Each of you Çeviri Türkçe
4,816 parallel translation
- There's a £ 2 million bonus for each of you if you do this.
Bunu yaparsanız her ikiniz için 2 milyar euro prim var.
I want each of you to propose a candidate... and have them report to UK HQ... no later than 9 p.m. GMT.
Her birinizden birer aday sunmanızı adaylarınızın İngiltere saatiyle akşam dokuzdan önce Birleşik Krallık karargâhına teslim olmasını istiyorum.
You don't know me, but I am well-acquainted With each of you.
Beni tanımıyorsunuz, ama ben sizi çok iyi tanıyorum.
Each of you will have an FBI agent assigned to you.
Her biriniz için bir FBI ajanı görevlendirilecek.
Right, imagine you've got one of Womack's balls in each of your hands.
İki elinde de Womack'in taşakları olduğunu düşün.
Each of you soldiers have a designation number, right?
Her askerin bir sicil numarası var. Değil mi?
So it turns out there was not a great soldier Inside of each of you.
Böylece her birinizin içinde harika askerler olmadığı ortaya çıktı.
Each of you has a decision to make.
Hepiniz bir karar vereceksiniz.
As of this moment, each of you is the subject of an FBI investigation.
Şu andan itibaren her biriniz birer FBI soruşturması muhatabısınız.
Each one of them representing the thousands of drinks I've given you over the years.
Yıllardır sana verdiğim binlerce içkinin her birinin temsili.
Well, you seem to harbor quite a bit of anger towards me, and considering we hardly even know each other, I'm wondering if there's something I'm missing.
Bana karşı çok büyük bir nefret barındırıyor gibisin ve birbirimizi neredeyse tanımadığımız için kaçırdığım bir şey mi var acaba diye düşünüyorum.
The CWI could be yours, and you and me, we wash our hands of each other.
CWI senin olabilir ve senle ben her şeyi geride bırakabiliriz.
What none of us could've anticipated was that the zero energy filtered through you and into your friends, giving each one of them different abilities.
Hiçbirimizin beklemediği şey ise Sıfır Enerjisi'nin senden geçip arkadaşlarını da etkilemesi ve her birine farklı yetenekler vermesiydi.
And that is the last that you and I will ever see of each other.
Ve birbirimizi o andan itibaren bir daha hiç görmeyeceğiz.
And you know that'bookkeeper'is the only word in the English language with three sets of double letters all next to each other?
Biliyorsun ki'bookkeeper'( muhasebeci ) kelimesi.. sadece İngilizce'de.. yanyana gelen üç çift aynı harfle yazılır.
I see nothing catastrophic in the two of you comforting each other.
İkinizin birbirinizi rahatlatmanızda kötü birşey göremiyorum ben.
Instead of just dissing each other, which you have to admit is getting pretty old... how about we just settle this in the arena?
Birbirimizle saygısızca konuşmaktansa ki bunun demode olduğunu da kabul etmelisin. Arenada çözüme kavuşturmaya ne dersin?
I think if you love each other, and you're happy, I mean generally, you know, most of the time then...
Bence birbirinizi severseniz ve birlikteyken mutluysanız yani genellikle biliyorsun çoğu zaman bu yeterlidir.
No matter what bullshit you've been telling each other... One of you... Or two...
Birbirinize ne palavralar anlattığınızı bilmem ama içinizden biri, ikisi ya da üçü bunların yaşanmasına izin verdi.
I can't sit behind that desk and pretend that I don't want to be out there with you watching each other's backs and raiding some psychopath's den of death.
O masanın arkasındaki oturup seninle dışarıda birbirimizin arkasını kollarken, bir kaç psikopatın ölüm batakhanesini basmak istemiyormuş gibi yapamam.
I suppose if you work for the Iron Bank of Braavos and each one of your gold barges is worth half a kingdom, you tend not to be overly concerned with the kind of distinction...
Galiba Braavos'un Demir Bankası için çalışıyorsan ve her bir altın kayığın, krallığın yarısına bedelse aradaki farka pek de önem vermemeye...
Once I know the group, you can choose the character inside that group by blinking again when I say the color of each letter within that group.
Ben seçtiğin gruptaki karakterlerin renklerini sayarken yeniden göz kırparak istediğin harfi belirteceksin.
He specifically wanted me to tell each one of you that he loved you and he was thinking of you guys up until the end.
Her birinize sizi sevdiğini ve son ana kadar sizleri düşündüğünü söylememi istedi.
It is boring for both of us. And you and me got nothing to say to each other.
İkimizin birbirine söyleyecek bir şeyi yok.
Fear? Do you know how many women are beaten or die in this country each week, at the hands of their boyfriends, or husbands or fathers?
Bu ülkede her hafta kaç kadın dövülüyor, ölüyor haberiniz var mı?
Each of those women was found choked to death with a black, Le Minou Noir, silk stocking, a brand of which you're sole supplier.
Bu kadınların herbiri Le Minou Noir marka ipek çorapla boğularak öldürüldü. Sizin dağıtımınızı yaptığınız bir marka bu.
I want you and your brothers and your daddy, each one of you, to grow a new heart. Okay?
Senin ve kardeşlerinin, babanın, her birinizin kalbinizde yeni bir yer açmanızı istiyorum.
- Well, maybe I got sick of watching you and Pamela Fawn all over each other as you plan for your wedding.
- Belki, herkesin her yerde Pamela ve senin düğününü planlamasını izlemekten sıkılmışımdır.
You were the two champions of each side.
İkinizde bir tarafta şampiyonsunuz.
Still buying each other rounds, hoping one of you gets drunk enough to suck the other one's dick and then pretend to forget about it in the morning.
Birbirinize içki ısmarlayıp birinizin diğerine sakso çekecek kadar sarhoş olmasını umuyor ve sabaha bunu unutmuş gibi yapmayı diliyorsunuz.
I can hear each and every one of you.
Her birinizi duyabiliyorum.
And when I win my father over, I'm gonna take you all down to meet him, And I know he'll love each and every one of you
Babamın sevgisini kazandığımda,... hepinizi onunla tanıştırmak için aşağı götüreceğim,... ve biliyorum ki hepinizi ayrı ayrı sevecek..
If you add up the time to serve for each of those counts, it comes to 353 years for me, which is longer than Jeffrey Dahmer was sentenced to prison for, and he killed and ate, like, 13 people.
Her bir suçlama için istenilen cezaları toplarsak 353 yıl ceza alıyordum. ... ki bu, Jeffrey Dahmer'ın aldığı cezadan fazlaydı. Ve o, 13 kişiyi öldürüp yemişti.
He says you took care of each other.
Birbirinizin arkasını kolladığınızı söylerdi.
We welcome people who can handle the challenges of manufacturing and marketing products meant for adults in a highly regulated and restricted environment while striving each day to operate responsibly. Thank you.
Her gün sorumluca sürdürmeye çalıştığımız iyice düzenlenmiş ve kısıtlanmış çevrede yetişkinler için olan ürünlerin üretimi ve pazarlamasında ortaya çıkan zorluklarla başedebilen insanları hoş karşılarız Teşekkürler.
Neither of you guys listen to each other.
İkiniz de birbirinizi takmıyorsunuz.
As long as you and I each hold one of these, we will stay ourselves.
İkimiz de bunlardan birini taktığımız sürece, kendimiz olarak kalacağız.
Start treating each other as such, or I swear I'm gonna leave you on the side of this... mountain.
Artık öyleymişsiniz gibi davranmaya başlayın, ya da yemin ediyorum sizi bu dağın kenarında bırakır giderim.
So if you're a foursome of dudes who recently bro-conciled, you're gonna have to kill each other.
Yani az önce barışıp kavuşmuş bir arkadaş dörtlüsü olsanız da, birbirinizi öldürmek zorunda kalacaksınız.
Speak up or I'll shoot each one of you.
Konuşun yoksa içinizden birini vururum.
I am thanking each and every one of you for giving me the party ticket for election this time.
Her birinize tek tek teşekkür ediyorum Seçimde bana bu sefer partide yer verdiğiniz için.
♪ The Simpsons 26x06 ♪ Simpsorama Original Air Date on November 9, 2014 = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man Uh, students, each one of you has been assigned the mandatory honor of contributing to the Springfield time capsule, where your arcana will lie dormant until the 31st century.
Çeviri : vonoral İyi seyirler Springfield zaman kapsülüne zorunlu olarak katılma onuruna layık görüldünüz.
- You're not very fond of each other.
- Birbirinize pek düşkün değilsiniz. - Evet.
You must complete two sessions per week of no less than 15 minutes each and no more than 30 minutes each.
Haftada, bir defada en az 15 dakika en fazla 30 dakika olmak üzere iki defa spor yapmak zorundasınız.
You have to find the one person who each of those victims came into contact with.
Her bir kurbanın temasta bulunduğu... birini bulman gerekiyor.
Either the whole office has a lot of enemies or you're each other's enemies.
Ya şirketin düşmanları var ya da ikinizin ortak düşmanları.
Now, let's go find a great soldier Inside of each one of you.
Hadi şimdi her birinizin içindeki harika askerleri bulalım.
Yesterday, you were completely into the idea of us moving in together and helping each other.
Daha dün birlikte yaşayıp birbirimize yardım etmemiz gerektiğini söylüyordun.
Just like a 5 on 5 game where you kind of have to work together and utilize each other's strengths and synergizing everything together.
Onun gibi 5'e 5 birlikte çalıştığın ve birbirinin gücünden yararlanıp sinerji yarattığın bir oyun.
There's no way you come back here after two weeks of nothing, with your cute little smile, the dark eyes, the brooding forehead the muscles, and suddenly we're ripping each other's clothes off in coach's office.
İki hafta boyunca hiçbir şey yapmayıp küçük gülümsemen, kara gözlerin geniş alnın ve kaslarınla ortaya çıkıp birdenbire Koç'un ofisinde birbirimizin kıyafetlerini çıkarmamızın hiçbir yolu yok.
I want you to copy each of those three drawings.
Bu üç resimden her birini çizmenizi istiyorum.
of yours 40
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16