Just like old times Çeviri Türkçe
522 parallel translation
- you and me, just like old times.
- tıpkı eski günlerdeki gibi.
Just like old times.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Just like old times.
Tıpkı eski günlerdeki gibi, değil mi?
Just like old times, eh?
Eski günlerdeki gibi, değil mi?
Just like old times.
Eskiden olduğu gibi.
Just like old times.
- Eski zamanlardaki gibi.
Yeah. Sure, I'll have them eating out of my hands again just like old times.
Eskiden olduğu gibi yine elime bakacaklar.
Just like old times, catching you between planes.
Tıpkı eski günlerdeki gibi, uçaklar arasında yakalıyorum seni.
You know, Mr. Klein, it was just like old times... seeing all them people buying tickets for the seaside.
Bay Klein, tıpkı eski günlerdeki gibiydi. Bir sürü insan, sahile gitmek için bilet alıyordu.
Just like old times, huh, Dave?
Tıpkı eski zamanlardaki gibi, ha, Dave?
Just like old times.
Aynı eski günlerdeki gibi.
When it's all over, we'll go on a binge, just like old times.
Her şey bittiğinde eski günlerdeki gibi, içki alemlerine devam ederiz.
Just like old times.
Eski zamanlardaki gibi.
Just like old times, Spang.
Eski zamanlardaki gibi, Spang.
It was just like old times.
Tıpkı eski günlerdeki gibiydi.
Well, now, seems just like old times.
Görüyor musun bak tıpkı eski zamanlardaki gibi.
Just like old times, eh?
Bu, eski güzel günleri, aklına getirdi mi?
Just like old times, eh, Newby?
- Tıpkı eskisi gibi ha, Newby?
Just like old times, Colonel.
- Tıpkı eskisi gibi Albay.
Just like old times, huh, Colonel?
- Tıpkı eskiden olduğu gibi ha, Albay?
Now ain't this just like old times?
Tιpkι eski günlerdeki gibi, değil mi?
Just like old times, ain't it?
Eski günlerdeki gibi, değil mi?
Just like old times.
Eski günlerdeki gibi.
And Billy the Kid is at my table right at this moment eating tacos and green chili peppers with my niece, just like old times.
Billy the Kid şu anda masamda oturmuş eskiden olduğu gibi yeğenimle tako yiyiyor.
I went to the cottage yesterday and turned the heating on and stocked up on food, just like old times.
Dün gidip kır evini hazırladım. Yiyecek bir şeyler koydum. Eski günlerdeki gibi.
Just like old times, huh?
Tıpkı eski günlerdeki gibi, ha?
Just like old times, huh?
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
If they're not here, it's you and me, just like old times.
Gelmemiş olurlarsa eğer, sadece sen ve ben kalırız,... tıpkı eski günlerdeki gibi.
Just like old times, Mr. Shannon!
Aynı eski günler gibi, bay Shannon.
Just like old times.
Eski günlerde olduğu gibi.
Well, it's just like old times.
Aynı eski günlerdeki gibi.
Just like old times, isn't it, Tigh?
Tıpkı eski günlerdeki gibi, öyle değil mi, Tigh?
Just like old times, isn't it, Tigh?
Tıpkı eskiden olduğu gibi, değil mi, Tigh?
Thats just like old times.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
- Just like old times.
- Eski günlerdeki gibi.
- Just like old times?
- Eski günlerdeki gibi mi?
- It's just like old times.
- Aynen eskisi gibi.
Just like old times, honey.
Aynı eski günlerdeki gibi, tatlım.
Just like old times.
Eskisi gibi.
The Foreign Office is terribly pleased, it's just like old times.
Dışişleri Bakanlığı tıpkı eski günlerdeki gibi halinden çok memnundur.
It's gonna be just like old times.
Eski zamanlardaki gibi olacak.
Be just like old times.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Just like old times, huh, bro?
Tıpkı eski zamanlar gibi değil mi kardeşim?
John, I feel good, just like old times.
Kendimi yeniden iyi hissediyorum, eski zamanlardaki gibi.
I was kind of nervous lacing up my skates, but once I was out there, it was just like old times.
Patenlerimi giyerken çok gergindim ama oraya çıktığımda tıpkı eski günlerdeki gibiydi.
Just like old times, huh?
Tıpkı eski zamanlardaki gibi, he?
This is just like old times.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Just like that, for old times'sake.
Önceki gibi. Eski günlerin hatırına.
We are going to follow them together, my friend for the revolution, just like the good old times.
Evet, ama çarklar hâlâ dönüyor. Devrim için onların izlerini beraber süreceğiz, arkadaşım.
I just want to say that last night seemed like old times.
Sadece şunu söylemek istiyorum ki, dün gece eski günlerdeki gibiydi.
It just kind of felt like old times, you know?
Eski zamanlardaki gibi hissettirdi bilirsin?
just like that 1429
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like your father 62
just like you wanted 40
just like you are 25
just like you asked 44
just like everyone else 52
just like you do 25
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like your father 62
just like you wanted 40
just like you are 25
just like you asked 44
just like everyone else 52
just like you do 25