I helped you Çeviri Türkçe
2,217 parallel translation
I helped you over.
Yardım ettim ya.
Your company was already debt restructured after I helped you.
Ben sana yardım ettikten sonra şirketin, çoktan yeniden borç yapılandırılmasını yaptı.
I thought if I helped you...
Sana yardım edersem...
I helped you and Clyde back in the day.
Geçmişte Clyde'la sana yardım ettim.
I... I helped you.
Sana yardım ettim.
But you know, I helped you to dispatch many scums.
Ama biliyorsun, sana birçok pislik herifi öldürmende yardım ettim.
I heard that you spoke to the police and helped clear me.
Duyduğum kadarıyla polisle konuşup adımı temize çıkarmışsın.
I heard how you helped save the day.
Duyduguma göre günü kurtarmaya yardim etmissin.
I still helped you over the top of that climb.
Hatta, halatlarda bile yardım ettim.
I want you to call Mia, the one who helped me get through my divorce.
Mia'yı aramanı istiyorum. Boşandığım zaman atlatmamı sağlayan kadın vardı ya.
I can't believe you helped found an entire country based on the hopes that he would come and rescue you.
Rush'ın gelip sizi kurtaracağı temeline dayanan bir ülke kurulmasına yardım ettiğine inanamıyorum.
You helped us with Sasha and Adam, and you saved McNair and Tom, so... so I know that there's still good in you.
Sasha ve Adam'a yardım ettin ve McNair ve Tom'u kurtardın, yani içinde hâlâ iyi bir yer olduğunu biliyorum.
That's so weird,'cause I'm pretty sure it was you who helped me come up with my chapter of "Fathers Are Antiquated."
Bu çok tuhaf çünkü şundan kesin eminim "Babalar işe yaramaz antikalardır" adlı bölümü yazma fikri senden esinlendim.
I've been wanting to put Logan down for a long time, and you just helped me do it.
Logan'ı alaşağı etmeyi uzun zamandır istiyordum, ve sen de bana yardım ettin.
And your training, I presume, must've helped you and the platoon survive?
Ve senin eğitimin, tahmin ediyorum ki... senin ve taburunun hayatta kalmasına yardımcı oldu?
I already helped you out.
Sana çoktan yardım ettim.
You know, I helped her to be sick. I would help her.
Biliyor musun hasta olmasına ben neden oldum.
Even if you hadn't said that, i would've still helped him.
Sen, söylememiş olsaydın, ben hala ona yardım etmis olacaktım.
Look, Steph, I know you helped me on our anniversary with that fire guy, and you were amazing.
Dinle Steph, evlilik yıl dönümümüzde, şu ateş adam konusunda bana yardım ettin, ve inanılmazdın.
You know, we were together a lot because we all helped them out in the villages and we delivered food and medicine and Mom and I never had any time together.
Hep birlikteydik, çünkü kasabalara ihtiyacı olanlara yiyecek ve ilaç dağıtmaya gidiyorduk. Ama annemle doğru dürüst vakit geçiremiyorduk.
If I could've helped susan- - you could have.
- Susan'a yardım etmiş olsaydım...
I know you killed those men, I know you didn't do it alone, and I want to know who helped you.
O adamları senin öldürdüğünü ve bu işi tek başına yapmadığını biliyorum ve sana yardım edenin kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
- I know, but you helped him anyway?
Biliyorum. Ama sen ona yardım ettin, değil mi?
I helped with breakfast. You pulled out a cereal bowl.
- Bir kâse çıkardın alt tarafı.
I brought Lisbon along, on account of you don't trust me, despite the fact that I helped her quit smoking.
Bana güvenmezsin diye Lisbon'ı da getirdim. Her ne kadar sigarayı bırakmasına yardım etmiş olsam da.
So I just helped you get through three dozen charts in a fraction of the time it would have taken you to do on your own, basically ensuring you get to your floor seats on time.
Tek başına halletmeye çalıssan uzunca bir süreni alacak bir düzine dosyaya yardım ederek ön koltuktaki yerine zamanında ulaşmanı sağladım.
I know everything... that you helped Dempsey try to assassinate the President.
Her şeyi biliyorum. Başkan'a suikast için Dempsey'e yardım ettiğini biliyorum.
I would have helped you.
Sana yardım ederdim.
And, you know, I don't even think I really helped her.
Ve ona yardım edebildiğimi bile sanmıyorum.
You've helped my son so much, and I'm...
Sen oğluma çok yardımcı oldun, ve ben...
You helped me, so I'll help you.
- Üzüldüm. Sen bana yardım ettin, ben de sana yardım edeceğim.
- You said you wanted to go clear your head, and I was curious if it helped.
- Biraz kafanı dağıtmanı istediğini söylemiştin, dağıtabildin mi diye sordum.
I need you to call your guy that helped you through your trial over there, see if he can push my request through.
Senin, denemen için sana yardım aramanı istiyorum, belki de benim işlerimi biraz hızlandırabilir.
Since you've helped me, I'm going to give you something in return.
Bana yardım ettiğin için sana karşılığında bir şey vereceğim.
I helped save you.
Kurtulmana yardım ettim.
When you meet someone that really helped you become the musician that you are, I really think it's important to acknowledge that.
Şu anda olduğun müzisyen olmana yardım eden biriyle tanıştığında bunu takdir etmek çok önemli bir şey bence.
I've helped a great many clients in the exact same situation as you.
Seninle aynı durumda olan bir sürü müşterime yardım ettim.
You helped yourself to some of the cash Raymond Harris was sitting on the day we busted him.
Raymond Harris'i yakaladığımız gün ele geçen paranın bir kısmını çaldın.
You are saying that I helped the dictator of Mogutu rise to power.
Senin demene göre, Mogutu'nun diktatörüne gücü ele almasında yardım etmişim.
I just think it'd be great for you to take a stand with someone whose life that you helped turn around.
Hayatının değişmesini sağladığın biriyle beraber büyük bir adım atsanız çok iyi olur bence.
All I'm saying is I could have helped you.
Sana yardım edebilirdim diyorum sadece.
You know, I-I know a lot of doc--excellent doctors who have helped people- -
Bilirsin, bir sürü doktor tanıyorum, insanlara yardımcı olan harika doktorlar- -
Do you think I'll lie under you, just because you helped me in the bookstore?
Kitapçıda bana yardım ettin diye, altına mı yatacağım zannediyorsun sen?
- for 72 hours. - I know it sounds scary, but it'll help you just like it helped me.
- Korkunç görünüyor biliyorum, ama bana yardım ettiği gibi sana da edecektir.
I honestly don't think it helped when you said, "hey, what do you think over there, fatty?"
Bence şunu söylemen çok kötü oldu : "Sen ne düşünüyorsun, şişko?"
You know, I helped him out in high school, helped him slip, you know, told all my boys that Chris was off limits.
Ona lisede yardımcı oldum, dışarıda kolladım benim bütün çocuklara, Chris'in yasak bölge olduğunu söyledim.
I mean, I was you until somebody helped me out.
Biri bana yardım edene kadar ben de senin durumundaydım.
Louis would've never told Jessica that I existed, let alone that I helped him if you hadn't done that.
Louis hayatta Jessica'ya bu işi bağladığım hakkında varlığımdan bile söz etmezdi. Eğer sen söz etmeseydin.
Then, as much as it pains me, I have to assume one of you helped a resident hide a pregnancy, as well as covered that person's absence from the house.
Bunu söylemek çok acı ama aranızdan biri, kurumda kalan bir şahsın hamileliğini gizleyip, yoklamadan kaçmasına yardım etmiş.
Well, after I helped nurse McElroy calm down Bethel, I ran into Vivienne, and one thing led to another, and before you know it, we were holding hands. And then somebody ratted us out.
Bethel'i sakinleştirmesi için Hemşire McElroy'a yardım ettikten sonra Vivienne'e denk geldim, olaylar birbirini izledi bunu biliyorsun, onunla el ele geziniyorduk ve sonra birisi bizi gammazladı.
You helped me be somebody that I was more proud of.
Benim çok daha gurur duyduğum biri olmama yardım ettin.
i helped 45
i helped him 23
i helped her 18
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
i helped him 23
i helped her 18
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you got a pen 63
you're welcome 5601
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you got a pen 63
you're welcome 5601