How are things going Çeviri Türkçe
467 parallel translation
How are things going?
- Nasıl gidiyor?
How are things going?
Nasıl gidiyor?
How are things going down at your end of the line, Joe?
Hat boyunca işler nasıl gidiyor, Joe?
How are things going with the Congresswoman?
Milletvekili kadınla işler nasıl gidiyor? - İyi.
- How are things going up front?
- Cephede durum nasıl?
How are things going with you?
Hayatın nasıl gidiyor?
How are things going?
NasıI gidiyor?
- How are things going up above?
- Yukarda işler nasıl?
How are things going?
Nasıl gidiyor işler?
How are things going otherwise?
Başka türlü nasıl olabilir?
How are things going?
İşler ne durumda?
How are things going with the attack
Nasıl saldıracağımızı araştırdın mı?
- How are things going with Tyler?
- Tyler'in çalışmaları nasıl gidiyor?
So, how are things going between you two?
Eee, ikinizin arası nasıl?
How are things going at Senzo's?
Senzo'nun çalışmaları nasıl gidiyor?
- How are things going?
- Aranız nasıl?
How are things going with the bank?
Banka konusunda gelişmeler ne?
How are things going with you?
Peki ya sen ne alemdesin?
- Eve, how are things going?
- Eve, işler nasıl gidiyor?
How are things going with Mike?
- Mike'la aranız nasıl?
- How are things going?
- Nasıl gidiyor?
- How are things going?
- İşler ne durumda?
how are things going, Jim?
- Nasıl gidiyor?
- How are things going?
- Durumlar nasıl?
How are things going?
Nasıl gidiyor? - İyi.
You never can tell how those things are going to turn out.
Bu şeylerin nasıl neticeleneceği asla kestirilemez.
You have no idea how well things are going.
İşler nasıl tıkırında bilemezsiniz!
Before you go down, you'd better know how things are going to be.
Aşağı inmeden önce bazı şeylerin nasıl olacağını bilsen iyi olur.
I'll have time to stop by the salon and see how things are going.
Salona uğrayıp işlerin nasıl gittiğine bakacak zamanım olur.
What I'm going to do is ask a few questions about how you met, what your plans are and things like that.
Ne yapacağımızı anlatayım. Size birkaç soru soracağım. Nasıl tanıştınız, neler planlıyorsunuz türünden sorular.
Let you know how things are going.
Durumdan haberdar ederim.
No, I just wanted to know how things are going.
Hayır. Sadece işlerin nasıl gittiğini merak ediyordum.
How do I know the crazy things that are going on in this house?
Bu evde olup biten tüm bu çılgın şeylerin Nedenlerini nasıl bilebilirim ki?
Just compare how I am right now with how I was in Tosa, and things are going to get even better!
Tosa'daki halimle şimdiki halimi kıyasla yeter hatta işler daha da iyiye gidiyor!
I mean, it's a fairly competitive field, and I don't know how things are going to turn out.
Rekabetin oldukça çok olduğu bir alan. İşler nasıl sonuçlanacak bilmiyorum.
- How are things going, Franz?
- Ne alemde?
Every so often you return to see how things are going.
Arada bir nasıl gidiyor diye geri dönersin. Ne zaman mı?
Where are you going? Across to the hotel, to see how things are going on.
Bir dakika bekleyin.
No, I was just going to the living room to see how things are.
Hayır, sadece oturma odasına gidip bazı şeylere bakacağım.
Of course, I can understand... how Mrs. Stafford and even Mr. Stafford... how they could get upset over some of the things... that are going on around here.
Aklınızda ne var? Takılmışsınız? Açık, değil mi?
How are things going?
Nasıl gidiyor bakalım?
Hey, how are things with Rick going?
Rick'le aran nasıl?
Just wanted to call to see how things are going.
Ben şey için aramıştım işler nasıl diye.
I'll keep in touch to see how things are going.
İşlerin gidişatını görmek için sizinle bağlantıda olacağım.
Everybody at home is most anxious to know how things are going in there.
Evinde TV başındaki herkes içeride neler olduğunu..... öğrenmek için meraklı bir şekilde bekliyor.
How do you think things are going at the factory?
Fabrikada işlerin nasıl gittiği hakkında ne düşünüyorsun?
'I do not like how things are going'.
"Gidişatı beğenmiyorum".
But does not realize. Well, how bad things are going economically.
Fakat annem mali olarak ne denli,... şey, sıkışık olduğumuzu idrak edemiyor.
I worry M, wrote, I do not like how things are going.
M'den endişeleniyorum, bundan hoşlanmıyorum, diye yazmıştı.
- To see how things are going.
- İşlerin nasıl yürüdüğünü görmek için.
How are you going to improve things in the future?
Bunları gelecekte nasıl iyileştireceksiniz?
how are you 11198
how are you doing today 43
how are you today 265
how are you doing 1681
how are you feeling today 58
how are you guys doing 47
how are you getting on 32
how are you holding up 260
how are things with you 33
how are ya 288
how are you doing today 43
how are you today 265
how are you doing 1681
how are you feeling today 58
how are you guys doing 47
how are you getting on 32
how are you holding up 260
how are things with you 33
how are ya 288