Green beans Çeviri Türkçe
157 parallel translation
A leg of lamb with green beans and a warm bed.
Yeşil fasülye ile bezenmiş kuzu butu ve sıcak bir yatak.
With all due respect respect to our holy benefactress, these green beans are sourish.
Tüm iyiliklerinize minnettar olmakla beraber, söylemeliyim ki hanımefendi... Bu yeşil fasulye biraz mayhoş.
Mr. Horton go for green beans? .
Bay Horton, yeşil fasulye mi seviyor?
That looks like green beans.
Yeşil fasulyeye benziyor.
We should add some sugar... green beans, corned beef and sardines.
Biraz da şeker taze fasulye, salamura et ve sardalya alalım.
So I'm fixing us some green beans like my mother used to make.
Ben de annemin yaptığı gibi taze fasulye hazırlıyorum.
DROPPED A 16-OUNCE CAN OF GREEN BEANS ON IT.
Yarım kilo taze fasulye üzerine düşmüş.
The green beans look good.
Bezelyeler çok güzel görünüyor.
No, maybe green beans.
Belki de fasulyedir.
Pot roast, green beans and something called... Jell... O.
Rosto, yeşil fasülye ve de ismi şöyle birşey... [br] Jell...
Green beans or potatoes?
- Taze fasulye mi patates mi?
Cabbage, psyllium, green beans, celery, it all comes out looking a touch too yellow.
Kabak, fizilyum, yeşil fasulye, kereviz, bütün bunların hepsi sarıya dokunmaya bakıyor.
We are going to make a dish with green beans, rice and stewed chicken.
Biraz taze fasulye yapacağız. Burada, ocağımda biraz pilav ve pişmiş tavuk.
Hmm. [Gasps] Slivered almonds for the green beans.
Ay badem de vardı.
Ray, I've put almonds with the green beans.
Ray, yeşil fasulyeye badem koydum.
- Steak, green beans, mashed potatoes...
- Et,, bezelye, püre...
Some of history's greatest peace treaties have been signed... over green beans and beef Stroganoff.
Tarihin bazı, en büyük barış anlaşmaları yeşil bezelyeler ve Stroganoff bifteği üzerine yapıldı
Excuse me, I'm sorry, I'm sorry but I've got to get up at 5 : 00 in the morning to buy green beans.
Afedersiniz, üzgünüm fakat yeşil fasulye almak için yarın sabah 5'te kalkmak zorundayım.
For breakfast we'd have grilled sole, green beans, new potatoes, plum pudding for dessert...
Kahvaltı için yumurta ve patates.
Today's menu... chili, string beans, refried beans, garbanzo beans, green beans, and banana jello.
Günün mönüsü ; biber, fasulye, haşlanmış fasulye, garbanzo fasulyesi yeşil fasulye ve muz jölesi.
Just sweet potato soup with buttered pecans, herbed oyster stuffing, giblet gravy, some lemon-rosemary green beans, sautéed red Swiss chard with garlic, hickory nut ice cream, and maple pumpkin pie.
dere otuyla doldurulmuş istiridye. soya fasulyesiyle süslenmiş limonlu yeşil biber. çikolatalı sarımsakla doldurulmuş dolmalık biber.
Could you do me a favor and just wait one second because I've got some green beans that I really need to go check on.
Bana bir iyilik yapıp bir saniye bekleyebilir misin? Çünkü yeşil fasulyelerim vardı da onları kontrol etmem gerek.
Not as impressive as my mother making four green beans last an hour and a half.
Annemin son kalan dört bezelyesini yarım saatte yemesi kadar değil.
She hid that cough medicine in her shoe ; that's like hiding green beans in your napkin, you know?
sevmediğin yemeği başkasının tasına dökmek gibi, bilirsin?
It sure as shit looked like green beans to me.
Aynı yeşil fasulyeye benziyor.
For lunch today we'll be having chicken tenders, green beans, peaches and steak hoagie sandwich.
Bugün öğle yemeği için tavuk, yeşil fasulye, şeftali ve biftekli sandviç olacak.
I'll allow you to nibble on them green beans.
Şu yeşil fasulyeleri yemene izin veriyorum.
Cut green beans... Atkins-friendly potato sticks arranged according to size from largest to smallest, and a Scooby-Doo yogurt with Shaggy's eyes scratched out.
Doğranmış yeşil fasulyeler... en küçükten büyüğe doğru sıralanmış Atkins kızarmış patatesleri, ve pörtlek Shaggy gözlü Scooby-Doo yoğurdu.
- Gravy. - Green beans.
- Taze fasulye.
Here, I'll trade your green beans for peas.
Yeşil fasulyelerine bezelye ile değiştireyim.
Yield abundantly, green beans.
Bol kazançlı yeşil fasulyeler.
You know, first it just started out with, you know, the simple, basic... just steak, rice, and green beans...
Önce basit, temel yemeklerle başladım. Biftek, pilav, taze fasulye gibi.
Green beans, flour...
Taze fasulye, un...
Comes with mashed potatoes, green beans and a biscuit.
Haşlanmış patates, yeşil fasulye ve bisküviyle birlikte.
And you'd look good on a bag of green beans.
Sen de, yeşil bezelye kabı üzerinde iyi dururdun.
You know, the green beans are very green beany, which is so good, especially if you like green beans, which I do.
Yeşil fasulyeler de çok yeşil fasulye gibi. Bu iyi bir şey. Özellikle de yeşil fasulye seviyorsan.
Vegetables, artichokes, peas, green beans.
Bitkiler, enginar, bezelye, yeşil fasulye, hepsi.
Well, the green beans look great as well.
Şey, taze fasulyelerde gayet güzel.
those with roasted green beans as our side dishes.
Mezenin yanında da, fırında kızartılmış yeşil fasulye.
- Are there more green beans?
- Biraz daha yeşil fasulye var mı?
Green beans.
Taze fasulye.
Do you want green beans?
Taze fasülye ister misiniz?
So start with the green beans.
Taze fasülyeden başlayabiliriz.
- Now's not the time to panic, green beans!
- Şimdi paniğin sırası değil fasulye!
- No guts, no glory, green beans.
- Cesaret olmadan zafer olmaz, Fasulye.
"We eat green beans for dinner."
Taze fasulye yiyoruz.
Baked potato, green beans... ♪ The thing That's known as romance ♪ Yeah.
- Evet, fırında patates, bezelye...
Here you have your beans green, soy and red...
Burada yeşil fasulye, soya fasulyesi ve barbunya var.
- Green beans?
- Fasulye alır mısın?
- Green beans.
- Gevrek tavuk
- Green beans. - Ah!
- Evet.