English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Can we stop

Can we stop Çeviri Türkçe

3,405 parallel translation
Guys, can we stop focusing on your dysfunctional relationships and try to think about how we're going to get out of here?
Çocuklar, sizin işe yaramaz ilişkilerinizi tartışacağımıza buradan nasıl kurtulacağımızı düşünsek olmaz mı?
Can we stop now?
Duralım mı şimdi?
How can we stop it?
Peki bunu nasıl durdurabiliriz?
Can we stop and get a McMuffin or something?
Durup McMuffin filan alsak olmaz mı?
Hey, can we stop for pizza? ( door slides shut )
Pizzacıya uğrasak olur mu?
can we stop at home for a pizza bib?
Pizza önlüğüm için eve uğrayabilir miyiz?
Edwards, can we stop fiddling with the camera?
Edwards, kamera ile vakit harcamayı bırakabilir miyiz?
Now, now, can't we just stop with the lies?
Artık yalanlara bir dur diyebilir miyiz?
We can't stop now, though.
Şimdi duramayız.
We can't stop.
Hadi kalk. Duramayız.
We're notjust telling you based on face reading. People can't stop talking about Su-yang's atrocious acts.
Yüz hatlarından bahsetmiyorum Büyük Prens Su Yang'ın yaptığı kötü hareketlere dikkatinizi çekerim.
If we're late we can't stop the revolt.
Biraz daha geç kalırsanı kötü şeyler olacak.
We can't stop them.
Durduramayız.
We can stop it all right here.
Hepsine burada bir son verebiliriz.
There is no way we can stop Henry if you are.
Korkarsan Henry'yi durduramayız.
Darling, we're gonna have to stop meeting like this.
Artık bu şekilde karşılaşmayı bırakmamız lazım canısı.
We can't be killed, silly girl, but that doesn't stop Klaus from finding ways to torture us.
Bizler ölümsüzüz şapşal kız. Fakat bu Klaus'un bize işkence edebilmek için bir yol bulamayacağı anlamına gelmez.
Finch, we can't stop that many.
Finch, o kadar fazla kisiyi durduramayiz.
If we can stop Number 1 from cutting the town's power we may be able to prevent the other two from attacking. Right here. Power grid.
Birincinin elektriği kesmesini engellersek diğer ikisinin saldırılarını da önleyebiliriz.
We're not getting rid of it, so you can stop looking at me like that.
Ondan kurtulmuyoruz. Yani bana öyle bakmayı kesebilirsin.
We can't stop.
Duramayız.
Well, I look forward to the time when we can stop meeting on yachts and bridges- -
Yat ve köprülerde buluşabildiğimiz zamanları özlüyorum...
Unless we can stop this thing, we're about to find out.
Bu şeyi durduramazsak öyle olup olmadığını birazdan göreceğiz.
We can stop the curse for everyone.
Diğerlerini de bu lanetten kurtarabiliriz.
And if we can confront them and stop being afraid of them, then our troubles stop.
Korkularımızla yüzleşip onlardan korkmayı bırakabilirsek sorunumuz bitermiş.
We can stop this.
Bunu durdurabiliriz.
Solve these riddles if you can... and together we can stop this man.
Çözebiliyorsanız bu bulmacayı çözün... ve birlikte yakalıyalım şu herifi.
We can't stop moving, I'm sorry, Harry.
Duramayız, üzgünüm, Harry.
Sana, I'm sorry about all of this, but we can't stop fighting.
Sana, olanlar için üzgünüm. Ama savaşmaktan vazgeçemeyiz.
We can't get your sister to the hospital unless you stop that and move out of the way, all right?
Durup yolu açmadığın müddetçe kardeşini hastaneye götüremeyiz, anladın mı?
I don't know if seeing couples murder each other on television will make our parents do it and we probably can't stop them from watching what they want to watch.
Televizyonda birbirini öldüren çiftler görmek ailemi de buna teşvik eder mi bilmiyorum. Hem zaten büyük ihtimalle onları istediklerini izlemekten alıkoyamayacağız.
Don't you see we can't stop them?
Onları durduramayacağımızı görmüyor musunuz?
♪ It's a beautiful day and I can't stop myself from smiling ♪ ♪ If we're drinking then I'm buying ♪ ♪ and I know there's no denying. ♪
Baba.
And not if we can stop it.
Ve durdurabilirsek de değil.
If you can handle more pot than us, we'll stop.
Otun etkisine bizden daha çok dayanırsanız, esrarı bırakırız.
I... just so we can stop lying and sneaking around.
Yalan söylemeyi kesip gizli saklı birlikte olmamak için.
Okay, can we please stop calling it "her" and "she"?
Tamam, ona "canlı" bir şeymiş gibi hitap etmekten vazgeçebilir miyiz?
Can we please stop talking about this?
Bunu konuşmasak olmaz mı?
We can't stop.
- Duramayız.
We can't stop here!
Bu noktada duramayız!
because he's cute? Cartman, he's got everyone on Sony's side. We can't stop him.
Cartman, herkesi Sony tarafına geçiyor, durduramıyoruz.
That it's a bummer we can't stop for lunch, because there's a $ 60 million diamond sitting between us?
Aramızda 60 milyon dolarlık elmas dururken yemek için duramayacağımızı mı?
Hey, we are gonna have to stop by my place so I can grab some more shit, okay?
Hey, birkaç eşya almak için daireme uğramamız lazım, tamam mı?
Once it starts, nothing we can do will stop it.
Bir kere kader bağı bağlandı mı bir daha çözülmesi mümkün değildir.
Now, who or whatever that is apparently has the power to pull them apart so that we can stop the Horseman permanently.
Bu şey her neyse de, anlaşılan onları ayıracak gücü var. Böylece biz de Süvari'yi kalıcı olarak engelleyebiliriz.
I need you to find out what she's up to - so we can put a stop to it. - I'm on it.
- Ne peşinde olduğunu bilirsek durdurabiliriz.
Can we please stop the car, Sabrina?
Durabilir miyiz artık, Sabrina?
We can still stop it, right?
Hala engel olabiliriz, değil mi?
Yes, because we can stop him, finally and forever.
Çünkü sonunda onu sonsuza dek durdurabiliriz.
We can't stop them.
Onları durduramayız.
If we can get Kitty to take the role of the Virgin Mary, get into those vestments and stand in the middle of that nativity scene holding the Baby Jesus, maybe she'll realize she is worthy, and she'll stop being so insanely horrible.
Eğer Kitty'nin cüppeleri giyip Bakire Meryem rolünü oynamasını ve doğum sahnesinin ortasında bebek İsa'yı tutmasını sağlarsak belki buna değdiğini fark eder ve bu kadar korkunç olmayı bırakır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]