Everyone's talking about it Çeviri Türkçe
89 parallel translation
Everyone's talking about it.
Herkes onu konuşuyor.
Everyone's talking about it.
Herkesin dilinde.
Everyone's talking about it, the whole kingdom.
Herkes bundan bahsediyor, bütün krallık.
Everyone's talking about it.
Herkes bunu konuşuyor.
If everyone's talking about it, there must be something to it.
Eğer herkes bunu konuşuyorsa, bir şeyler var herhalde.
Well, everyone's talking about it.
Herkes bunu konuşuyor da.
Everyone's talking about it.
- Onun aptal mı, yoksa dahi mi...
Everyone keeps talking about this debate. It's a non-issue.
- Bakın, müzakere konusu sorun değil.
Everyone's talking about it.
Herkes ondan bahsediyor.
Everyone's talking about it.
Herkes bunun hakkında konuşuyor.
Positively everyone's talking about it.
Herkes tam anlamıyla bunu konuşuyor.
But everyone's talking about it, and the talk says tomorrow.
Fakat herkes bundan bahsediyor... ve yarın olacağı söyleniyor.
Was it Cayetana who gave you that scratch on your neck or that girl from Cadiz everyone's talking about?
Boynunu tırmalayan Cayetana mı yoksa herkesin bahsettiği Cadiz'li kız mı?
Everyone is talking about last night, like it's a sequel.
Herkes bir önceki geceden söz ediyor, devamı gibi adeta.
It's time for everyone to accept that reality and move on with their lives starting with us talking about this play without referencing him.
Herkesin bu gerçekle yüzleşip hayatlarına devam etmelerinin vakti geldi. Başlangıç olarak da sen ve ben bu oyunu tartışırken Pacey'yi ima etmeyeceğiz.
In the village... everyone's talking about it.
Bütün köy bundan bahsediyor.
So you start by talking about his jerk-like qualities, which everyone agrees with, but it also makes'em feel a little guilty because he's laying there dead and all.
Önce pis özelliklerini anlatmaya başlıyorsun. Herkes kabul ediyor. Ama öldüğü için de insanlar vicdan azabı çekiyor.
- Everyone's talking about it!
- Herkesin ağzında bu var!
- Everyone's talking about it.
- Herkes bunu konuşuyor.
I know less than everyone. When I walk into a room, it seems like everybody's talking about things that I could never understand.
Bir odaya girdiğim zaman sanki herkes asla anlayamayacağım şeylerden bahsediyor.
Everyone's talking about it.
Herkes bu filmi konuşuyor.
Everyone's talking about it.
- Herkes bunu konuşuyor
Well, no one's talking to you about it because everyone's afraid of Cooper.
Şey, kimse sana bundan bahsetmiyor çünkü herkes Cooper'dan korkuyor.
Um, everyone's talking about it. There's a lot of talk around the school.
Bunu yalan söylemek olarak görmüyorum.
Everyone's talking about it on campus.
Herkes kampusta bunu konuşuyor.
Everyone's talking about it, you know, about your closing statements being so refreshing.
Biliyorsun, herkes bunun hakkında konuşuyor senin güven verici kapanış raporların hakkında.
Well, everyone's talking about it.
Herkes bunu konuşuyor.
- Everyone's talking about it because...
- Herkes bu konu hakkında konuşuyor, çünkü...
Everyone's talking about it.
Herkes bundan bahsediyor.
And you called someone else a bitch, and you were falling down, and everyone's talking about it.
Her seyi mahvettin! - Gel buraya.
Well, everyone's talking about it.
Herkes ondan bahsediyor.
I know everyone's been talking about it.
Herkesin bunu konuştuğunu biliyorum.
I heard that george lucas totally loved your script, everyone's talking about it.
George Lucas'ın senin senaryoyu beğendiğini duydum, herkes bunu konuşuyor.
Everyone's talking about it.
Herkesin dilince.
Listen, I know that her idea is... is kind of out of the box, but if you pull this off, everyone's gonna be talking about it.
Biliyorum bunu birden ortaya attı ama eğer bunu başarırsan herkes bunu konuşacak.
That's not the girl everyone's talking about, is it?
Bu kız herkesin bahsettiği o kız değil, değil mi?
Everyone is talking about from the center and when it comes... nobody wants to do what.
Herkes merkez hakkında konuşuyor fakat sıra icraata geldiğinde... kimse yapmak istemiyor
And it was there that he became fascinated with the topic that everyone was talking about - the mysterious luminiferous aether.
Herkesin sözünü ettiği gizemli ışık saçan eter konusundan heyecan duyduğu yer orası oldu.
She loves lacrosse, especially when it's followed by dinner at per se, and everyone we grew up with was talking about how perfect we are together.
Lacrosse a bayılır, Özellikle de arkasından Per Se'de, birlikte büyüdüğümüz herkesin tekrar birlikte olmamızın ne kadar mükemmel olduğunu konuştuğu bir akşam yemeği gelirse.
Everyone's talking about technology these days because it's everywhere.
Bugünlerde herkes teknolojiyi konuşuyor.
It's all everyone's talking about, Tania and Gemma.
Herkes Tania ve Gemma'dan bahsediyor.
Yeah, well, everyone's talking about it.
Evet, herkes bunu konuşuyor.
Everyone's talking about it, how it's all up to you.
Herkes ondan ve her şeyin sana kaldığından bahsediyor.
Look, I'm applying for that merit scholarship everyone's talking about, and if I'm gonna get it, then I can't afford to let my grades slip because I'm hanging out with some cute boy.
Herkesin bahsettiği başarı bursuna başvuruyorum, eğer bunu alabilirsem sırf tatlı bir çocukla takıldığım için notlarımın düşmesini istemem.
It's supposed to be a nice area, except for the "new element" everyone keeps talking about.
Güzel bir yer olduğu söyleniyor, tabii herkesin bahsettiği yeni eleman dışında.
Everyone's talking about it.
Onkoloji bunu konuşuyor.
And everyone's talking about it.
Ve herkes bunun hakkında konuşuyor.
There's been backstage talk about this in Parliament but now everyone's talking openly about it, even from the rostrum.
Bunlar meclis kulislerinde konuşuluyordu zaten ama artık herkes uluorta konuşuyor, kürsülerde bile.
Everyone's talking about it.
Ama şimdi herkes bundan bahsediyor.
Everyone's talking about it in school.
Okulda herkes bundan bahsediyor.
If it's the same witness that everyone's talking about.
Herkesin bahsettiği tanık bu sanırım.
talking about it 21
about it 81
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
everyday 85
everything will be fine 299
about it 81
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
everyday 85
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everywhere you go 35
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everywhere you go 35