English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Can't hear you

Can't hear you Çeviri Türkçe

5,087 parallel translation
Can't believe you'd want to hear anything I've got to say.
Söyleyeceklerimi dinlemek istemene inanamıyorum.
I can't hear a word you're saying.
Ne dediğini duyamıyorum.
Can't hear you. My money's on the pot.
- Bence ot yetiştirmiş.
And you can't even hear yourself scream as the heat from the blow-back melts your skin and the shrapnel tears through your body!
Aniden geri tepen sıcaklık yüzünden derin erirken, kendi çığlığını bile duyamazsın ve şarapnel doğrudan vücudunu yırtar!
♪ Can't you hear the whistle blowing?
# Düdük sesini duyamıyor musunuz? #
We can't tell you how shocked we were to hear about Alice.
- Rica ederiz. Alice'e olanları duyduğumuzda ne kadar şaşırdığımızı size anlatamayız.
Rule number 47, If you can hear the monsters, but can't see them, They're above you.
Kural 47 eğer canavarları duyuyor fakat onları göremiyorsanız ya üzerinizdedirler.
I can't hear you.
- Seni duymuyorum.
The words I'm sorry and I love you, you can't hear anymore.
'Üzgünüm've'seni seviyorum'bu sözleri artık duyamazsın.
I can't hear you... 'cause I'm gone.
Seni duyamıyorum çünkü artık yokum.
Caroline, Caroline, I love you, but I can't hear anymore.
Caroline, Caroline seni severim ama daha fazla dinleyemem.
I can't hear you.
Duyamıyorum seni.
I can't hear you.
Sizi duyamıyorum.
Can't you hear me?
Beni duyamıyor musun?
Sorry, hulk, I can't actually hear a word you're saying.
Üzgünüm Hulk, gerçekten seni gram duymuyorum.
You can say "better." Sheldon can't hear you.
"Daha iyi" diyebilirsin. Sheldon seni duyamaz.
Can't you hear me?
Duymadın mı?
Hello? I can't hear you.
Seni duyamıyorum.
I can't hear you!
- Sizi duyamıyorum!
I can't hear you!
Sizi duyamıyorum!
I don't know if you can hear me, but... I'm sorry.
Beni duyuyor musun bilmiyorum ama özür dilerim.
Son... you can't go around painting yourself black, you hear?
Oğlum... kendini siyaha boyayıp ortalıkta dolaşamazsın, anlıyor musun?
Sorry, can't hear you!
Kusura bakma ama duyamıyorum!
Can't you hear that?
Bunu duyuyor musun?
I, I can't seem to hear you I must have bad reception.
Buradan pek çekmiyor galiba.
- I can't be beat! - I can't hear you!
- Yenilemem.
If you can hear us, we just... I don't know, we just wanted a chance to say goodbye.
Eğer bizi duyuyorsan tek istediğimiz sana veda etmek.
Alex, I don't know if you can hear me.
Alex, beni duyuyor musun bilmiyorum.
Please speak into the recorder so I can hear you.
Sizi duyabilmem için, lütfen kayıt cihazına konuşun.
I can't hear you. What's your location?
Yerinizi tarif edin?
Speak up, we can't hear you.
Yüksek sesle, seni duyamıyoruz.
You can't hear that?
Duymuyor musunuz?
I can't hear you.
Seni duyamıyorum.
I can't hear you over the sound of the bubbles.
Köpüklerin sesinden seni duyamıyorum.
- I can't hear a word you're saying, man!
- Seni duyamıyorum, dostum!
You know I can't un-hear this, right?
Bunları duymazdan gelemeyeceğimi biliyorsun, değil mi?
I can't hear you?
- Ne? Seni duyamıyorum.
Can't you hear me?
Beni duymuyor musun?
Damn it. I can't hear you.
Kahretsin.Seni duyamıyorum.
I can't hear the TV. You shut up!
Televizyonu duyamıyorum.
- Can't you hear him swearing?
- Küfürünü duymadın mı?
Can't you hear what he's saying?
Ne dediğini duymuyor musun?
I can't hear you!
Duyamıyorum sizi!
I don't think she can hear you.
Seni duyacağını sanmıyorum.
- I can't hear you!
Seni duyamıyorum!
You know what, I kind of can't hear you.
Şuan seni tam olarak duyamıyorum.
When you crack your first safe, your heart beats so loud you can't hear the tumblers.
İlk kez kasa patlatacağın zaman kalbin o kadar sesli atar ki düzeneği duyamazsın.
He can't hear you.
Seni duyamaz.
- Can't hear you.
- Duyamıyoruz.
Oh, boy. He can't hear you.
Seni dinlemiyor artık.
- If you're talking, I can't hear you.
Konuşuyorsanız sesinizi alamıyorum. - Hayır, defol!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]