It really works Çeviri Türkçe
277 parallel translation
It really works, too.
Sahiden işe yarıyor.
It... it really works.
Gerçekten işe yarıyor.
It really works.
Gerçekten işe yarıyor.
Max, this is a lie detector, and it really works.
Max, bu bir yalan makinesi, ve sahiden çalışıyor.
Want to know how it really works?
Gerçekten nasıl olduğunu bilmek istemez misiniz?
- Yeah, it really works.
- Evet, gerçekten çalışıyor.
It really works!
Harbiden yapıştı!
It really works!
Gerçekten çalışıyor!
It really works... this Incense of Time Trap.
Gerçekten çalışıyor bu zamanda tuzak kurma tütsüsü.
It really works.
Gerçekten yapılıyor.
L-it really works!
Gerçekten çalışıyor!
And it really works.
Gerçekten ise yariyor.
I'll try it again because I know now it really works.
- Denedim ama biliyorum ki çabam bir işe yarıyor.
It really works.
Gerçekten de işe yaradı.
I wonder if it really works.
Umarım gerçekten çalışıyordur.
Wow, it really works!
Wow, gerçekten işe yarıyor!
It really works
Bazen işe yarar
This ticket is magic, and it really works.
Bu bilet sihirli.
It really works for me.
Benim hep işime yaramıştır.
Plus the field trials to prove that it works- - and it really works.
Ve alan araştırmaları bunun işe yaradığını gösteriyor. Gerçekten.
It really works.
Çalışıyor gerçekten.
It stings a little, but it really works, see?
Biraz yakar ama işe yaradığını göreceksin?
I know that sounds shallow, but it really works.
Kulağa yüzeysel geliyor ama cidden işe yarar.
This is gonna sound dumb, but it really works.
Sana aptalca gelecektir ama işe yarıyor.
It really works.
Hakikaten çalışıyor.
It really works!
İşe yarıyormuş!
- And it really works?
- Gerçekten işe yarıyor mu?
Let's see if it really works.
Bakalım işe yarayacak mı?
It works really well!
Gerçekten iyi çalışıyor.
It works really well.
Gerçekten iyi çalışıyor.
Let's see if it works, then you can chant for something really big.
Önce işe yarıyor mu bir bakalım, sonra büyük bir şey için söylersin.
I really don't know about politics, how it works...
Siyasetin nasıl yapıldığını hiç bilmem...
- It's really for snakebite, but... I find it works for everything.
- Bu aslında yılan sokması içindi, ama her şey için uygun olabildiğini anladım.
See, sir, it's really a question of leadership that works.
Demek istiyorum ki, bu aslında bir liderlik sorunu.
- It really works.
- Gerçekten yarıyor.
It's really weird, the way the mind works.
İnsan zihninin işleyişi çok tuhaf.
It's really a flooded clay pit for the old brick works.
Aslında, killi bir su birikintisi, eski tuğla işleri için.
I'd love to show you how it works, but really there's no time.
İşleyişini göstermek isterdim ama gerçekten zamanım yok.
It really works, if it's done right.
Doğru yapılırsa, oluyor.
It's time to see if this stuff really works.
Bu şeyin, işe yarayıp yaramadığını, görmenin zamanı geldi.
Nothing really works, does it?
Umurunda değilim, değil mi?
I`ve gotta do it to prove to Sara that flubber really works.
Sara'ya Uçastik'in işlediğini bir şekilde kanıtlamalıyım.
It just works in really fucked-up ways sometimes.
Ama bazen istediğin şekilde yönlenmiyor.
I didn't have any tape, and it works really well.
Seloteypim yoktu, bu da aynı işi görüyor.
Liz, I think that what I'm afraid of... isn't that we try this and it works out really badly.
Liz, sanırım korktuğum şey.. Denememiz ve kötü bitmesi değil.
What I'm afraid of is we try it and it works out really well.
Asıl korktuğum, denememiz ve mutlu olmamız.
I don't really understand how it all works myself.
Kendim de tam olarak nasıl işlediğini anlamadım.
Starts in the corner of your mouth, works its way on down your lip and if it's really bad the corners of your mouth look like parenthesis.
Ağzınızın kenarında başlar, Kafasına göre dudaklarda ilerler Ve eğer gerçekten kötüyse ağzınız parantez gibi görünür.
But the way it works, do you really think people will go through that to travel?
Fakat çalışma şekli ; sizce insanlar seyahat için tüm bunlara katlanırlar mı?
You know, it really works.
- Benim için panterler zerafet sembolüdür.
And at first she thinks it's really cool... and she starts listening in on all her friends... and she works out all these ways of making money from it.
Başlangıçta bunun çok iyi olduğunu düşünür. sonra arkadaşlarının düşüncelerini dinlemeye başlar... ve bundan para kazanmanın yollarını arar.
it really is 379
it really happened 26
it really sucks 18
it really isn't 44
it really does 97
it really hurts 109
it really doesn't 20
it really suits you 16
it really doesn't matter 43
it really was 68
it really happened 26
it really sucks 18
it really isn't 44
it really does 97
it really hurts 109
it really doesn't 20
it really suits you 16
it really doesn't matter 43
it really was 68
it really wasn't 18
it really 67
it really is you 25
works 73
works like a charm 20
works for me 181
works every time 63
it reads 34
it reeks 19
it relaxes me 23
it really 67
it really is you 25
works 73
works like a charm 20
works for me 181
works every time 63
it reads 34
it reeks 19
it relaxes me 23