I'm calling you Çeviri Türkçe
2,888 parallel translation
Ahh! You come back, I'm calling the cops.
Geri gelirsen, polisleri çağırırım.
I mean, apart from calling you a knob jockey, of course.
Senin hakkında anlatacağım iğrenç huyların hariç tabii.
If you don't leave, I'm calling the police.
eğer yaşamıyorsan polisi arayacağım.
I'm really sick of you not calling, so maybe you should sit that out.
Aramamana harbiden gıcık oluyorum, belki de bu işte yer almaman gerek.
If you did, Nick, I wouldn't be calling.
Öyle olsa Nick, arıyor olmazdım.
Yeah, well, I hope you kept the receipt, because I've been calling casting agents all morning and I can't even get through.
Evet, umarım faturaları saklamışsındır. Çünkü tüm sabah kast ajanslarını aradım. Ve işin içinden çıkamadım.
I bet you're wondering why I'm calling.
Eminim niye aradığımı merak ediyorsun.
I'm calling because I can help you find her killer.
Seni aradım çünkü katili bulmanda sana yardım edebilirim.
- I'm calling you later.
- Seni sonra arayacağım.
Listen, listen, you know that I do, and you know I wouldn't be calling if it wasn't something needed done, okay?
Bildiğimi sen de biliyorsun ve yapılması gereken bir şey olmasaydı aramayacağımı da biliyorsun.
You know, Walt, I haven't made a big deal over you not showing up for work, calling in sick, or just sitting in here reading a book while the rest of us cover for you.
Biliyorsun Walt, sayısız kez işe geç gelmeni, hasta olduğunu söylemeni veya sadece orada oturup kitap okumanı problem yapmadım ; ki biz bu sırada senin yapman gerekenleri yaptık.
I didn't want to wait to see what happens, so I'm calling you.
Olacakları beklemek istemedim. Aradım o yüzden.
But then the comments started... how you "Deserve" what happened and how they regret calling me because now I was "Stuck" with you.
Ama sonra yorumlar başladı... başına gelenleri nasıl "hakketiğini" ve beni aradıklarına nasıl pişman olduklarını çünkü şimdi seninle "sıkışıp kaldığımı" söylediler.
I am in trouble, and I'm calling you because I'm supposed to do that.
Fenayım. Seni aradım. Aramam lazımdı.
I'm sure you would be better if I'd call more often, but I'm calling you right now...
Eminim sık sık arasam daha mutlu olursun, ama şu anda arıyorum...
Are you seriously calling me? I'm shocked you still have your ID card.
Hala kimlik kartına sahip olmana şaşıyorum doğrusu birini pataklamadan önce
See, I'm still calling you Mr Whiteley, like I'm 19 again.
Bak, size halen bay Whiteley diye hitap ediyorum, sanki tekrar 19 yaşındaymışım gibi.
I'm just going to keep calling you.
Seni aramaya devam edeceğim.
I'm- - You know, I'm not the guy that just leaves without calling. - I'm not s- - I'm not stuck.
Takılıp kaldığım yok.
"Don't call me'cause I so won't " be calling you. " Click.
"Beni arama çünkü ben seni aramayacağım." Click
If you don't leave right now, I'm calling the police!
Eğer hemen gitmezseniz polis çağıracağım!
I've been calling you for an hour.
Yarım saattir sana seslenip duruyorum.
I tried calling Detective Page but I couldn't get through. I thought I should tell you for your own safety. Well, what is it?
Sanırım sana söylemem gerek
Yes, I'm calling you sis from now
Evet, bundan sonra sana abla diyeceğim.
I'm very busy, why do you keep calling me?
Çok meşgulüm neden arayıp duruyorsun?
I'm calling to inform you... that you are entitled to a discount for your landline.
Sizi sabit hattınızla ilgili indirimli bir tarifeye hak kazandığınızı bildirmek için arıyorum.
I'm calling to inform you that you are entitled to a discount for your landline.
Sizi, sabit hattınızla ilgili indirimli bir tarifeye hak kazandığınızı bildirmek için arıyorum.
I'm so sorry to interrupt. It's my dad calling. Do you mind?
Böldüğüm için çok üzgünüm.
Here's why I'm calling. Can you bring the Kapustin girls over today?
Kapustin'in kızlarını bugün getirebilir misin?
I'm calling because I received a hefty grant to raise a grade school and thought, if you were still interested, you might want to head up the project.
Burada bir ilkokul açmak için cömert bir bağış aldığım için arıyorum. Düşündüm ki hâlâ ilgileniyorsan projenin başına geçebilirsin.
I'm calling EHURB, you fucking Frankenstein.
İNBSB'yi arıyorum, siktiğimin Frankeştaynı seni.
Say what you want, I'm calling the police now.
Ne dersen de, polisi arıyorum.
- Like, "I'm calling you with open arms."
- Şey gibi, "Kollarımı açmış seni çağırıyorum."
I'm calling you an ambulance. And I'm going with you.
Senin için ambulans çağırıyorum ve seninle geliyorum.
I'm sorry for not calling. And for not telling you about that money.
Aramadığım ve paradan sana bahsetmediğim için üzgünüm.
- You're on the emergency team... - on duty, so it's you I'm calling.
- Şu anda görevde olan acil durum ekibindesin de ondan.
Eric, I'm calling you from Fisher's phone.
Eric, Fisher'ın telefonundan arıyorum.
I don't want Mr. Solis to know I'm calling you. Why?
Bay Solis'in sizi aradığımı bilmesini istemiyorum.
I'm calling from "The Sentinel" and I wondered if you'd care to respond on today's corruption arrests.
Merhaba Sayın Başkan. "The Sentinel" den arıyorum ve bugünkü gözaltılar hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum.
Um, I'm sorry. Who did you say was calling?
Pardon, kim arıyor demiştiniz?
I think you know why I'm calling.
Neden aradığımı bildiğini varsayıyorum.
I hope I know why you're calling.
Umarım neden aradığını biliyorumdur.
! You mean I've been calling in sick for nothing?
Boşuna mı mazeret iznine çıktığımı söylüyorsun?
I swear, I could win the Nobel Prize, and you'd still think I gave up my calling.
Yemin ediyorum, Nobel Ödülünü kazanırdım,... ama sen hala vazgeçmem gerektiğini düşünüyorsun.
I said I'd take you out some other time, so I'm calling to find out that other time.
Seni başka zaman dışarı çıkaracağımı söylemiştim,... bu nedenle o başka zamanı öğrenmek için arıyorum.
'I don't know why I'm calling you.
Alo? !
You must've understood that I was calling Karan.
Herhalde Karan'ı aradığımı anlamışsındır.
" I'm calling you from the new Arrowhead,
" Yeni Okbaşımdan arıyorum seni,
You kept calling, but I didn't listen and ran off.
Sen çağırmaya devam ettin, ama ben dinlemedim ve kaçtım.
I'm not calling you every day, mom, because I don't want to talk to you every day - because you drive him crazy.
Seni her gün aramıyorum, anne, çünkü her gün seninle konuşmak istemiyorum çünkü beni deli ediyorsun.
Boy, I am still not comfortable calling you by your first name.
Hala seni ilk adınla çağırmaya alışamadım.
i'm calling it 83
i'm calling the police 306
i'm calling 95
i'm calling him 29
i'm calling the cops 128
i'm calling security 49
i'm calling my lawyer 31
i'm calling an ambulance 20
you know 156049
you know what 23733
i'm calling the police 306
i'm calling 95
i'm calling him 29
i'm calling the cops 128
i'm calling security 49
i'm calling my lawyer 31
i'm calling an ambulance 20
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you tell 24
you know that 5741
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you tell 24
you know that 5741
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
you don't want to talk to me 24
youth 73
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
you don't want to talk to me 24
youth 73