English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Checking up on me

Checking up on me Çeviri Türkçe

198 parallel translation
Hey, what are you, checking up on me or something?
Kimsin sen, beni teftiş falan mı ediyorsun?
Checking up on me, huh?
Beni kontrol edecek, öyle mi?
Then why do you have to come here checking up on me?
Öyleyse niçin gelip, beni kontrol etme zahmetine giriyorsun?
I won't have you checking up on me.
Kendimi sana izletmeyeceğim.
Uncle Max I suppose checking up on me.
Max amca hep beni kontrol ediyor.
Does that mean you've been checking up on me?
Her şeyi de biliyorsunuz.
- You've been checking up on me.
- Hakkımda araştırma yapmışsın.
Lieutenant, you been checking up on me?
Komiser, beni mi araştırıyordunuz?
Why, Lieutenant, you've been checking up on me.
Komiser, niçin beni araştırıp duruyorsunuz?
What right have you got checking up on me?
Beni araştırma hakkını nereden buluyorsun?
What are you doing, checking up on me?
Ne o, beni kontrol mü ediyorsun yoksa?
Checking up on me?
Neden beni araştırdın?
What are you doing? Checking up on me?
Beni mi sınıyorsun?
Checking up on me, Benjamin?
Beni mi kontrol ediyorsun, Benjamin?
- You've been checking up on me?
- Geçmişimi mi araştırdın?
You been checking up on me?
- Beni mi araştırıyorsun?
What are you, checking up on me and Dan?
Ne yani Dan'le beni mi kontrol ediyorsun?
- Were you checking up on me?
- Beni mi kontrol ediyordun?
You've got no business checking up on me.
Benim işimim olup olmadığını araştırdız.
- He's checking up on me.
- Beni kontrol ediyor.
Ah, Mrs. Forman, you're not checking up on me, are you?
Beni kontrole gelmediniz değil mi, Bayan Forman?
So I'm wondering, what were you doing checking up on me checking up on you?
Merak ettiğim benim sizi kontrol etmemi, neden kontrol ettiğinizdir.
Whoever the hell you think you are... checking up on me, pulling my file, second-guessing my choices... let's just both face the facts.
Sen kendini kim sanıyorsun ki beni kontrol ediyorsun, dosyamı çıkartıyorsun seçimlerimi sorguluyorsun? !
Maybe it was a wrong number, or my girlfriend checking up on me.
Belki yanlış numaraydı ya da sevgilim beni kontrol ediyordu.
You been checking up on me, Professor?
Beni deniyor musunuz Profesör?
- l know you, you`re checking up on me.
Beni kontrole geldin.
ARE YOU CHECKING UP ON ME?
Beni kontrol mü ediyorsun?
You were checking up on me?
Beni kontrol mü ediyordun?
Checking up on me?
Beni kontrol mü ediyorsun?
Checking up on me?
Beni kontrol mü ediyordun?
- You checking up on me?
Beni kontrol etmeye mi? Hayır.
I really appreciate you checking up on me, Neil, but I'm doing all right.
Arayıp sorduğun için teşekkür ederim Neil ama ben iyiyim.
What are you doing checking up on me anyway?
Bu arada beni kontrol ederek ne yaptığını sanıyorsun?
Look, this is probably her now, already checking up on me.
Bak, büyük ihtimâlle bu annemdir. Şimdiden beni kontrol ediyor.
Do you really need to keep checking up on me?
Beni kontrol edip durman şart mı?
You were checking up on me?
- Beni kontrol mü ediyordun?
Could you just stop checking up on me?
Artık beni kontrol etmeyi bırakır mısın?
Checking up on me?
Beni mi kontrol ediyorsun?
Are you checking up on me?
Sen beni mi kontrol ediyorsun?
Aha. And this won't have anything to do with you checking up on me and Annabelle?
Aha.Ve bunun Annabelle ve beni kontrol etmenle bir alakası yok mu?
You checking up on me, Jim?
Beni araştırdın mı Jim?
- Got your lawyers checking up on me?
- Beni avukatlarına mı kontrol ettirdin?
You been checking up on me.
Beni araştırmışsın.
- You checking up on me?
- Beni kontrole mi geldiniz? - Hayır.
Honey, it's me, I'm just checking up on Kim.
Tatlım benim. Kim'i merak ettim.
It's Friday night. For once you can stay out late without me checking up on you.
Cuma akşamı geç saate kadar takılabilirsin.
You're checking up on me again.
Yine beni kontrol ediyorsun.
So, they get him up on the stand... and he's telling the jury up and down... all this pain and suffering he's had to endure... and I notice that despite this enormous... uncomfortable collar he's got on his neck... he's checking me out.
Adamı kürsüye alıp... konuşturuyorlar, ve jüriye... çektiği acı ve eziyeti... anlatırken, boynundaki proteze rağmen herif... beni yokluyormuş.
Checking up on me?
Kontrole mi geldin.
- You checking'up on me?
- Beni kontrol mü ediyorsun?
Really checking up on me.
Beni gerçekten araştırmışsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]