Did i do that Çeviri Türkçe
2,181 parallel translation
What did I do that was so bad I should be sent home?
bu kadar kötü ne yaptım eve gönderilmem gerekmiyor muydu?
Isn't it only right that their women should know what it's like to suffer too? Tell me, Father, what did I do that was so wrong?
kadınların acı çekmenin nasıl birşey olduğunu bilmek hakları değildi söyle bana baba, bu kadar yanlış ne yaptım?
When did I do that!
Ne zaman istemişim!
When did I do that?
Ben mi? Ne zaman yaptım?
What did I do that was so wrong? Why in the world is something like this happening to me?
Bana tam olarak ne oluyor?
What did I do that was so wrong?
Bu kadar yanlış ne yaptım?
But... what did I do that was so bad?
Ama... Ben bu kadar kötü ne yaptım?
What did I do that was so wrong?
Neyi bu kadar yanlış yaptım ki?
Did I do that? Hey! Hey!
Bunu ben mi yaptım?
You know, why did I do that?
Bunu neden yaptım?
And since I'm not about to see you suffer by marrying someone like your mother did, you better forget about that guy and go along with the marriage I've arranged, do you understand?
Ayrıca annenin yaptığını yapıp, acı çekmeni istemiyorum. O adamı acilen unutup, benim seçtiğim adamla evleneceksin!
I was... I was going to do what that woman once did to me.
Ben o kadının bana yaptığı şeyi yapacaktım.
He'll have the money you want, you know? How did you do that? I didn't.
İstediğin para onda. Bunu nasıl yaptın? Ben yapmadım.
How did you do that? ! I dunno.
- Nasıl yaptın onu?
Do you wish that I did it?
Yapmamı mı isterdin?
What you tried to do to Kim Joo Won earlier, I already did that a few months ago.
Kim Joo Won'a az önce yapmaya çalıştığın şeyi bir kaç ay önce ben yapmıştım.
When did I do that?
Joong Won.
How did you do that?
NasıI becerdin bunu?
When I came to London, I did whatever I had to do to get on the giving end of the stream of piss that hits us all at some point.
Londra'ya geldiğimde... hepimizi birkaç yerden vuran... bu sidik akışını önlemek için... yapmam gereken ne varsa yaptım.
Why do you think that I did something to him?
Neden ona bir şey yaptığımı düşünüyorsun?
- I did not. - Do not say that, okay?
- Seni seviyorum.
How did I just do that?
Nasıl yaptım bunu be? !
- I do believe I did make us do that. Yeah.
Hatırlıyorum evet öyle yapmıştım.
- Yeah, and I do have to go. Uh, you know, hey, listen, I'm so happy, uh, that we did this.
Artık gitmem gerek.
If I did believe you, and I'm not saying for a second that I do, but if I did, nobody else would.
Sana inansam bile inanıyorum demedim ama öyle farz edelim başka kimse inanmaz.
Micky has a chance to do something that I never did, that in my time, I never had.
Pek çok fırsatı da mahvettim ama daha iyi biri olmaya çalışıyorum. - Micky de öyle. - Ben de öyle.
I did do that.
- Yapmıştım.
I did not know that more pruning to do.
Başka ne yapabilirim bilmiyordum.
I want you to help him to their hairy Greek ass licking... and ensures that he did not angry, millions of visitors here so they do not send back to our slaves... and will do weird things with our wives.
Onu kıllı yunan eşşeklerinden kurtarmalısın yardımın gerekli... Belki biraz kızgınlığım hafifler Milyonlarca ziyaretçimiz burada o yüzden yanınıza köleleri alın... diğerleri burada çok garip şeyler yapacak.
I did what I had to do to protect him from that lunatic.
Onu o deliden korumak için yapmam gerekeni yaptım.
But what I do need is you both to go over there... and tell her that whoever did this... is gonna be a top priority on our list, whatever, anything.
Ama sizden istediğim şey oraya gitmeniz ve bunu her kim yaptıysa öncelikler listemizin en üst sırasına alacağımız gibi şeyler söylemeniz.
Type that is constantly held you and I noticed you did not want to do so. Then when you made the shot for you loaded band and scream you down. So you approached him and gave him an unexpected blow.
Sana sarılıyorlar ve ben ona seni rahat bırakmasını söyledim
I just do it myself these days, did you know that?
Bu günlerde kendi kendime yapıyorum, biliyor muydun?
Our captain at the time had wanted me to do a computer-generated composite speaking to one of the witnesses to the event, and so I did that.
Başkomiserimiz o zaman benden bilgisayarda olayla ilgili tanıkların konuşmalarına dayalı... bilgisayar resmi istedi. Ben de yaptım.
I know you do not trust me and that I have disappointed you but I assure you I did not help that man.
Bana güvenmediğinizi ve sizi hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum. Ama sizi temin ederim, o adama ben yardım etmedim.
If Barao did that to you... I'm afraid of what he might do to me.
Eğer Barao sana bunu yaptıysa... kimbilir bana neler yapardı.
What did I do for Sébastien to say that?
Sebastian'a ne söyledim ki ben?
I did not think that doctors had to do that.
Bu tip şeyleri doktorlar yapmaz sanıyordum.
How did you know that I could do it?
Yapabileceğimi nereden biliyordunuz?
But whatever I did or didn't do in my life, that's on me.
Fakat hayatımda yaptığım yada yapmadığım her şey, Benimle ilgiliydi.
By the way, what I did in there today, yelling like that, I don't usually do that.
Bu arada bugün orada yaptıklarım, bağırmak falan, genellikle böyle şeyler yapmam.
She buried a time capsule, And I always thought that I should do it, And I never did.
Bir tane zaman kapsülünü gömmüştü ben de her zaman öyle yapmalıyım demiştim ama asla yapmamıştım.
You say that I don't even have alters and that it's all me, but if they do something, I can't say I did it, either?
Alt kişiliklerimin olmadığını, hepsinin kurmaca olduğunu söylemiştin. Ama onlar bir şey yaptığında ben yaptım sayılmıyor muyum?
It's like a slap in the face. I mean, even if I did do that, it really wouldn't be any of your business.
Öyle yapmış olsam bile bu seni hiç ilgilendirmiyor.
Well, why shouldn't I? Why wouldn't he do the same thing that I did to him?
- Neden benim yaptığımın aynısını o da bana yapmasın?
I mean, how did he do that with those boxes?
Yani, kutularla o şeyi nasıl yaptı öyle?
I could not have known he would do that or that because he did a young girl three Miles away would not.
Onun bunu yapabildiğini bilmiyordum bunu yaptığı için de yaklaşık 10 km uzaklıktaki bir kız bunu yapamadı.
And I'm arguing that we do exactly what he did.
Kalkmış onun yaptığı şeyi öneriyorum.
What did I ever do to deserve that?
Bunu hak edecek ne yaptım?
I get that, uh, I did everything I could do for Gloria.
Kafama soktuğum şey ne yaptıysam Gloria için yaptığımdır.
But if you do, if this all goes wrong, I want you to know that I did it to make things right.
Ama dinlerseniz, her şey ters giderse bilmenizi isterim ki, her şeyin yoluna girmesi için bunu yaptım.
did i stutter 40
did it work 301
did it hurt 105
did it 665
did it go well 36
did it again 22
did it help 23
did i do something wrong 160
did i scare you 76
did i say something wrong 88
did it work 301
did it hurt 105
did it 665
did it go well 36
did it again 22
did it help 23
did i do something wrong 160
did i scare you 76
did i say something wrong 88