From what i hear Çeviri Türkçe
686 parallel translation
From what I hear, Mrs. Teasdale is rather sweet on this Rufus T. Firefly.
Duyduğuma göre, bayan Teasdale Rufus T. Firefly'den hoşlanıyormuş.
From what I hear, none of you are strangers to taverns.
Duyduğum kadarıyla hiç biriniz barlara yabancı değilsiniz.
From what I hear, France would be a fine place just now for a resurrectionist.
Duyduğuma göre Fransa şimdilerde tam ceset hırsızlarına göre bir yermiş.
From what I hear, you're the guy who can do it.
Duyduguma göre bunu yapabilecek adam sensin.
From what I hear, that's just what they are doing.
Duyduğuma göre onlar da tam olarak bunu yapıyormuş.
She was a tomboy from what I hear.
Hiç aklınıza gelmez ama oğlan gibi kızmış zamanında.
I don't rightly know much about Sam Pierce, O Lord... but from what I hear... he'll be needing no introduction to you.
Sam Pierce'ı pek iyi tanımazdım, Yüce Tanrım. Ama duyduklarım bana onu sana anlatmamın gerekmediğini gösterdi.
From what I hear, he can open a safe like the back of a watch.
Duyduğum kadarıyla, bir kasayı, saatin arkasını açar gibi açıyormuş.
From what I hear, you don't like much of anybody... and nobody likes you, either.
Duyduguma göre, sen kimseyi sevmezmiºsin... kimse de seni sevmezmiº.
From what I hear, she pursued it in all directions.
Oldukça farklı yaşamış.
I have not inspected the damage, but from what I hear you are to be complimented.
- Aa, öyle mi?
From what I hear.
Duyduğuma göre tabii.
From what I hear, he ain't even seen the Triangle.
Üçgeni görmedim bile.
And from what I hear, men are not sincere
Duyduğuma göre, erkekler dürüst değiller
Uh, from what I hear, there isn't a faster man with a.45 than Tuck Ordway.
Uh, duyduğuma göre, 45 lik silahta Tuck Ordway'dan hızlısı yokmuş.
Your protege is married from what I hear.
Duyduğuma göre seninki evlenmiş.
And not that I listen to gossip, but from what I hear, I'm not the first girl you've asked out from the bank.
Ve dedikodu dinlediğimden değil, ama işittiklerimden, ben bankadan yemeğe çıkardığın ilk kız değilim.
From what I hear, the bride and groom have been infatuated with each other.
Duyduklarıma göre, gelin hanım ve damat bey karasevdaya tutulmuşlar.
From what I hear, she lives near Suginami and is working at a bar in Ginza.
Duyduklarıma göre Suginami yakınlarında oturuyormuş ve Ginza'da bir barda çalışıyormuş.
From what I hear, you and Dude are the only witnesses.
Duyduğum kadarıyla tek tanıklar Dude'la sensiniz.
From what I hear through the walls, you're at it every night.
Duvarın arkasından duyabildiğim kadarıyla her gün iş başındasın.
From what I hear, Lord Roxton's more famous shall I call them escapades which have been so widely reported in the gossip columns have hardly been in the interest of science.
Duyduğum kadarıyla, Lord Roxton daha ünlü - kaçamakları olarak adlandıracağım - dedikodu sütunlarında detaylıca bahsediliyor... bilimin ilgi alanında olması çok zor.
Yes, but from what I hear, I haven't missed very much.
Doğru ama, duyduklarıma bakılırsa çok birşey kaçırmamışım.
He's got eyes for her, and from what I hear, she's got eyes for him.
Adamın kızda gönlü var, duyduğum kadarıyla kız da ona karşı boş değil.
From what I hear, you don't need any help, Polly baby.
Duyduğuma göre yardıma ihtiyacın yok, Polly bebeğim.
And from what I hear about your reputation, they've got a lot faster and a lot suddener in the last two years.
Ve senin itibarın hakkında duyduklarım onlar senin çok hızlı ve çok seri olduğunu son iki yıIdır biliyorlar.
They gonna be full up, from what I hear.
Duyduğum kadarıyla tıka basa dolacak.
That'll be a change from what I hear.
Büyük bir sürpriz yapmış olursun.
From what I hear, she's an enchanting girl.
Duyduğuma göre etkileyici bir kızmış.
From what I hear, no one's seen the Gan Family again after they've moved out of Dragon Valley.
Benim duyduğum, Ejder vadisinden ayrıldıklarından sonra kimse Gan ailesini bir daha görmemiş.
From what I hear, up the street there is the place for it.
Karşıyı dene, yeni açıldı. Orada halledersin.
He ain`t much of a stud either, from what I hear.
Duyduğuma göre erkeklik gücü zayıfmış.
Yeah. From what I hear, you're not doing so good by her either.
Duyduğuma gore sen de başarılı değilmişsin.
Not exactly a very Christian guy from what I hear.
Duyduğuma göre, pek de Hıristiyan biri değilmiş.
From what I hear, the British won't have time for your selfish...
Duyduklarımdan anladığım İngilizlerin senin bencilliğin için ayıracak vakitleri olmadığı...
From what I hear, your wife might know Sir Roger better than you do, sir.
Duyduklarıma göre, karın Sir Roger'ı senden daha iyi tanıyabilir, efendim.
Uh, well, anyway, of course, from what I hear, uh, your wife might know Sir Roger better than you do, sir.
Ah, şey, her neyse, elbette, duyduklarıma göre, ah, karınız muhtemelen Sir Roger'ı senden daha iyi tanıyor, efendim.
I could have kept him out of it... only when he didn't hear from his sweetheart, he didn't care what happened to him.
Onu ancak, sevgilisini dinlemediği zaman uzak tutabiliyordum, şimdi ona ne olacağı umrunda bile değil.
What is this I hear from madame about Raynald?
Raynald hakkında madamdan duyduklarımda nedir?
From so far away, how can I hear what they say in Milano?
Zaten Milano'da söylenen bir şeyi nasıl duyabilirim?
Perhaps you have enough courage to hear what I've kept from you all these years.
Belki bunca yıldır senden sakladıklarımı duyacak cesaretin de vardır.
I guess you didn't hear what I said about stayin'away from that girl.
Ben senin o kızdan uzakta kalman için ne dediğimi duymadığını tahmin ediyorum.
I'm interested to hear that, Mr. Chairman... because from our unscientific point of view, that's what we thought.
Bunları öğrenmeyi çok isterim Bay Başkan çünkü bizim bilimsel olmayan görüşümüz de onların dedikleriyle uyuşuyor.
"Just don't hold your breath'till you hear from that guy." That's what I said.
Ne dedim ki? Sadece, o adamdan haber alana kadar heveslenme, diyorum.
I do not care who you are or what you are or what they may say about you, but I want to hear from your own lips that you are not a traitor, that you would not lead these people in revolt against me.
Kim olduğun ya da ne olduğuna aldırmıyorum... ama hain olmadığını ve bu insanları bana karşı ayaklandırmayacağını kendi dudaklarından işitmek istiyorum.
Alfred, that is exactly what i wanted to hear from you.
- Alfred, benim de senden duymak istediğim tam olarak buydu.
From what I've hear, you're never short of girls.
Başkalarından duyduğuma göre kızlarla aran gayet iyi imiş.
I don't even wanna hear why or what from you.
Neden ve ne gibi sorular işitmek istemiyorum.
What's all this I hear about you taking piano lessons from my sister?
Senin hakkında duyduğum tek şey, kardeşimden piyano dersleri aldığın.
From what I hear, it is clear that he is not of sound mind.
Duyduklarıma göre, sağlıksız bir zihni olduğu açık şekilde belli.
Operator, I can't hear. What's coming from the other end. Can you...
Santral, hic birsey duyamiyorum.
from what i heard 44
from what i gather 25
from what i've seen 39
from what i can see 37
from what i understand 108
from what i can gather 21
from what i've heard 47
from what i can tell 87
from what 425
from what i see 25
from what i gather 25
from what i've seen 39
from what i can see 37
from what i understand 108
from what i can gather 21
from what i've heard 47
from what i can tell 87
from what 425
from what i see 25
from what i saw 24
from what we can tell 21
from what i remember 29
from what i know 24
from what i've read 16
what i hear 17
i heard it too 19
i heard her 44
i heard you the first time 95
i heard screaming 20
from what we can tell 21
from what i remember 29
from what i know 24
from what i've read 16
what i hear 17
i heard it too 19
i heard her 44
i heard you the first time 95
i heard screaming 20
i heard a noise 55
i heard 1243
i heard it 224
i heard you talking 16
i heard you 527
i hear you 1170
i heard everything 60
i heard something 119
i heard about it 61
i heard about you 41
i heard 1243
i heard it 224
i heard you talking 16
i heard you 527
i hear you 1170
i heard everything 60
i heard something 119
i heard about it 61
i heard about you 41