimizi görmeyeli çok olmuştu.
Ah, hell, being locked in this room with a loaded gun and instructions to kill one another is plenty to be worried about.
Dolu bir silahla bir odada kalmak ve birbirimizi öldürmemizi söyleyen talimatlar kesinlikle endişe verici.
I'm sorry, but you know what it's like when you're with your man and one thing leads to another.
- Özür dilerim ama erkeğinle birlikteyken arkası geliyor, nasıldır bilirsin.
another one bites the dust 21
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one more shot 23
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one more minute 37
one step at a time 173
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one more minute 37
one step at a time 173
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33