English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Get something to eat

Get something to eat Çeviri Türkçe

1,534 parallel translation
Are you sticking around? We were gonna go downstairs and get something to eat later.
Sonra aşağıya inip bir şeyler yiyecektik.
Can I get something to eat around here?
Buralarda yiyecek bir şeyler bulabilir miyim?
I gotta get something to eat.
Bir şeyler yemem lazım.
- I got to get something to eat man.
- Bir şeyler yemem lazım, dostum.
I'm trying to get something to eat.
Ben yiyecek bişeyler almaya çalışıyorum.
I have to get something to eat.
- Mutfağa. - Bir şeyler yemeliyim.
Could we get something to eat?
Gidip bir şeyler yiyelim mi?
Let's go get something to eat, okay?
Hadi gidip, bir şeyler yiyelim olur mu?
Can I get something to eat?
Yiyecek bir şeyler alabilir miyiz?
I wanna grab a shower, get something to eat.
Duş alıp bir şeyler yemek istiyorum.
Y'aII sit down and get something to eat.
Hepiniz oturun ve bir şeyler yiyin.
Get something to eat?
Bir şeyler yemeye?
- Yeah, to get something to eat.
- Evet, bir şeyler yemeye.
Well, maybe we could get something to eat.
- belki bir şeyler yiyebiliriz.
We're gonna get something to eat.
Yiyecek bir şeyler alalım.
Let's go get something to eat.
Gidip birşeyler yiyelim.
I was on my way to the mall to get something to eat.
Alışveriş merkezine birşeyler yemeye gidiyordum.
Hey, Sarah, why don't you and Walt get something to eat?
Hey Sarah, gidip Walt'la bir şey yesenize.
I think Shaw's is open late if you still wanna get something to eat.
Hâlâ açsan Shaw'ın yerine gidebiliriz.
If you think you're gonna be in there a long time... we should get something to eat first.
Eğer orada uzun bir süre kalmayı düşünüyorsanız... önce yiyecek bir şeyler almalıyız.
Hey, uh, who wants to get something to eat?
Yiyecek bir şey isteyen?
Let's get something to eat. Sure, what do we want?
- Tabi ne yemek isteriz?
HEY, YOU WANT TO, UM... DO YOU WANT TO GO TO THE DINER, GET SOMETHING TO EAT?
Yemeğe gitmek, bir şeyler yemek ister misin?
I guess I'll go get something to eat, not that I'm very hungry.
Sanırım bir şeyler yemeye gideceğim, her ne kadar çok acıkmış olmasamda.
We're stopping to get something to eat.
Burada bir şeyler yeriz.
Ray, let's go get something to eat.
Ray, hadi gidip yiyecek bir şeyler alalım.
Come on, Ray, let's get this boy home so he can get something to eat.
Hadi, Ray, oğlanı eve götürelim de, bir şeyler yiyebilsin.
Hey, what do you wanna do? You wanna get something to eat?
Bir şeyler yiyelim mi?
Stay here, I'll get something to eat. I'll be right back.
Burada bekleyin, yiyecek bir şeyler getireceğim.
Can we still get something to eat?
Yiyecek bir şeyler bulabilir miyiz?
They wanted to stop off and get something to eat.
Mola verip birşeyler yemek istediler.
Let's go get something to eat.
Haydi gidip bir şeyler yiyelim.
Somewhere in between fucking and movies, he goes, "Wanna get something to eat?"
Seviştiğin ve sinemaya gittiğin biri.
Go get something to eat.
Gidip yiyecek bir şeyler al. Mutfakta.
I suppose you're here to get something to eat?
Herhâlde bir şeyler yemeye gelmişsindir.
Hey, Julie-bird, you bitch why don't you go on and get me something to eat?
Hey, kuş-Julie, seni orospu çocuğu neden gidip bana yiyecek birşey almıyorsun?
I'm gonna go get me something to eat.
Çıkıp kendime yiyecek birşeyler alacağım.
I'm just trying to get her to eat something.
Bir şeyler yedirmeye çalışıyorum. Evet.
I will get you something to eat.
Şimdi yemek getirmeye gidiyorum.
On your way back get something tasty to eat.
Gelirken yiyecek birşeyler getir.
Jen, go and get Mel something to eat.
Jen! Mel'e yiyecek bir şeyler getir.
You better go get yourself something to eat, and something good.
Gidip kendine yemek için güzel bir şeyler alsan iyi olur.
Let's get something nice to eat
Haydi gidip güzel bir şeyler yiyelim.
HOW ABOUT WE GET YOU SOMETHING TO EAT FIRST?
Önce bir şeyler yemeye ne dersin?
All right well you'll have to wait till I get something to eat.
- Bekle. Açlıktan ölüyorum.
We'll get set up and then head south till we get to Mexico... go eat cheese or something.
- Hazırlanırız ve sonra meksikaya ulaşmak için güneye ineriz. - Bu peynirli bir şeye benziyor.
Can I get you something to eat?
Sana yiyecek bir şey getirelim mi?
And go by Burger King and get him something to eat.
Bu arada yolda bir şeyler atıştır.
I don't get it... lt's best to eat something.
Anlamıyorum... En iyisi bir şeyler yemek.
And then, you know, you watch TV, you go in to get a little something to eat, like some cheese-its or something, and you step into a pile of bootsie shit!
- Ne için? Dün Barney'deydim.
I'll get you something to eat.
Sana yemek getireyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]