English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ F ] / From your perspective

From your perspective Çeviri Türkçe

81 parallel translation
Well, I can understand that from your perspective, Mac.
Senin açından bakınca bunu anlıyorum Mac.
This... this is going to sound a little crazy from your perspective, but I am not who you think I am.
Bu... senin açından, biraz çılgınca gelebilir, ama ben senin düşündüğün kişi değilim.
This is going to sound a little crazy from your perspective, but you've got to trust me.
Sizin perspektifinizden, bu biraz garip gelebilir, ama bana inanmak zorundasınız.
From your perspective, I know it seems insignificant, but what is not insignificant is the fact that the Q, as an omnipotent race, have an opportunity to be a positive force, to set a higher standard for other beings in the galaxy.
Sizin bakış açınızdan, önemsiz göründüğünü biliyorum, ama her şeyi olumlu bir şekilde yapabilecek güce sahip olan bir ırk için, önemsiz olmayan ne olabilir ki.
- Though not from your perspective.
Senin açından değil herhalde.
Oh, attack, yes of course, it would seem that way from your perspective.
Oh, saldırı, evet elbette, sizin bakış açınızdan öyle görünebilir.
Asshole. From your perspective that must be a compliment of Mozartian proportions?
Bu sizin bakış açınızla Mozartvari bir iltifat falan mı yoksa?
From your perspective.
Sizin bakış açınızdan.
I realize, from your perspective, he's new to the job, but he's going to become one of our best people.
Senin açından baktığımda, onun işinde yeni olduğunu fark ettim, ama gelecekte bizim en iyi adamlarımızdan birisi olacak.
From your perspective, you can see nothing.
Senin bakış açınla hiçbir şey göremezsin.
From your perspective?
Sizin bakış açınızla mı?
I know why it's not you, but just tell me... so I can see it from your perspective.
Senin neden o olmadığını biliyorum, fakat bana söyler misin böylece olaya senin açından da bakabilirim.
I did what, from your perspective?
Senin pencerenden ben ne yaptım?
The only problem is I saw it from your perspective.
Tek sorun şu, sadece senin bakış açından gördüm.
No, I... I mean, from your perspective.
Hayır, sizin açınızdan demek istedim.
Honestly, time from your perspective is not something I'm all that used to dealing with.
Dürüst olmak gerekirse zaman, alıştığım bir şey değil.
from your perspective.
Senin bakış açından.
But from your perspective I'm just a line segment.
Ama senin bakış açına göre sadece bir çizgi gibi görünüyor olmalıyım.
Smith, I need a few answers from your perspective about this witless character here.
Smith, bu aptal adam hakkında, senin bakış açından birkaç cevaba ihtiyacım var.
From your perspective, I think you could see him more clearly than I.
Sizin bakış açınızdan, sanırım onu benden daha net görebilirsiniz
From your perspective, those books haven't been written yet, but er...
Senin açından henüz yazılmamış kitaplar, ama...
There's no way... you could have seen that from your perspective, detective.
Senin olduğun yerden,... bunu görmüş olman imkansız, Dedektif.
Write about the five things that have greatest impact on our relationships... to the outside world as seen from your perspective.
Kendi gözünüzden, dış dünya ile olan ilişkimizi etkileyen etkenlerden beş tane yazın.
So we at sabre could really benefit from your perspective.
Sabre'da, bakış açından faydalanabiliriz.
I suppose, from your perspective, it's a shame that neither man will serve any real time.
Sanırım sizin açınızdan baktığımda iki adamın da ceza almayacak olması üzücü olacak.
Like, you know, what kind of father Ethan was, you know, from your perspective.
Şey gibi, bilirsiniz, Ethan nasıl bir babaydı, Bildiğiniz üzere, sizin bakış açınızla.
Just walk me through it from your perspective.
Sadece bakış açınla beraber benimle ilerle.
I like to bring patients in and let the kids learn what it's all about from your perspective.
Çocuklar olaya bir de sizin açınızdan bakmayı öğrensinler diye hastaları sınıfa getiriyorum arada.
No, no, darling, this class could really benefit from your perspective as a--as a writer.
Sınıfıma provalarda büyük katkılar sağlayabilirsin. Bir yazar gözüyle yani.
Please describe the events of September 18th from your perspective.
Lütfen 18 Eylül'de yaşanan olayı, kendi perspektifinizden anlatın.
Writing an article in "The Torch" Tell what happened from your perspective.
Meşale dergisinde bir makale yazmak. Kendi açından olanları anlat.
Prepare yourself for a journey into a world where each new step may give you a better understanding of your own reality, for l am sure you will gain a new perspective from the many faces of death.
Her adımında size varlığınızı daha iyi anlamanızı sağlayacak bir yolculuğa kendinizi hazırlayın ki eminim ; ölümün bu birçok yüzü size yeni bir bakış açısı kazandıracaktır.
It's not my place tojudge your culture, but from my perspective, it's a little chilling to hear that.
Kültürünü sorgulamak bana düşmez, ama benim tarafımdan bakınca, bu duyduklarım çok ürpertici geliyor.
Andie McPhee, your perspective president, has a mother who's about.... one shock treatment away from a permanent residence in the looney bin!
Andie McPhee, doğrucu başkanınız, yaşadığı şoklardan dolayı kalıcı hasarlar taşıyan çılgın bir anneye sahip...
About how you often feel like you're observing your life... from the perspective of an old woman about to die.
Hayatını gözlemlerken ne hissettiğine dair ölmekte olan yaşlı bir kadının bakış açısından.
Your perspective changes from 7 to 20.
İnsanın yedi yaşındaki bakış açısıyla yirmi yaşındaki bir olmuyor.
MAYBE IT'S TIME THAT YOU LOOKED AT YOUR WORLD FROM A DIFFERENT PERSPECTIVE.
Belki de artık dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakmanın zamanı gelmiştir.
Come on. Your life looks good from my perspective.
Benim bakışımdan senin yaşamın oldukça iyi.
From a business perspective,... from a business perspective, your presence in Dogville has become more costly.
İş açısından bakarsan Dogville'de kalman bizim için maliyetli hale geldi.
I've examined this thoroughly from my... unique perspective, and I believe... your fears are correct.
Bunu kendi bakış açımdan iyice inceledim... ve inanıyorum ki... korkuların yersiz değil.
From a patient's perspective... it's very important to feel comfortable in your surroundings, post-surgery.
Bir hasta açısından... ameliyatınının ertesinde rahat hissedebilmek çok önemlidir.
I am interested to hear from you, your perspective of what happened.
Olanlar hakkındaki yorumunu duymak isterim.
It is the way of the world today to see other people from only one perspective, rejecting all other possibilities in the form of making up your mind.
Gidelim. Evet, evet... Zaten yapacağım teklifi reddedecektiniz, bugünlerde insanlar herşeye tek taraflı bakıyor, yapacak birşey yok.
I think what Amita's telling you is to take a step back from your problem, try a new perspective.
Sanırım Amita'nın sana anlatmaya çalıştığı şey probleminde bir adım geri gidip yeni bir bakış açısı denemen.
Look, from a guy's perspective, the video just made your stock go up.
Erkek gözüyle, o videoyla piyasan artar.
"He told us from a student's perspective about your" - - ahem- - "about your undefeated season."
"Kendisi bize, bir öğrenci gözüyle..." "... namağlup... Namağlup geçirdiğiniz sezonla ilgili bilgi vermiş. "
I... occasionally do verbalize my thoughts. It helps me put things in perspective. A casual observer might find that sort of behavior a little disconcerting, especially coming from someone in your position... faced with a very important decision.
Ben ara sıra düşüncelerimi dile getiririm.
I received your request to look into your claims of innocence from the perspective of la.
Senin masumiyet taleplerini Los Angeles'te derinlemesine araştırmakla görevlendirildim.
And that's the most helpful and hopeful information I give people. Because if you go through life thinking that what happens to you from a health perspective is based on your genes, you're a helpless victim.
Ve bu insanlara verdiğim en faydalı ve umut verici bilgi, çünkü sağlık açısından size ne olduğunun genlere bağlı olması şeklinde bir hayat görüşünden yola çıkmak sizi umutsuz vaka yapar.
I mean, looking at it from the perspective of the kidnappers, why would you shoot the man who is bringing you your money?
Yani, kaçıranların açısından bakarsak sana para getiren adamı neden vurursun?
Yes. Your work is ground breaking because you're looking at human evolution from the perspective of investigating fertility patterns.
Çalışmanız çığır açıcı, çünkü insan evrimini doğurganlık örüntüsü üzerinden araştırıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]