How could this happen Çeviri Türkçe
577 parallel translation
How could this happen, Jade Emperor, old man?
Böyle bir şey nasıl olabilir, Gökyüzü Kralı?
- But how could this happen to Manny?
- Böyle bir şey Manny'ye nasıl olur?
Homer, how could this happen?
Homer, nasıl olabilir bu?
How could this happen?
Nasıl olabilir?
How could this happen?
Bu nasıl oldu?
How could this happen?
Nasıl oldu bu?
- How could this happen?
- Bu nasıl olabildi?
How could this happen?
Nasıl oldu bu iş ya?
- How could this happen?
- Bu nasıl olabiliyor?
How could this happen?
Böyle bir şey nasıl olabilir?
Here now smell of burning. ... How could this happen?
İşler gittikçe sarpa sarıyor.
How could this happen?
Bu nasıl olabilir?
- How could this happen?
- Bu nasıl olabilir?
- Your question is, "How could this happen?"
- "Bu nasıl olabilir?" diye soracaksınız. - Şey hayır.
How could this happen to our baby?
Neden bu bizim bebeğimizin başına geldi?
How could this happen?
Bu nasıl olabildi?
- How could this happen?
Bu nasıl olabildi?
I'm sorry for bringing this pain to you, but I don't know how could this happen.
Böyle acı bir haberi size getirdiğim için üzgünüm ama bu nasıl olur inanın bilmiyorum.
How could a thing like this happen?
Böyle bir şey nasıl Olabilir?
Griggs, how could you let this happen...
Okuldan atıldı.
You asked how I, as a Jew, could let this happen to other Jews.
Yahudi olarak, başka Yahudilere, bunun olmasına nasıl razı olduğumu sordunuz.
You see what I mean how nothing bad could ever happen to you in a place like this?
"Böyle bir yerde insanın başına kötü bir şey gelmez" derken ne demek istediğimi şimdi anladın mı?
Gutiere, how could you ever let this happen?
Gutiere, nasıl olur da buna izin verirsin?
I look at this fiery swastika and cannot but wonder how could it happen that in Germany, a country with great cultural traditions, a mass of semi-literate, self-complacent and narrow-minded people that made every effort to turn human beings into raging barbarians had come to power.
Gamalı haç çizen bu insan seline bakıyor. ... ve Almanya gibi yüksek kültür seviyesine ulaşmış bir ülkenin, nasıl olupta bu yarı buçuk eğitim görmüş ve insanları herşeyi yapmaya hazır hale getiren fanatik barbarlara çevirdiğini anlayamıyorum.
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verirsin?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verirsiniz?
Sevitsky, how could you let this happen?
Sevitsky, bunun olmasına nasıl izin verdin?
How could that happen? - We ought to straighten this out elsewhere.
- Bunu başka bir yerde halletsek daha iyi olacak.
How could this ever happen?
Olması düşünülemeyecek birşey!
It's not hard to understand how this could happen, the way things are.
Olayların gidişatından | bunun nasıl olacağını anlamak zor değil.
I fail to see how this sort of thing could happen.
Böyle şeyler nasıl oluyor anlayamıyorum.
How could you let a thing like this happen to us?
Başımıza gelenlere nasıl izin verdin?
I still don't understand how this could happen.
Hala anlamıyorum, bu nasıl olabilir
How could you allow this to happen?
Böyle bir şeyin olmasına nasıl müsaade edersin Bernard?
How could a thing like this happen?
Nasıl böyle birşey olabilir?
How could this happen?
- Bu nasıl olabilir?
How could you let this happen?
Bunu nasıl yaparsın?
How could this possibly happen...
NasıI oldu bu durum?
How could you allow everything this to happen?
Bunun olmasına nasıl izin verdiniz?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verebildin?
How could something like this happen?
Böyle bir şey nasıl olabilir?
How could you let this happen?
Bunu olmasına nasıl izin verebilirsin?
How could you let this happen?
Bunu olmasına nasıl müsaade edersin?
- How could you possibly let this happen?
- Bunun olmasına nasıl izin verirsiniz?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verebildiniz?
How could you let this happen?
Bunun olamasına nasıl izin verirsin?
Fitz, how could we let this happen?
Fitz, bunun olmasına nasıl izin verdik?
- Oh, what about you? How could you let this happen?
Ne olmuş sana... bunun olmasına nasıl izin verebildin?
I guess he knew that it could happen at any time cos... he kept this little notebook and he'd write down all his ideas on how he wanted the business carried on.
Her an böyle bir şeyin olabileceğini düşünmüş olmalı ki böyle bir defter tutmuş. Şirketin nasıl devam etmesi gerektiği konusundaki tüm fikirlerini yazmış.
I don't understand how this could happen.
Bu nasıl olabildi, anlamıyorum.
- How could you let this happen?
- Buna nasıl izin verirsin?
how could you 802
how could you tell 60
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you not 37
how could you forget 27
how could you know 50
how could you let this happen 67
how could you tell 60
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you not 37
how could you forget 27
how could you know 50
how could you let this happen 67