Don't ask me Çeviri Türkçe
3,620 parallel translation
No, don't ask me what's in it.
İçinde ne olduğunu sorma.
First off, please don't ask me which celebrity is the father of my baby.
Öncelikle hangi ünlü bebeğimin babası diye sormayın.
And don't forget my genuine love for par-me-zian cheese.
Gerçek aşkım için parmesan peynirini unutma.
Whatever you do, don't ask me if I'm okay.
Ne yaparsan yap, ama bana iyi misin diye sorma.
If you want me to be honest, don't ask questions you don't want the answers to.
Eğer dürüst olmamı istiyorsan, bana cevabını duymak istemediğin sorular sorma.
Call me superficial, I don't think that's unreasonable to ask.
İstersen bana sığ de, bunları istemenin abes olduğunu düşünmüyorum.
Roger, please don't ask me for anything.
Roger, lütfen benden birşey isteme.
Please don't ask me to take care of you.
Lütfen sana bakmamı isteme.
You don't need to ask me about her now, do you? You got me on the traffic cam.
- Kamerada görmüşsün beni.
Don't ask me!
Soru sorma!
Don't ask me now!
Şimdi sorma!
Don't ask me to do that, man.
Bunu yapmamı isteme benden adamım.
I know all they rhymes, so don't ask me that.
Yaptıkları tüm rhyme'ları biliyorum, bu yüzden bana bunu sorma.
I don't that you didn't ask me, But I think that you can raise the bar a little bit.
Fikrimi sormadın biliyorum ama bence çıtayı biraz yükseltebilirsin.
You can think "bitch" as much as you like, but for protocol's sake, why don't you start calling me "Commissioner"?
İstediğin kadar "fahişe" olarak düşünebilirsin ama protokol aşkına neden bana "komiser" demeye başlamıyorsun?
Don't ask me if she's all right because I don't know.
İyi olup olmadığını sormayın bana çünkü bilmiyorum.
Then they don't ask me anymore.
Ve birdaha beni sormazlar.
- Don't ask me.
- Sorma.
HEY, DARLING, WHY DON'T YOU GIVE ME A CALL SOMETIME?
Aşkım beni ara olur mu?
Don't you quit on me, girl.
Beni bırakma aşkım.
Don't ask me why, but maybe in some previous life, I was a horse.
Nedenini sorma. Belki de önceki hayatlarımdan birinde attım.
If you don't believe me, ask Pauline Pfeiffer.
Eğer bana inanmıyorsan Pauline Pfeiffer'e sor.
Don't ever ask me what I want.
Bana ne istediğimi hiç sorma.
If you don't believe me, just ask my roommates.
Bana inanmıyorsan, ev arkadaşlarıma sor. Hangisi senin akıl sağlığından sorumluydu?
Don't make me ask you again.
Tekrar söyletmek zorunda bırakma beni.
Why don't you ask "Mr. Tongue - Kissing-Freaks-Me-Out"? You have a long tongue!
Neden bunu "Bay Beni Öperken Diliyle Ucubeye Çeviren" e sormuyorsun?
But when you're naked and jacking it in San Diego, don't ask me for help.
- İyi! San Diego'da çıplak halde caka satarken sakın benim yardımımı isteme.
Don't ask me why - you turn your back even for a second,
Neden diye sorma, sadece bir saniyeliğine başka bir yere bakarsın
You can't use them against me now in this... kangaroo court of love. Me and Dobby don't quibble.
Şimdi onları benim aleyhime, bu kanguru aşkı mahkemesinde kullanamazsın.
- Don't ask me to dance now.
- Sakın şimdi dans etmemi isteme!
Alright, so you put your hands like this. Don't ask me why.
Pekala, ellerini şöyle koy.
Sutton, I'm going to ask you a few questions, but why don't you start off by walking me through everything that happened last night.
Sutton, şimdi sana birkaç soru soracağım ama ilk önce sen bana dün geceden bahsedip neler olup bittiğini anlatmakla başlayabilirsin.
You just lend me a couple of guys who don't ask questions, I'll take care of it.
Soru sormayan birkaç adam ver icabına bakayım.
Don't flirt with me and ask me to make this easier for you.
Benimle cilveleşip bunu senin için kolaylaştırmamı isteme.
So don't ask me to go backsliding,'cause I won't.
Şimdi geri adım atmamı isteme, çünkü atmayacağım.
Just don't ask me to turn my head and cough.
Kafamı döndürüp öksürmemi isteme yeter.
Don't ask me to shake your hand!
Benden tokalaşmayı sakın bekleme!
No. I mean, I don't... you want me to ask him?
Benden ona sormamı mı istiyorsun?
Don't ask me.
- Bana sorma.
Look, I just don't want to ask her out and have her reject me or, worse, gossip about me.
Ona çıkma teklif edip reddedilmek istemiyorum, veya dedikodu çıkmasını.
If you're stuck in a loveless relationship and can't break up with them, and if you're scheming despicable things like this, don't you dare show your face in front of me.
Aşkın bittiği bir ilişki içinde sıkıştıysanız, böyle kalp kırıp ve aşağılıkça şeyler yapıp bir de karşısına geçip, ona sakın çocuk yapalım demeyin.
Your vibe screams kid fondler, but you don't see me messing with your action.
Senin bilgisayarın çocuk aşkını haykırıyor, ama sen kendi yaptıklarını görmüyorsun.
Don't ask me how.
Nasıl diye sorma.
Don't look at me, ask her.
Hiç bana bakma, ona sor.
If you don't believe me, ask his friends, his coworkers.
Bana inanmazsanız arkadaşlarına meslektaşlarına sorun.
♫ Don't ask me to stop. ♪
Bana durmamı söyleme
And if you don't believe me, you can ask Debbie, you can ask Marla, ask them both.
Bana inanmıyorsan Debbie'ye sor, Marla'ya sor, ikisine de sor.
You don't have to ask me twice.
Söylemene bile gerek yok.
I don't understand a thing, don't ask me.
Benim bir fikrim yok, bana sorma.
You don't ask me that.
- Bunu bana sorma.
Don't ask me how, but we lost Stevie.
Neden diye sorma ama Stevie'yi kaybettik.
don't ask me why 76
don't ask me that 22
don't ask me how 41
don't ask questions 83
don't ask 540
ask me anything 71
ask me a question 31
ask me 205
ask me anything you want 22
ask me again 35
don't ask me that 22
don't ask me how 41
don't ask questions 83
don't ask 540
ask me anything 71
ask me a question 31
ask me 205
ask me anything you want 22
ask me again 35