Between you Çeviri Türkçe
16,599 parallel translation
Between you and him?
Seninle onun için mi?
Michaela, is it just me, or is there, like, a lot of chemistry between you and Asher?
Michaela, sadece bana mı öyle geliyor... yoksa senin ve Asher'ın arasında, yani, fazla mı kimya var.
This is between you and me.
İkimizin arasında bu.
That's between you and mister, uh... what's the dude's name?
Bu seninle adamın arasında, adı neydi herifin?
What goes on right here is between you and me.
Bu olanlar seninle benim aramda.
That's the difference between you and me.
Seninle aramızdaki fark bu.
But between you and me it might have been easier my brother if you had died.
Ama ölmüş olsaydın ikimiz için ağabeyim çok daha kolay olurdu.
Well, between you and me, I'm not even sure this gun bill is gonna pass.
Aramızda kalsın ama bu silah kanun tasarısı geçecek mi ona bile emin değilim.
I will act as intermediary between you and the president.
Siz ve Başkan arasında aracı gibi hareket edeceğim.
What's going on between you two?
İkinizin arasında ne dönüyor?
Must have been some real bad shit go down between you and whoever jumped you.
Senle kavgaya giren her kimse aranızda çok sağlam bir terane döndü herhalde.
This thing between you and Abe, you got to put it behind you.
Abe'le aranızdaki şeyi, geride bırakmalısınız.
So what's up between you and the scientist?
Biliminsanı ve senin aranda ne var?
Besides, I'm sure you could use the distraction after what happened between you and Andy today.
Hem eminim bugün Andy ile aranızda yaşananları unutmanı sağlayabileceğine inanıyorum.
Did something happen between you and Lefty?
Solak'la aranızda bir şey mi oldu?
At some point, Khutulun... you must choose between your heart and your mind.
Bir noktada, Khutulun kalbinle aklın arasında bir seçim yapman gerekecek.
I was sensing some tension between you and your dad.
Babanla aranızda bir gerilim vardı sanki.
And if you want to keep up this war between you guys, then that's on you.
Bu savaşı aranızda sürdürmek istiyorsan, iş sende bitiyor.
Or maybe he's just picking up on the glances between you and the one who looks like Cary Grant.
Ya da belki de senin, Cary Grant'e benzeyen adamla bakışmanı görüyordur.
Mm. Something happen between you two, in quarantine?
Karantinada ikiniz arasında bir şey mi oldu?
This is between you and your mother.
Bu annenle senin aranda.
You're gonna put them on, and then you're gonna tell me what the hell is going on between you and Senator Morra.
Bunları takacaksın ve sonra bana söyleyeceksin. Senin ve Senatör Morra'nın arasında neler dönüyor.
You're gonna put them on, and then you're gonna tell me what the hell is going on between you and Senator Morra.
Bunu takıp bana Senatör Morra ile aranızda neler döndüğünü anlatacaksın.
As I saw it, your first child was to be born between you and a small Italian woman.
Bana göre, ilk çocuğun seninle ve küçük bir italyan kadını arasında doğmalı
I know that things weren't great between you two.
İkinizin arasının harika olmadığını falan biliyorum.
You're just a go-between.
Sen sadece bir aracısın.
You came between me and Frank.
Önce Frank'le aramı bozdun.
You need to read between the lines, Quentin.
Satır aralarını okumang gerek Quentin.
We have communications between Emma and your friend Hanim who asks her, on your behalf, to fly here to Turkey to see you.
Emma ve arkadaşın Hanim arasındaki konuşmalar elimizde, seni görmek için senin adına Emma'yı Türkiye'ye çağırmış.
In the last 72 hours, he had a pretty steady stream of calls coming back and forth between cell towers about 450 miles from you... in and around Istanbul.
Son 72 saatte bir sürü görüşme yapmış, aramalar yaklaşık 720 kilometre uzağınızdan yani İstanbul içi ve çevresinden yapılmış.
You are comparing military battles between the British and American colonists to suicide bombings of churches and mosques?
İngiliz ve Amerikalı sömürgecilerin savaşını kilise ve cami bombalamalarıyla mı kıyaslıyorsun?
He's been good to a lot of people. It's just not fair for me to, you know... just because it didn't work out between us. Hey...
Bu durum benim için adil olmadı, çünkü ikimiz de yürütemedik.
There is no difference between what I do for myself and what I do for you.
Senin için yaptıklarımla kendim için yaptıklarım arasında bir fark yok.
Do you think it's true, that chasm between them?
Sence doğru mu? Aralarındaki yarık?
Between Tommy... and you.
Tommy arasında bir seçim yapmam gerekti.
As you can see... It lies between Place de la Concorde and the Louvre.
Gördüğünüz gibi bu bahçe Concorde Meydanı ile Louvre Müzesi arasında bulunuyor.
That's the difference between me and you, Nimah.
Aramızdaki fark işte bu, Nimah.
Claude, you needn't worry, there's nothing between us anymore.
Claude endişelenmene gerek yok. Aramızda artık hiçbir şey yok.
So how's it going... between you and Adalind and Kelly and...
Ee, sen ve Adalind ve
The bad news is that can only mean you're swerving between lanes because you're drunk.
Kötü haber ise, şerit ihlali yapmanızın tek bir anlamı olabilir o da sarhoş olduğunuz.
- You can move between worlds.
- Dünyalar arası seyahat edebilirsin.
And she had a choice between coming to you and going to another trauma, and she went to the other trauma because she was mad at you.
Senin yanına gelmekle, başka bir travma hastasına gitmek arasında tercih yapması gerekti. Diğer travmaya gitti. Çünkü sana kızgındı.
No. Dr. Larson, where were you last night between 9 : 00 and 11 : 00?
Dr. Larson, dün gece 9 : 00 ile 11 : 00 arasında neredeydiniz?
But you can actually move between worlds.
- Dünyalar arasında seyahat edebilirsin.
I wonder if you might help..... arrange an introduction between myself and Miss Honoria?
Bana yardım edebiir misiniz, merak ediyorum Bayan Honoria'ya kendimi anlatmam için bir şey ayarlasanız?
It's good of you to say so, but the fact that there's still discord between our families...
Öyle söylemen kalbinin temizliğinden. Oysa ailelerimiz arasında hala anlaşmazlık var...
But between me and you, I don't even know if I'm gonna run.
Ama aramızda kalsın, başkanlık için aday olur muyum bilmiyorum.
You've got, like, 20,000 posts between three different sites.
Üç farklı sitede yaklaşık 20.000 gönderin var.
In between all the, uh, you know...
Diğer şeylerin yanında...
Even when he was stuck between a rock and a hard place, he did what he could to stand by you.
En zor anında bile senin yanında durabilmek adına elinden geleni yaptı.
Did you know that between 1524 and 1526 over 100,000 German peasants were killed in these woods? I did not.
Biliyor muydun 1524 ve 1526 yılları arasında bu ormanlarda 100.000 Alman köylüsü öldürüldü?
between you and i 21
between you and me 301
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
between you and me 301
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16