English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Excuse my language

Excuse my language Çeviri Türkçe

68 parallel translation
Excuse my language.
Sözlerim için kusura bakma.
Excuse my language.
Lisanımı affedin.
Excuse my language.
Böyle dememeliydim.
Excuse my language.
Bağışlayın.
Excuse my language, Terry.
Küfürlü konuşuyorum, kusura bakma, Terry.
Excuse my language. just beat'em to a pulp!
Konuşma tarzımı bağışlayın.
- Excuse my language.
- Küfrettigim için Özür dilerim,
Excuse my language.
Kusura bakmayın.
I haven't met her, she's said to be very pretty, a hot number, excuse my language!
Burada geçen vaktimizle ilgili konuşmak ister misiniz? Çekinmeyin, kulak verin onlara. Dinleyin, Ulusal TV çalışanıyım ben, görevimiz Fransız halkını bilgilen...
Excuse my language but when Augustus lets her slaughter harmless people like the followers of Eli, I just lose my...
Dilim için kusura bakmayın ama Augustus onun masum insanları katletmesine izin verdiğinde Eli'ın takipçileri, ve benim gibileri kaybettik...
Excuse my language, this is completely fucked.
Kusura bakma, siktiriboktan bir durum.
Knowing cops the way I do, I can tell you they're good and PO'd, excuse my language.
Polislerin yöntemini seviyorum. İşlerinde oldukça iyiler.
Excuse my language, dear.
Siktir! Küfür için affedersin tatlım.
Excuse my language, but do you Mullahs have to preach all the time?
Bağışla ama, siz hocalar sürekli vaaz vermek zorunda mısınız?
Excuse my language, Dr. McNamara, but your partner's a rude asshole... who acts like he knows it all, but in fact, he doesn't know shit.
Böyle konuştuğum için üzgünüm, Dr. McNamara, ama ortağınız aslında hiç bir bok bilmeyen ama her şeyi biliyormuş gibi gözüken aşağılık biri.
Excuse my language but I can't stand it.
Sözlerim için kusura bakmayın ama bunu hazmedemiyorum.
Excuse my language brother, but got exteremly angry.
Ay affedersin abi ama valla bütün cinler tepeme çıktı.
Excuse my language.
Konuşma dilimi bağışla.
Excuse my language, but I drove all the way out here in this shitty, shitty weather.
Seni hatırlamıyorum. Büyük lanet bir haftasonu olacaktı.
It is yourjob and excuse my language to get your lazy ass out of my chair and get moving.
Senin görevin, kusura bakma, o tembel kıçını o koltuktan kaldırmak ve hazırlanmaktır.
Excuse my language, Tory, I'm sorry.
Kusuruma bakma, Tory, özür dilerim.
- Excuse my language.
- Küfür için özür dilerim.
Excuse my language, but dumb as they are... they probably don't even know what the word mean. Hey, good afternoon, Tammy. Hey, Mr. Biggs.
Bir kere bu sorunların çözümlerini bulursak dünyanın geri kalanına yardım etmek daha kolay olacak.
- Excuse my language, ma'am.
- Dilim için özür dilerim, bayan.
And it's B.S. Excuse my language.
Bir boka da benzese.
Excuse my language.
Kabalığımı affedin.
I am trying to sleep next door but I cannot because you and your boyfriend are - and excuse my language - making love.
Yan tarafda uyumaya çalışıyorum ama uyuyamıyorum çünkü sen ve erkek arkadaşın affedersiniz ama - sevişiyorsunuz.
- He told me he'd make a phone call and get the biggest-dicked son of a bitch he could find - excuse my language, y'all, but these his exact words :
Bana bir telefonla hapisteki en büyük penisli piç kurusunu bulup her gün söylediklerimi bağışlayın, ama bana aynen böyle söyledi :
Excuse my language, Doctor.
Lisanımı mazur görün, Doktor.
Excuse my language, Your Highness.
Konuşma tarzımı affedin Ekselansları.
- Excuse my language.
- Kelimelerimin kusuruna bakma.
Well, excuse my language, but fuck that sideways, sir.
Kusuruma bakmayın ama siktir edin şunu bayım.
Excuse my language....
Bağışlayın ama...
It's prett- - excuse my language, darling. It's okay.
İfademin kusuruna bakma, hayatım.
Excuse my language, but that bitch needs her fucking head examined.
Beni mazur görün ama bu karının aklıyla arası iyi değil.
Excuse my language, but I'm new.
Ben de yeniyim! Affedersiniz ama yeniyim.
Excuse my language, judge.
Affedersiniz sayın yargıç.
Sorry, excuse my language.
Kusura bakma, sert konuştum.
- Excuse my language,... one week ago.
Aksanımın kusuruna bakmayın. Bir hafta önceydi.
You are asking me to simply ignore a kid who... excuse my language but I have to be harsh here... a kid who shit in his pants in front of everyone, to just ignore that so he can have a normal life?
Yani şimdi benden şöyle bir çocuğu görmezden gelmemi... Kusura bakmayın ağzımı bozacağım. Herkesin önünde donuna sıçan bir çocuğu görmezden geleyim de normal olarak hayatına devam mı etsin yani?
No argument. This was the shittiest day... oh, excuse my language.
Hiç şüphe yok ki en boktan gündü diyebiliriz.
Excuse my language.
Özür dilerim.
Excuse my language! And that wife of his, Amanda's so-called mother, she's out to lunch.
Ve karısı, Amanda'nın sözde annesi, bir garip davranıyor.
Oh, um.... Excuse my language, Mrs. Stackhouse.
Kabalığımı bağışlayın Bayan Stackhouse.
- Oh, I'm sorry. Excuse my language.
- Üzgünüm, laflarımı mazur görün.
I ask you to excuse grievous faults and errors in me for to understand this new language, this new land occupies my time with great effort.
Sizden hatalarımı affetmenizi rica ediyorum çünkü bu dili öğrenmek, bu ülkeyi tanımak çok zamanımı almakta.
- Excuse my bad language, sir.
- Ağzım biraz bozuk, kusura bakmayın bayım.
- Excuse my language.
- Konuşma şeklimi bağışlayın.
Excuse my language.
Kabalığımın kusuruna bakma.
Excuse me for my language, grandpa.
Konuşmam için kusura bakma, Büyük baba.
Excuse my vulgar language.
Kaba dilim için özür dilerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]