Confiscated Çeviri Türkçe
828 parallel translation
- They've confiscated it...
- El koydular...
Confiscated goods.
Haczedilmiş mal.
The police arrested him and confiscated all the stolen goods, but he managed to escape in an inexplainable manner.
Polis onu yakalayıp çalınan bütün eşyalara el koydu... ama kendisi açıklanamaz bir şekilde kaçmayı başardı.
All money must be confiscated... until it is settled whether or not it is stolen property.
Çalıntı olup olmadığı anlaşılana kadar tüm paraya el konulacak.
- Confiscated.
- İşte sızıntı!
These may have been the jewels of the Grand Duchess Swana... but like all private property, they were confiscated by the State.
Bunlar Büyük Düşes Swana'nın mücevherleri olabilirler... ama tüm özel mülkiyetler gibi onlara da devlet el koydu.
I give you my word, they were confiscated legally.
İnanın bana onlara yasal olarak el konmuştu.
I went to your lodging and gathered your belongings the police had not confiscated.
Pansiyonunuza gittim ve polisin el koymadığı eşyelerınızı topladım.
- I confiscated a beautiful one today.
- Bugün güzel bir tanesine el koydum.
Radios of all descriptions will be confiscated immediately.
Her türlü radyoya derhal el konulacak.
Something you confiscated in a raid on a kindergarten?
Bu bir anaokuluna yaptığınız baskında el koyduğunuz bir şey mi?
- Why? He's my friend. Go inside your cell if you don't want your package confiscated.
Kendi hücrene git, yoksa koline el koyarım.
- This cake is confiscated.
- Bu pastaya el konulmuştur. - Merhaba.
Come here immediately, the hotel owner confiscated all the takings
Hemen gelin, otel sahibi tüm hasılata el koydu.
- The money was confiscated
- Paraya el konulmuş.
Confiscated?
El mi konulmuş?
- Confiscated.
- El konuldu.
It seems that the Nazis have confiscated all of her possessions.
Anlaşılan Naziler tüm mal varlığına el koymuşlar.
- Over 100,000 counterfeit British pounds were confiscated there recently.
... 100.000'den fazla sahte İngiliz pounduna daha yeni el kondu.
Our home and all our valuables will be confiscated.
Çok yakında evimize ve mal varlığımıza da el koyacaklar.
Your property shall be confiscated and you will be exiled. Arrest him!
Mülküne el konulacak ve sürgün edileceksin.
They confiscated my boat.
Tekneme el koymuştular.
- They've confiscated the matches.
- Kibritlere el koydular.
He confiscated Church property.
O, kiliseye maloldu.
You confiscated it.
Siz el koydunuz.
I'm more interested in why you vandals confiscated my dead father's clothes.
Siz barbarların ölmüş babamın eski giysilerini neden aldığınızla daha çok ilgileniyorum.
And about 180 Molotovs. The British confiscated the rest.
Kalanını İngilizler aldı.
DAIRYU DOCUMENTS CONFISCATED BY THE TRUCKLOAD
DAIRYU'DA KAMYONLAR DOLUSU BELGEYE EL KONULDU.
Confiscated items are Reich property.
El konulmuş mallar Nazi Almanyası malıdır.
The rest was confiscated in the last shakedown.
Gerisine son girişimde el konmuştu.
But he has confiscated all my magical equipment.
Ama bütün büyü aletlerime el koydu.
Your property was confiscated.
- Evin haczedildi.
Confiscated? Stolen!
- Ne haczi, soyuldu!
Registration of confiscated property.
Hacizli mallar kayıt bürosu.
20 wagons confiscated from a taxpayer and a good Republican.
Bir vergi mükellefinin ve iyi bir Cumhuriyetçinin 20 arabasına el konuldu.
But you could say you confiscated them.
Buna yasal olarak el koyma da diyebilirsiniz.
Most of them have been confiscated and assembled here before being sent to Germany.
Bunlara el konuldu, Almanya'ya gönderilmeden burada toplanıyorlar.
Durvard has confiscated the stone and intends to sell it, using the proceeds to take over other independent tribal areas.
Durvard taşa satmak amacıyla el koydu ve gelirini kullanarak diğer bağımsız kabile bölgelerini de yönetim altına almayı planlıyor.
Your goods will be confiscated. Hostages taken, killed. Your leaders confined.
Mallarınıza el konacak, rehine alınıp, öldürülecek, liderleriniz hapse atılacak.
I've found out from bitter experience that when folks come for a hanging all guns should be confiscated until after and all saloons should be closed.
Acı tecrübeden öğrendim ki, halk idama geldiğinde bütün silahlara idam bitene kadar el konulmalı ve bütün barlar kapatılmalı.
It's confiscated.
Onlara el konuldu.
"One Fujimaru pocket knife is hereby confiscated."
"Bir adet Fujimaru cep çakısına el konuldu."
"This money will come " Of property confiscated during our revolutionary acts. "
Bu para yaptığımız devrimci hareketlerden elde edilen ganimetlerden sonra tarafıma ödenecektir. "
The confiscated lands of the shogunate represents 10000 bushels.
100 tonu zaten Shoguna veriyoruz.
Apparently the Disrupters have confiscated it, just as I knew they would.
Yıkıcılar el koydu. Bunu yapacaklarını biliyordum.
Here in the country, perhaps you don't realize, but this package, you have confiscated that makes quite a sum.
Belki farkında değilsinizdir, yani buralarda pek önemli değildir ama el koyduğunuz malın değeri tahmininizden de fazla.
I had my passport confiscated, so we can't leave, and just now I had my head nearly decapitated by a meat cleaver.
Pasaportuma da el koydular. Bu nedenle buradan ayrılamıyoruz. Ve az kaldı biri kafamı satırla uçuruyordu.
And all your belongings will be confiscated and given to the crown.
Ve bütün eşyalarınıza da taç adına el konulmuştur..
- Wasn't it all already confiscated?
- Zaten hepsine el konulmamış mıydı?
Any other officer would have confiscated your licence.
Trafik polisi olsaydı ehliyetinize anına el koyardı.
Confiscated!
El kondu!
confidence 170
confidential 68
confirmation 25
confident 138
confirmed 302
confirm 89
confidentiality 20
confirm it 18
confirming 16
confidentially 27
confidential 68
confirmation 25
confident 138
confirmed 302
confirm 89
confidentiality 20
confirm it 18
confirming 16
confidentially 27