Can i go first Çeviri Türkçe
182 parallel translation
- Can I go first? - I'm in great pain.
- Canım çok acıyor.
- Can I go first?
- Önce ben başlayabilir miyim?
Can I go first?
İlk ben gidebilirmiyim?
I'm in a hurry. Can I go first?
Acelem var. önce ben alabilir miyim?
Can I go first?
Ben başlayayım mı?
- Can I go first?
- Önce ben konuşabilir miyim?
Can I go first?
Önce ben sorabilir miyim?
You can go to be first if I come home late.
Eğer eve geç gelirsem beni beklemeden yatabilirsin.
Jerry, let go of me or I'll smash your face with the first thing I can lay my hands on.
Jerry, bırak beni, yoksa elime geçen ilk şeyi kafana fırlatacağım.
I'll go to the insurance office first, then I'll drop in on Pop, and come back as soon as I can.
Sigorta ofisine giderim, sonra babama uğrarım ve hemen gelmeye çalışırım.
I'll go out first, hold him in conversation, then you can get away.
İlk ben çıkıp onu oyalarım, siz rahatça uzaklaşırsınız.
I know how you can go on and on, so I decided to go to the bathroom first.
Sizin uzun sohbetlerinizi bildiğim için lavaboya kadar gidip geldim.
You can stop me now, but I'll go out to them first chance I get.
Beni şimdi durdurabilirsin ama, ama ilk fırsatta kaçarım.
When I first came down here I thought, "How can one person go against what's happening in the country?"
Buraya ilk geldiğimde, nasıl olur da bir insan tüm şehre karşı çıkar, diye düşünmüştüm.
If I can't go first, nobody's going first.
İlk ben olmazsam, kimse olamaz.
I'd have to go up and see it first but I can't travel with my leg.
Önce gidip bir görmem lazım ama ayağım bu haldeyken seyahat edemem.
See, I got this mental problem. I can't go unless it's the first one.
Ben bu zihinsel sorunu var, bakın. ilk bir sürece ben gidemem.
I'm like that at home, except I can't go on the first floor.
Ben birinci katta gitmek edemez dışında Ben, evde böyle değilim.
I can't speak, please let go first
Konuşacağım, lütfen bırak beni.
Of course, I know it's that way... but first I have to go around that big log before I can go that way!
Evet, tabi. O taraf, biliyorum. Ama o tarafa gitmeden önce şu büyük kütüğün etrafını dolaşmalıyım.
You can go home first, I will take care of him.
Siz önden eve gidin, ben ona göz kulak olurum.
I'm gonna go right down here on the line, so that I can be the first to see the winner.
Doğruca bitiş çizgisine ineceğim. Bu sayede kazananı ilk gören ben olabilirim.
I can't talk with you anymore, you go first.
Seninle konuşamam artık, sen git hemen
But I can't just let go...! 'Cause... every day, whenever anything happens I really want to tell you about it first...
Çünkü... her gün, ne zaman bir şey olsa ilk önce sana anlatmak istiyorum.
I can tell you now, the First Officer's report will go like this.
Size sunu diyebilirim, Birinci subayın raporu bu şekilde olacak.
Can I ask Dad to go first?
Önce babam konuşabilir mi?
But he did but that, perhaps you understand why the two go together from the first half of this program and you can perhaps understand how he got into films, he knew a lot of actors but I'm told
Eğer buna inanabilirseniz! Ama bunları yaptı, bu programın neden iki parça olduğunu programın ilk yarısından muhtemelen anlarsınız.. .. ve onun filmlerde nasıl yer aldığını anlayabilirsiniz.
I can go over your first draft at 3.
- İlk taslağına 3'te bakabilirim. - Tamam.
Why go out with friends when I can sit and observe first-year associates do tedious grunt work?
Düşünmeye devam et. O aklın bir şey bulmak zorunda. Hadi.
- Yeah. Can I go to the bathroom first?
Önce banyoyu kullanabilir miyim?
You can tell him his dereliction of duty does not go unnoticed, and it is urgent that I speak with him first thing in the morning.
İşlerini boşladığını görmediğimi sanmasın ve sabah ilk iş olarak onunla konuşmam gerekiyor. Bu çok önemli.
I can never go back to loving you the way I did knowing that my love wasn't strong enough the first time around.
Seni eskiden, aşkımın ilk zamanlardaki kadar güçlü olmadığını bildiğim şekildeki gibi asla sevemem.
You think that if you invite your father on the RV, I'll back out, and then we can go to Paris like you wanted in the first place.
Babanı karavana davet edersen geri adım atacağımı böylece senin istediğin gibi Paris'e gideceğimizi düşündün.
SO I GO IN. AND AT FIRST I CAN'T REALLY SEE ANYTHING
İlk başta gerçekten hiçbirşey göremiyordum.
First, Karen tells me... that I can't go out with her nephew because he's married.
İlk olarak, Karen bana... Yeğeniyle çıkamayacağımı ve onun evli olduğunu söyledi.
Go out first and cross the road so I can see you.
Dışarı çıkıp yolun karşısına geç ki seni rahatça görebileyim.
I can skip first period and we'll go for a drive.
İlk devreyi atlayabilirim, ve biraz dolaşırım.
But can I go change my drawers first?
Fakat ilk önce gidip külotumu değiştirebilir miyim?
And that was just my first go! Um... can i ask something?
Hem de ilk seferinde tutturdum.
- Can I go out and grab a smoke first?
Dışarı çıkıp sigara içebilir miyim?
News that I want him to hear from me first, because maybe if I can just cushion the blow, he... he won't go back to the crack.
İlk olarak benden duymasını istediğim haberler, çünkü eğer ben haberin etkisini azaltabilirsem... tekrar kokaine başlamayabilir.
If that patient finds out what happened because you can't rein in your yapper, then heads will roll, and I promise, yours and Ted's will be the first to go!
Sen çeneni tutamadın diye bu hasta neler olduğunu öğrenirse bir kaç kelle gidecektir, ve söz veriyorum, Ted ve senin kellen ilk gidenler olur.
I'll go first this time. I'll bring my eggplant parma over to Bobby's.
Bu kez ben ilk giderim, Bobby'nin evine parmalı patlıcan götürürüm.
This first time, I can go four ounces of rock... but hey, if the shit is right, then next time I can step that up.
Bu ilk sefer, 4 pakete kadar alabilirim fakat mal sağlamsa, bir sonrakinde daha fazla bile isteyebilirim.
You can go first. I'll be the dessert.
Sen önce git, ben tatlı olacağım.
But can I go save the sole source of our income first?
Ama öncesinde gelir kaynağımızla ilgilenebilir miyim?
In fact, for the first time since college, I can go after any woman I want. Heck, I could take a page from your book
Hatta üniversiteden beri ilk defa istediğim kadının arkasından gidebileceğimi hissediyorum.
I mean it did point my life in a new direction when I first saw it, but you can't go around telling people that or they think you're crazy, you know?
- Yani hayatımı başka yöne çekti - Ama insanlara bunu söyleyip duramazsın, seni deli sanarlar
The rooms with balconies go first, but I'll see what I can do.
Balkonlu odalar hemen doluyor, ne yapabileceğime bir bakayım.
Now that's the first lead in this whole business I can wrap my head around. We go to Nuvo-Gen, we find out who this guy is.
Bu hikaye beynimde tekrarladıkça aklıma gelen tek ipucunu söylüyorum Nuva Gen'e gidip bu adamın kim olduğunu bulacağım.
Why go out with friends when I can sit... and observe first-year associates do tedious grunt work?
Yeni yetme bir avukatın angarya işleri yapmasını seyretmek varken, niye arkadaşlarımla dışarı çıkayım?
can i ask you something 847
can i help you 3179
can i call you back 206
can i ask you a question 620
can i see you 43
can i go to the bathroom 24
can i come 228
can i come in 862
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i help you 3179
can i call you back 206
can i ask you a question 620
can i see you 43
can i go to the bathroom 24
can i come 228
can i come in 862
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i tell you something 197
can i get you anything 321
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can i talk to you 554
can it 278
can i come with you 95
can i go now 288
can i get you something 190
can i get you anything 321
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can i talk to you 554
can it 278
can i come with you 95
can i go now 288
can i get you something 190