English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / How're you doin

How're you doin Çeviri Türkçe

104 parallel translation
How're you doin', boy?
Nasıl gidiyor, evlat?
- How am I doin', little girl? - You're doin'good, Daddy.
- Nasılım, güzel kızım?
- How're you doin'?
- Nasıl gidiyor?
How're you doin', Tank?
Nasıl gidiyor Tank?
How're you doin', B.A.?
- Nasılsın B.A.?
- How you're doin', Homer?
- Nasılsın Homer?
Look how great you're doin'.
Şu anki durumuna bak.
Hi, kiddo. How're you doin'down there?
Selam ufaklık, güneşin altında işler nasıl gidiyor?
Just so you won't think I don't appreciate all the work you're doin'in the house and how you handle the kids and all that, uh...
Evle ve çocuklarla ilgilenişini takdir etmediğimi sanma.
How're you doin'?
Nasıl gidiyor?
Mike, how're you doin'?
Mike, burada ne yapıyosun?
How're you doin'?
Nasılsın?
- How're you doin'?
- Nasılsın?
- No, you're doin'fine. But I need to know how I can get on this committee, like, immediately.
Bu komiteye nasıl hemen girebileceğimi öğrenmek istiyorum.
- How're you doin'?
- Nasılsınız?
Ducks on the pond! - How're you doin', boys?
- Gölde ördekler gibi!
- How're ya doin'? - Happy birthday, Mom. - How are you?
- İyi ki doğdun anne!
How're you doin', Sarge?
Nasıl gidiyor Çavuş?
How're you doin', Sis?
Nasıl gidiyor abla?
- Let's see how you're doin'here, okay?
- Tamam.
- How're you doin'? - Hi.
- Nasılsın?
How're you doin'? - Dick Nixon.
Hey, Johnny Roselli.Nasıl gidiyor?
- How're you doin', Rex?
- Ne yapıyorsun, Rex?
How're you doin'that?
Hey! Ne yapıyorsun?
How're you doin'there, Scott?
N'aber Scott?
- How're you doin', guys?
- Nasılsınız, kızlar?
Hey, how're you doin'?
Selam, nasılsın?
Hi, neighbor. - Hey, how're you doin'?
Merhaba, komşu.
So, uh, how're you doin'?
Hey nasılsın? - Hamur gibiyim, teşekkür ederim.
HOW'RE YOU DOIN', KID?
Yüzünü gören cennetlik.
How're you doin', Giles?
Nasılsın, Giles?
How're you doin this afternoon?
Nasıl gidiyor işler?
How're you doin', man?
Nasılsın, dostum?
How're you doin', Tony?
Sen nasılsın, Tony?
But I may be gone a while, and I just wanted to call and see how you're doin'.
Ama bir süre dönemeyebilirim, ve arayıp ne yaptığını öğrenmek istemiştim.
Hey, how're you doin'?
N'aber?
- How're you doin'?
- Nasılsınız? - İyiyim.
- How're you doin'?
Döndüğünü bilmiyordum.
How you doin'? How come you're not out there?
Neden içeride değilsin?
- How're you doin', Henry? - What took you so long?
- Nasılsın Henry?
How're you doin'? - Never better.
- En son ne zaman gelmiştin?
How're you doin'?
Nasılsınız?
- Hey, Vernon, baby, how're you doin'?
- Hey, Vernon, nasılsın bebeğim?
- How're you doin'?
- Sen nasılsın?
- How're you doin'?
- Sen nasılsın? İyi misin?
Jefferson, how're you doin'?
Jefferson, nasıIsın?
So, how're you doin', buddy?
Nasılsın bakalım?
How're you doin'?
Neler yapıyorsun?
I wanted to see you, Ray, see how you're doin'.
Nasıl olduğunu görmek istedim Ray.
How're you doin', Baker?
Nasıl gidiyor, Baker?
Hey, Jess, how're you doin', baby?
- Selam Jess, nasılsın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]