Earl Çeviri Türkçe
5,313 parallel translation
Earl, that's the new day waiter.
Earl, yeni sabahçı garsonumuz.
Earl, I brought you your favorite.
- Earl en sevdiğinden getirdim. - Yarı siyahi, yarı Çinli dansöz mü?
Brace yourself, Earl.
Sıkı dur Earl.
Earl, I'm incognito.
Earl kılık değiştirdim.
Earl, I need my checks for tonight.
Earl, bu akşamki evetlerimi alayım.
- Earl, you never go out to the beach?
- Earl, sen plaja hiç gitmezsin ki.
Here, Earl, when my mother comes in, pretend you are reading this.
Earl al şunu. Annem geldiğinde okurmuş gibi yap.
Earl, we're talking about our lord, Jesus Christ!
Earl! Burada tanrımızdan bahsediyoruz. İsa Mesih aşkına.
I'm Earl.
Ben Earl.
Han, Earl, stay.
Han, Earl, yerinizde kalın.
Ooh, you went for the Earl.
İngiliz çayı yapmışsın.
( Earl ) Well, she'll be baked.
Kafası pişmiş olacak.
Earl, that's so sweet.
Earl çok incesin.
No, that's what Earl's pencils are for.
Hayır, o işi Earl'ün kalemleri yapacak.
Earl, my nanny was white.
Earl, dadım beyazdı.
Hey, Earl, you missed one hell of a funeral.
Earl, güzel bir cenaze kaçırdın.
Is he crying, Earl?
Adam ağlıyor mu Earl?
About earl... Just call me back, okay? Okay.
Beni sonra araman dahi iyi olur, tamam mı?
We have a viscount who's convinced he has two heads, and an earl who thinks he's a teapot.
Kendisini iki kafası olduğuna inandıran bir hastamız ve çaydanlık olduğuna inanan bir kontumuz var.
That's very funny, Earl.
Çok komik Earl.
Earl, I ain't fooling with ya, all right?
Earl, şaka yapmıyorum.
You know, me and Earl caught the Crimson and Cream game on Saturday.
Biliyor musun cumartesi Crimson ve cream maçına benle Earl bilet kaptık.
Greene knew that Shakespeare was the Earl of Oxford?
Shakespeare'in Oxford Kontu olmasi miydi?
The Earl of Oxford published poetry, okay?
Oxford Kontu siir yayimliyordu, tamam mi?
Well, your dad wasn't the Earl of Oxford, was he?
Babaniz Oxford Kontu degildi herhalde.
You're not the Earl of Oxford, are you?
Oxford Kontu degilsiniz, degil mi?
Do you know Earl Sanders?
Earl Sanders'ı tanıyor musunuz?
- Ow. - I'm Earl, and this is my boy.
Ben Earl, bu da oğlum.
Oh! Yes, Earl.
Evet, Earl.
Fuck you, Earl.
Siktir git, Earl.
Well, I called Earl and he very generously had Bobby wire the bail money to the station.
Earl'ü aradım. Çok cömert bir şekilde Bobby'nin kefaleti polise göndermesini sağladı.
I'm the one that let her walk off to the bar with Earl. I don't know.
Onun bardan Earl ile birlikte çıkmasına izin veren bendim.
I shouldn't have brought Earl here.
Earl'ü buraya getirmemeliydim.
Yeah, Earl has them all over Facebook.
Earl fotoğraflarını Facebook'a koydu.
Sonny. Earl Jennings.
Ben Earl Jannings.
- Hey, Earl. You're with your boy today?
- Earl, senin çocukla mısın?
C'mon, Earl. I know what the papers say.
Hadi ama Earl, raporlarda ne yazdığını biliyorum.
Oh, she's going, Earl. You?
- İyidir be, Earl.
- Hey, Earl.
- Selam, Earl.
Earl Everheart...
Earl Everheart...
Earl was just having fun with you.
Earl kafa bulmuş seninle.
Earl and I'll do it, Sheriff.
Earl ve ben hallederiz, Şerif.
Earl Grey, hot.
Earl Grey'in sıcak çayı.
Where is our Earl?
Earl'ümüz nerede?
I've even heard some people say that Earl Ragnar is becoming like Earl Haraldson.
Hatta bazı insanların Earl Ragnar iyice Earl Haraldson olmaya başladı dediklerini duyuyorum.
Earl Ragnar, my great friend.
Earl Ragnar, harika dostum.
This is my master, Earl Kiyoharu Genpou.
Bu benim efendim, Kont Kiyoharu Genpou.
Kitty for Earl.
Earl'e kedi.
Earl.
Earl.
No, Earl.
Hayır Earl.
- Thanks, Earl.
- Sağ ol, Earl.