Home mom Çeviri Türkçe
2,047 parallel translation
I'm a stay-at-home mom.
Ben evde oturan bir anneyim.
Looks like she's a stay-at-home mom.
Görünüşe göre ev hanımı.
I'm a stay-at-home mom.
Evli barklı bir kadınım.
I couldn't go home to my mom.
- Bekle! Bekle! Anneme gidemezdim.
Why are you really home, Mom?
Gerçekten, neden geldin anne?
And, uh, you're not exactly the girl I picture bringing home to Mom and Dad.
Sen benim anne-baba figürümün anne kısmını oluşturan kızlardan değilsin.
Yeah, he said his mom was bugging him at home, so I said he could hang out.
Evet, evde annesini kızdırdığını söyledi bu yüzden de yanıma gelmiş.
Hey, Sydney? Mom's home.
Sydney, annen geldi!
Soccer practice was canceled, so Lucy's mom brought me home.
Futbol antremanımız iptal edildi. Lucy'nin annesi de beni eve bıraktı.
Let me go tell your mom you're home.
Gidip annene eve geldiğini söyliyeyim.
Oh, your mom's home.
Annen geldi.
Mom, Dad, I'm home!
Anne, baba, ben geldim.
Mom is home!
Annem geldi.
I'll ask Mom to let you come home.
Annemden seni eve getirmesini isteyeceğim.
But it got really late that night, and still Mom wasn't home.
Ama o gece geç saatlere kadar, annem eve gelmedi.
A letter's coming from school, and I need to be home to keep Mom and Dad from getting it.
Okuldan bir mektup geliyor ve onu annem ve babamdan önce almak için evde kalmalıyım.
I gotta go home, my mom was so freaked out, it could have been me she wants me to be around so you're my brother?
Eve gitmeliyim, annem çok korktu. Yanına gitmezsem sakinleşmez. Yani benim kardeşim misin?
It's supposed to be on the DL, so please don't tell him I told you, or I'll have to home school, and my mom's a drop-out.
Sözde alıcının gizli olması gerekiyordu. Lütfen sana anlattığımı ona söyleme, aksi taktirde öğrenimime evde devam ederim. Ayrıca annem de okuldan terk.
My mom isn't home yet.
Annem daha gelmemiştir.
I'm glad you made it home, Mom.
Eve geldiğine sevindim anne.
Was that your mom on the phone? She said she'd be home tomorrow morning for sure.
Yarın sabah kesin evde olacağını söyledi.
I'll say... Pop. We should get home before mom...
Bence baba annem buraya da gelmeden eve gidelim.
When I got home... my mom didn't ask what I'd been doing.
Eve geldiğimde annem nerede olduğumu sormadı.
Mom's home.
Ondan hoşlanıyor, biliyorsun.
- Mom, I'm home!
Anne, ben geldim!
I wanna go home and see mom.
Eve gidip annemi görmek istiyorum.
Is your mom home?
- Annen evde mi?
Anxious to get home and see mom, huh?
Eve gidip annemi görmek için heveslendin demek.
I said that his mom and his grandpa wouldn't be coming home for a few days, and, uh, he would be safe with us.
Ona annesinin ve dedesinin bir kaç gün eve gelemeyeceklerini,.. ... ve bizimle güvende olacağını söyledim.
- Yeah, but mom brought home pasta bread bowls, so actually we ate the dishes, so that makes it your turn, so... i
Bu da sıra sende demektir. Annem yemek yapmak için eriniyorsa ben ne yapayım yani benim problemim değil, senin problemin.
Sue, how old were you when mom let you stay home alone?
Sue, annem evde tek kalmana izin verdiğinde kaç yaşındaydın?
Axl, how old were you when mom let you stay home alone?
Axl, annem evde tek kalmana izin verdiğinde kaç yaşındaydın?
Mom, this isn't the way home.
Anne, eve bu yoldan gidilmiyor.
But, Mom, how are you going to get home?
Eve nasıl geleceksin peki, anne?
Listen, you little nuck-nuck, Some girls you just don't bring home to mom.
Dinle bak, bebişko öyle her kızı eve annene getiremezsin.
For instance, if a girl's ever told you to hurry up Before somebody takes her corner, That's not a girl you take home to mom.
Örnek olarak, bir kız sana, köşesi kapılmaması için acele etmeni söylüyorsa işte bu kız, eve götürülmeyecek bir kızdır.
No, you don't take her home to mom.
Olmaz, öyle birini annenle tanıştırmaya götüremezsin.
Mom had found a job for me. It's in an old folk's home, though.
Annem bana bir iş buldu.
Or better yet, go home to mom.
Ya da daha iyisi, anneme git.
Yeah, well, we haven't spoken in, like... years, but, uh... things are pretty bad with my mom back at home, so I just figured... You'd call your dad.
Evet, iyi, biz hiç konuşmadık... yıllardır, ama, annemle aram çok kötü, ben de düşündüm ki...
But we don't have a lot at home,'cause mom's a vegetarian mostly, you know, but...
Ama bizim evde fazla yemeyiz. Çünkü annem vejeteryan, biliyorsun, ama...
Maybe you should just go,'cause my mom's gonna be home soon.
Belki de gitsen iyi olur. Çünkü annem birazdan eve gelecek.
Where is mom? She... she's not at home.
Annem nerede, evde yok.
Then mom came home...
Sonra annem geldi...
My mom won't be home until 8 : 00. It really doesn't matter.
Neyse, annem zaten akşam 8 : 00'den önce eve dönmez.
Mom's not home.
Annem evde değil.
- Mom's not home.
- Annem evde değil.
It's the only place I've ever called home, other than mom and dad's.
Anne, babamın evinden sonra evim diyebileceğim tek yer o tekne.
Your mom took him up the hill instead of your home.
Annen onu evinize değil şu tepeye götürüyordu.
Uh-oh. Mom's home.
Oooo, anne eve geldi.
He ran away from home. His mom and his siblings still live in Florida, his dad's just been in and out of jail his whole life.
Evini terk etmiş, annesi ve kardeşleri Florida'da ve babaları ile yaşıyorlar, bütün hayatı bir cezaevinden diğerine geçmekle geçmiş.
moment 126
momento 18
mommy 3674
moments 28
momo 170
moms 57
momma 201
momoko 54
moments later 23
mommy loves you 42
momento 18
mommy 3674
moments 28
momo 170
moms 57
momma 201
momoko 54
moments later 23
mommy loves you 42
moment of truth 61
mommy and daddy 18
mom's home 17
mom's 26
moments ago 30
mom's here 19
mom and dad 162
mommy's here 48
mom's dead 19
mom told me 18
mommy and daddy 18
mom's home 17
mom's 26
moments ago 30
mom's here 19
mom and dad 162
mommy's here 48
mom's dead 19
mom told me 18