During Çeviri Türkçe
26,282 parallel translation
Everything that happened on the ops they ran... during the Gulf War should be in there.
Körfez Savaşı boyunca yürüttükleri görevdeki her şey orada olmalı.
You had dealings with him in 2014, during the Webster business.
2014'te, Webster olayında onunla birlikte çalışmıştın.
Now she has started falling asleep during my class..
Şimdi de dersimde uyuyor.
So I gave it to him after the wine, during Christopher's second solo, but now he's on the Lunesta, man.
Yani ben de ona şaraptan sonra verdim Christopher'ın ikinci solosunda şimdi de Lunesta'nın * etkisinde.
Yes? No phones during the test.
- Test sırasında telefon yasak.
Now we have something to play with during our final hours.
Şimdi bir şeye sahibiz Son saatlerimizde oyalanabileceğimiz bir şey.
Jordan Blair disappeared during the outbreak.
Jordan Blair salgın sırasında kayboldu.
13 AFC East titles during that same span and a chance to take a dump on the Dolphins twice a year.
Aynı sürede 13 AFC Doğu ünvanı ve yılda 2 kere Yunuslara koyma şansı.
To store goods during a run, so they can be carried away at leisure.
Koşuşturma sırasında malları depolamak için, böylece müsait zamanda onları götürecekler.
Not before, during, even after the game?
Öncesinde, o sırada ya da oyundan sonra?
Is that what you plan to do during surgery, just... just take a break whenever it gets tough?
Ameliyat sırasında da böyle mi yapacaksın? Zorlanınca ara mı vereceksin?
I, uh, was here for close to two years during my undercover days.
Neredeyse iki yıldır buradaydım ben gizli ajanlık günlerimde.
During this period, all down votes are subject to a times two multiplier.
Bu sürede, aleyhinize derecelendirmeler iki katıyla çarpılmaya maruz kalacaktır.
All right, during Prohibition, the first Horace and Pete sold near-beer and corned beef sandwiches just to keep it open.
İçki yasağı döneminde ilk Horace ve Pete batmamak için hafif bira ve konserve sığır sandviç sattı.
At least five inmate counts will be held during each 24-hour period at random times.
24 saatlik süre zarfında en az 5 kere olmak üzere mahkum sayımı yapılır.
You will stand still during every one of those counts.
Tüm sayımlar sırasında yerinde duracaksın.
She wrote a program intending to target their memories during stasis, but instead it wiped the memories of the entire crew.
Durağan aşamadayken hafızalarını silmeyi planlayan bir program yazmıştı ancak onun yerine herkesin hafızası silindi.
We, um, came across this sketch during a research dive.
Araştırmalarımızda bu çizime rastladık.
Yeah, it was during a poker game.
Biliyorum. Bir poker oyunu sırasında.
I got an alert during the operation.
Ameliyat sırasında bir uyarı geldi.
Yeah, well, the victim's passport shows No foreign travel during that time.
Pasaportuna göre kurban o süre içinde yurt dışına seyahat etmemiş.
Yes. Out of Diyala during the surge.
- Evet, savaş boyunca Diyala'daydık.
During the surge, the Defense Department earmarked millions of dollars for our allies in the Sunni Awakening.
Savaş sırasında Savunma Bakanlığı Sünni Hareketindeki müttefiklerimize milyonlarca dolar tahsis etti.
During wartime, Miguel.
Savaş zamanıydı, Miguel.
And you don't view his behavior during last week's investigation As a big step backward?
Geçen haftaki davranışlarını büyük bir geri adım olarak görmüyor musunuz?
Illegally pushing controlled substances does not constitute a medical practice, especially during a murder investigation.
- Kontrollü maddeleri yasa dışı bir şekilde satıyor olmak sağlık uzmanlığı değildir. - Hele ki bir cinayet soruşturması sırasında.
Um, in the items that Mike brought back from the print shed, there was a photo of Mark during recess at a public school.
Mike'ın inceleme hangarından getirdiği eşyaların arasında Mark'ın bir devlet okulunda teneffüste çekilmiş fotoğrafı vardı.
During the exercise of the search warrant at Mr. Colson's residence, we uncovered documented Real-Estate fraud directly connecting our suspect to Mr. Darnell.
Bay Colson'ın evinde arama iznini uyguladığımız sırada şüphelimiz Bay Darnell'le doğrudan bağlantılı olan belgelenmiş bir emlak dolandırıcılığını ortaya çıkardık.
Your fingerprints match up exactly to a partial that was on the bank card one of the victims dropped during the assault.
Parmak izleriniz kurbanlardan birinin saldırı sırasında düşürdüğü banka kartından alınan kısmi bir ize tam olarak uyuyor.
During their investigation, the Pasadena police... They asked for Dr. Bowman's services in order that "through analyzing the methodology and potential motives of these homicides to locate and / or identify a suspect."
Soruşturma sırasında, Pasadena Polisi Dr. Bowman'a başvurup bu cinayetlerin yöntemini ve olası sebeplerini analiz ederek şüphelinin kimliğini tespit etmesini ve / veya yerini belirlemesini istedi.
I need you to be a source of strength for her during this operation.
Bu operasyon süresince ona güç vermelisin.
- It is possible that Dwight said something during that evaluation that was more important than either of them knew.
- Yani? - Dwight bu değerlendirme sırasında ikisinin de önemini kavrayamadığı bir şey söylemiş olabilir.
Took the place of regular bailiffs during the trials.
Duruşmalarda sıradan mübaşirlerin yerini alıyordu.
Get my notes, too, and listen for the bit during our third session where Dwight starts to say...
Notlarımı da al. Üçüncü seansımızda Dwight'ın şeyden bahsettiği yeri dinle...
Except the last time I partnered with the housing authority on properties like this, some of my workers were shot at during demolition.
En son bu gibi konutlar için Tapu Müdürlüğüyle anlaştığımda yıkım sırasında işçilerimi kurşunladılar.
To arrange measures for victims forcibly taken during Japanese colonial era, the government will start accepting registration from victims as of today.
Japon sömürgesi döneminde zorla alınan kurbanlar adına ayarlamalar yapmak için bugünden itibaren hükümet kurbanların kayıtlarını kabul etmeye başlayacak.
After a while, I missed him during the day and waited for him to come home.
Bir süre sonra onu özlemeye başladım ve hergün eve gelmesini bekliyordum.
Omar Singh, post-op day one, following abdominal and chest surgery to repair injuries sustained during a car accident.
Omar Singh, ameliyat sonrası ilk günü. Araba kazası sonucu oluşan yaralanmaların giderilmesi için karnından ve göğsünden ameliyat oldu.
Which is actually pretty great if you're an accountant during tax season... nothing else to do but work.
Aslında bu vergi sezonundaki bir muhasebeci için iyi bir şey. İşten başka yapacak bir şeyim yok.
Don't bother her during tax season.
Vergi sezonunda rahatsız etmeyin.
We met you during our tour of the NICU.
NICU turumuz sırasında tanışmıştık.
No, we can't risk any additional bacteria during the procedure.
Hayır, işlem sırasında bakteri oluşması riskini göze alamayız.
One... I now have first dibs on the bathroom during the peak hours of 7 : 00 to 9 : 00.
Bir, yoğun saatler 7 : 00 ve 9 : 00 arasında banyo bana ait.
Oh, and if anything happens to me during surgery, do not allow my brother to freeze my head.
Ve ameliyat sırasında bana bir şey olursa abimin başımı dondurmasına izin vermeyin.
Prison officers drive him to the bakery and back and a supervisor's watching him during the day.
İnfaz memurları onu fırına getirip götürüyor ve gün boyu başında ondan sorumlu bir gözetmen var.
Likely rubbed off during contact.
Temas sırasında yayılmış olmalı.
Well, I did go to Jack's branch during my initial investigation.
Soruşturma sırasında Jack'in şubesine gittim.
Like during a bike ride. So you think that someone made the explosive that killed Robert Hall with...
Yani, birisi bir yağ ile Robert Hall'u öldüren bir patlayıcı yaptı?
They only sprout colorful plumage during mating season.
Sadece çiftleşme zamanlarında renkli olurlar.
So I suggest you go back to your cell and you think long and hard about what you want to accomplish during your time here.
Sana tavsiyem, hücrene geri dön ve burada neler yapmak istediğini uzun uzun düşün.
Zyklon, as in Zyklon-B, the poison they used in the gas chambers during the Holocaust.
Yahudi soykırımı sırasında gaz odalarında kullanılan zehir.