Four eyes Çeviri Türkçe
337 parallel translation
I used to be like that, shaking hands with lamp posts because I didn't wanna be called "four eyes."
Ben de öyleydim, sokak lambalarıyla el sıkışırdım çünkü "dört göz" denilmesini istemezdim.
TWENTY-FOUR EYES
YİRMİ DÖRT GÖZ
Startin'with you, four eyes.
Seninle başlayalım, dört göz.
Four eyes see more than that.
Dört göz de bundan fazlasını görür.
Two hearts, four eyes ready to rhapsodize
# Hazırız göklere çıkarılmaya İki kalp ve dört gözle #
"Hey, four eyes, hey, cross-eyes."
"Selam, dört göz, selam, şaşı."
Go climb a tree! Go bang your heads together, four eyes!
Kafalarını birbirine vur, dörtgöz!
We say, "under four eyes".
"Dört göz altında" deriz.
What transpires next is under four eyes.
Peki bu dört göz altından sızan şey nedi?
Now, Victor, and remember, this is under four eyes, we do have such friends.
Victor, bu şekilde bazı dostlarımız olduğunu unutma.
Well, that is a very clear answer, and now here is mine, under four eyes.
Pekala bu çok açık bir cevaptı, ve benim cevabım ise,
"Four Eyes" Shottenhoffer, a utility infielder.
"Dört Göz" Shottenhoffer, İç saha oyuncusu.
What's brown, white, and yellow with four eyes?
Kahverengi, beyaz ve dört gözlü olan nedir?
That's a great idea, Four Eyes!
Harika fikirdi, dörtgöz!
Four Eyes, didn't you always say you needed an extra hand?
Dörtgöz sen hep bir elemana daha ihtiyacımız olduğunu söylemiyor muydun? Hayır.
Four Eyes, you go down first.
Dörtgöz, önce sen in.
Let Four Eyes and I demonstrate for you.
Dörtgöz'le ben size kanıtlayalım.
Well, the cat is dragged in a sight for four eyes that is for sure.
Kedi gözümüzün önünde kayıplara karıştı, orası kesin.
What's got four eyes and can't see?
Dört gözü olan ama göremeyen şey nedir?
Favored Four-eyes!
Dörtgöz! Desteğe ihtiyacım var!
I've never seen four more beautiful eyes in my life.
Ömrümde bunlardan daha güzel dört göz görmedim hiç.
Then I sang Irish Eyes are Smiling four times!
Sonra da "İrlandalımın Gözleri" ni dört defa söyledim!
There were twenty-four beautiful eyes looking at me
Yirmi dört güzel göz orada bana bakıyordu.
It has six eyes and four mouths.
Altı gözü ve dört ağzı var.
You four men keep your eyes open, Cagle and Donovan, come with me.
Siz dördünüz, gözünüzü açık tutun, Cagle, Donovan, benimle gelin.
Captain, I am watching four very valuable, one almost irreplaceable, members of the Starfleet failing before my eyes. I want to do something to help.
Dört çok değerli ve bir tane yeri doldurulamaz Yıldız Filosu üyesinin gözümün önünde yok olduğunu görüyorum.
Four judges, keep your eyes on the last three couples, because the last three couples will lose
İşte yeni liderlerimiz! Dört hakemimiz son üç çifte dikkat etsin. Çünkü son üç çift kaybedecek.
- Hey, four-eyes.
Hey, dörtgöz...
Hey, four-eyes!
Hey, dörtgöz!
Get outta town, four-eyes!
Kenti terk edin dört-gözler!
You're going to be here for four years with your eyes open, homework done, pencils sharpened and all food, cigarettes and radios outside.
Burada dört yıl geçireceksiniz. Gözünüz tahtada, kalem elinizde, ödevleriniz hazır olacak. Sınıfa yiyecek, sigara ve radyo sokamazsınız.
Your seat's in there, four-eyes.
Senin yerin orası dört göz.
Come and get it, four-eyes.
Gel de al dört göz.
I'll raise my eyes and look down that corridor, four feet wide, with ten lonely seconds to justify my whole existence.
Gözlerimi kaldırıp bir metre enindeki o koridordan aşağı bakacağım, tüm varlığıma gerekçe olacak on yalnız saniye boyunca.
Hey, don't "come on" me, Four-eyes, huh.
Alınma ama gözlükle yaşamak zorundaın.
That four-eyes?
Şu dört göz mü?
Four-eyes, scram.
Dört göz, defol git!
Four-eyes told me.
Dört göz söyledi.
Through Four-eyes, the club warden.
Dört gözle, dernek önderi.
Hey, four-eyes!
Hey, dört-göz!
Set us up with four red-eyes, will you?
Bize dört köpek öldüren yollasana!
With these eyes, four more years, they're gonna tell me to buy a shepherd.
Bu gözlerle dör yıl sonra bana bir kör köpeği almamı söyleyecekler.
- What's your name, four-eyes?
- Senin adın ne dört göz?
What you waiting for, four-eyes?
Ne bekliyorsun dört göz?
- Butt Out, four-eyes.
- İkile, dört göz.
A personal gift. Four-eyes
Özel bir hediye, dört göz.
Hello there, Four-eyes
Merhaba, dört göz
What are you doing, Four-eyes?
Ne yapıyorsun dört göz?
- None of your beeswax, four-eyes.
- Seni ilgilendirmez dört göz.
Ten, nine, you're starting to awaken now, eight, seven, six, your eyes are opening, five, four, three, two, one.
On, dokuz, artık uyanmaya başIıyorsun, sekiz, yedi, altı gözlerin açıIıyor, beş, dört, üç, iki, bir.
A normal cat is a cat that has one head, two eyes and four paws.
Normal bir kedide bulunanlar bir kafa, iki göz ve dört ayaktır.
eyes 364
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes on the road 42
eyes down 32
eyes here 16
eyes forward 43
eyes front 76
eyes closed 32
eyes on 29
four years ago 183
four years later 24
four years old 22
four days ago 74
four five 21
four times 107
four words 20
eyes closed 32
eyes on 29
four years ago 183
four years later 24
four years old 22
four days ago 74
four five 21
four times 107
four words 20
four hours ago 22
four months ago 70
four days 120
four minutes 103
four hours 154
four weeks ago 22
four times a day 16
four hundred 28
four o'clock 56
four weeks 56
four months ago 70
four days 120
four minutes 103
four hours 154
four weeks ago 22
four times a day 16
four hundred 28
four o'clock 56
four weeks 56