I never did that Çeviri Türkçe
876 parallel translation
I never did that before either.
Daha önce yaptığım bir şey de değil.
I never did that in my life and never will.
Hayatımda bunu asla yapmadım ve yapmam.
I never did that in my life.
Hayatımda böyle bir şey yapmadım.
I never did that.
Hiç öyle bir şey yapmadım.
I don't have much to say since I heard you did a good deed... but ever since Bang Shil came into the picture, you're doing things that you never used to do.
İyi bir şey yaptığın için fazla bir şey söylemeyeceğim ama Bang Shil geldiğinden beri normalde yapmayacağın şeyler yapıyorsun.
Did you not find it strange... when I suddenly started doing things that I've never done before?
Bunu tuhaf bulmadın mı?
Druce really is dead, you know, uh... you know, diana never did get on well with poor edna druce, and i know for a fact that they hadn't been on speaking terms for the last 7 weeks.
Sanırım Bayan Druce gerçekten öldü. Bilirsin... Diana zavallı Edna Druce'la asla iyi anlaşamazdı.
I can't commute his sentence because of our feeling for him, the fact that we both love him, the fact that I'll never understand why he killed Snow, if he did.
Kişisel hislerimizden dolayı bu cezayı hafifletemem. Sevdiğimiz adam olmasından, ya da Snow'u niçin öldürdüğünü anlamadığım adam için bile. Eğer o yaptıysa.
Sure. I never did him that bad.
Hiç bu kadar kötü bir dille anlatmamıştım.
- I thought you never did that.
- Bunu hiç yapmadığını sanıyordum.
I know people that never did anything till they met Walter Burns.
Walter'la tanışana kadar bir şey yapmayan çok insan tanırım.
If I did that I'd never be sure of anything again in my life.
Kabul edersem bir daha hayatımdaki hiçbir şeyden emin olamam.
I never would've thought of giving you that school like he did.
Onun yaptığı gibi, o okulu sana vermek asla aklıma gelmezdi.
He did me a good turn once that I'll never forget.
Bir keresinde bana asla unutmayacağım bir iyilik yapmıştı.
I used to and never got past playing bits in stock, and you're the one that did that to me.
Yapıyordum, ama turnelerde ufak roller veriliyordu. Bunu bana yapan sendin.
Now, don't try a muzzle. The last time someone wanted to gag me, he tried it with a mink coat but I never let go until the president of that particular ship company wound up in jail, even though I did get pneumonia that winter.
Geçen sefer, biri beni vizon mantoyla susturmak istemişti ama o gemi şirketinin başkanı hapse tıkılana dek asla vazgeçmemiştim hatta o kış zatürreeye bile yakalandım, bu yüzden.
I never did dig that.
Ben hiç bir zaman kurcalamadım.
I never did trust that guy.
O adama hiç güvenmemiştim.
I don't know what that Yusa did, but he's never done anything bad to me.
Ne yaptığını bilmiyorum ama bana çok iyi davrandı.
- I never seen any that did.
- Benzeyeni hiç görmedim ki.
We had such a deal of work to finish up last night, that I never did think I'd get away.
Dün gece işi bitirmek için çok uğraştık hiç bitmeyeceğini düşündüm.
- I did things that I never dreamed I'd do.
Hayal bile edemeyeceğim şeyler yaptım.
And I suppose it's all right now to tell you that I sure never did get much sleep,
Ve sanırım artık sana pek uyuyamadığımı söyleyebilirim.
- I never did like that woman.
- Şu kadını hiç sevmedim.
That he didn't do it. I never said he did.
Onun yapmadığını.
By God who raised me to this careful height... from that contented hap which I enjoyed... I never did incense his majesty against the duke of Clarence... but have been an earnest advocate to plead for him.
Kendi hâlimde, dertsiz yaşarken beni alıp bu çileli mevkiye getiren Tanrı adına yemin ederim, Majestelerini, Clarence Dükü'ne karşı asla kışkırtmadım.
I waited for him in the draw over the crest of that hill, but he never did show up.
Bir süre tepede durup, gelir diye bekledim ama gelmedi, Yüzbaşım.
I never touched her and I don't have to sign nothing that says I did.
Ona elimi sürmedim. Aksini söyleyen hiçbir şey imzalamam.
She was crazy about it. So I just never did tell her that I thought it was upside down.
Onun için öyle çıldırdı ki... bana resmin ters duruyormuş gibi geldiğini söyleyemedim.
I guess both of us did something that day We'd never done before.
İkimiz de o gün, daha önce hiç yapmadığımız bir şey yaptık Nellie.
Well, to tell you the truth, I never mentioned this before, but that's exactly what I did.
Doğrusunu istersen... bunu kimseye söylememiştim ama tıpkı dediğin gibi oldu.
I did that some time ago and I never could work it out till you showed some interest.
Doğru bildiniz. Yazalı bayağı oldu ama bir türlü bitiremedim. Ta ki siz ilgi gösterene dek.
That day I thought a young squirt like you could never handle this mine. But things really did work out as you said.
Oysaki sonuçta senin dediklerin oldu.
One thing I oughta tell you. Santa Anna never wrote that letter. I did.
Size bir şey söyleyeyim, Santa Anna, bu mektubu yazmadı.
I was only gonna say that, that husband never did get his woman back.
Sadece diyeceğim şu ki, kocası asla karısını geri alamadı.
And never did I regret more deeply... that I am his daughter and not his son.
Ve ben de oğlu değil de kızı olduğum için... hiç bu kadar pişman olmamıştım.
I never did none of that there book learning, you know.
Kitapla defterle hiç işim olmadı benim.
No, that's something I never did.
Hayır, bunu hiç yapmadım.
Now what's that got to do with you case? I never said that it did.
Sizinle ne ilgisi var?
I never had any of that before and I did just fine.
Hayatımda hiç yapmadığım şeyleri gayet düzgünce yaptım.
Never in all our married life did I see her face like that.
Evliliğimiz boyunca onun yüzünü hiç bu şekilde görmemiştim.
I have never made a public statement that did not go right down the line... -... with government policy.
Hükümet politikasına uygun olmayan hiç bir ifade vermedim asla.
It is because I have never met a beautiful woman that I did not want to know better.
Yakından tanımak istediğim çok güzel bir kadınla daha önce karşılaşmadığım içindir.
I never thought I'd fall in love with a Negro but I did, and nothing in the world will change that.
Bir zenciye aşık olacağımı ben de sanmazdım. Ama oldum ve hiçbir şey bunu değiştiremez.
I never did like the idea of all that - All that money of yours lying in great piles in the bank, so useless and motionless.
Bütün o servetinizin bankada öylece yatması hiç hoş değil.
But here I'm lying through my teeth and I can't tell Louise that I was in jail and I rob and steal and never did an honest day's work in my life.
Ama burada ağzımdan yalanlar dökülüyor ve Lousie'e hapiste olduğumu soygun yaptığımı, çaldığımı ve hayatımda hiç dürüst bir iş yapmadığımı söyleyemem.
And never did I regret more deeply that I am his daughter and not his son.
Ve ben de oğlu değil de kızı olduğum için... hiç bu kadar pişman olmamıştım.
Pat, I never did thank you for hauling me out of that river.
Pat, beni nehirden çιkardιğιn için teşekkür etme fιrsatι bulamamιştιm.
I never did understand that one.
Bunu hiç anlayamadım.
But I never understood why she did that.
Ama gerçekten neden bunu yaptığını anlamadım.
Honey, I never thought it was going to be easy. I never said that, did I?
Ben de kolay olacak demedim ki.
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never meant to hurt you 82
i never told you 44
i never stopped loving you 42
i never doubted you 28
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never meant to hurt you 82
i never told you 44
i never stopped loving you 42
i never doubted you 28
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never said that 415
i never thought about it that way 17
i never knew that 44
i never said 67
i never thought 60
i never do 50
i never thought i'd see you again 38
i never saw him 36
i never forget a face 43
i never told you this 36
i never thought about it that way 17
i never knew that 44
i never said 67
i never thought 60
i never do 50
i never thought i'd see you again 38
i never saw him 36
i never forget a face 43
i never told you this 36