Just like you are Çeviri Türkçe
1,650 parallel translation
No, I'm an orphan in the storm just like you are.
Ben de senin gibi korumasız ve kimsesizim.
Why are you just running away like this?
Neden bu şekilde kaçıyorsun?
- Why are you standing there like you just swallowed a dildo anally, Lloyd?
- Neden orada k... ına bir vibratör yemiş gibi duruyorsun, Lloyd?
Whoever it is, wherever they are, chances are they're looking at the stars just like you.
Kim olursa olsun,... nerede olurlarsa olsunlar,... muhtemelen onlarda senin gibi yıldızlara bakıyor olacaklardır.
You are just like me, son.
Sen de benim gibisin.
You are trapped here, just like us.
Sen burada tutsak kaldın, bizim gibi.
You are just like anyone else now...
Sen dayak yemiş gibisin.
You are a vessel of sin, I believe, just like your father was and still is.
Sen bir günah yuvasısın, tıpkı babanın eski hali gibi.
You know, it looks like the Eagles are winning, so your father just must be in heaven.
Bilirsin işte, Eagles yeniyordur babanda havalara uçuyordur kesin.
You are just like him.
Sende onun gibisin.
You are just not like that.
Sadece sen değilsin.
- The only reason I I wanted to help is because I feel like you and I are more than just roommates.
- Sana yardım etmek isteyişimin sebebi çünkü ben ikimizin, oda arkadaşından öte, olduğunu hissediyorum, bundan fazlası var.
In countries all over the world, including our own, children, many of them just like you, are abducted and sold into the world of underground sex trafficking.
Bizimki de dahil olmak üzere dünyanın bütün ülkelerinde, pek çoğu sizler gibi olan çocuklar kaçırılarak yeraltı seks ticareti dünyasına satılıyor.
I just like you the way you are.
Bu şekilde olmandan çok hoşlanıyorum.
You sure are lucky a driver like me just happened to turn up in your prison when I did.
Ne kadar şanslı olduğunuzun farkındasınızdır,.. .. tam da benim gibi bir sürücünün tam ihtiyacınızı olduğu an ühapishanenizde olmasından.
Or are you just a fucking woman like all the fucking others?
Veya sen de öbürküler gibi bir korkaksın.
I just, like, grabbed it and they were like, "What are you doing?"
Sadece, aldım ve herkes "Ne yapıyorsun?" der gibi bakıyordu..
This is amazing,'cause you two are models, and like you're so beautiful, and I just have to ask you this.
Bu muhteşem 2 model, ve senin gibi çok güzel, ve bunu sana şimdi sormalıyım.
They are just like us, just like you and me.
Sen ve ben gibi insanlarla. Aileyle derde girer.
And from our point of view, well... I'd just like to say how pleased we are that you got this all together.
Ve bizim açımıza göre de, bunca şeyi bir araya getirebilmenizden ötürü memnuniyetimizi belirtmeliyim.
You and Melissy are like our insurance policy just in case Jerry gets cold feet.
M'Lissy bizim sigorta poliçemiz sayılır. Kim bilir, belki de Jerry korkup kaçar bu işten.
You know there's a lot of guys, whou'd like you just the way you are.
Seni olduğun gibi sevecek pek çok erkek var.
But we've been in Egypt for a week now, talking to people, who are real people, just like you and me.
Ama sadece iki haftadır Mısır'dayız, İnsanlarla konuşuşuyorum, gerçek insanlar, tıpkı senin ve benim gibi.
We just wanted you to like us for who we really are.
Bizden gerçekte kim olduğumuz için hoşlanmanızı istedik.
If there are special foods you'd like to eat, just write them down on the grocery list right here.
Eğer istediğin özel bir yiyecek olursa liste yapıp, buraya asabilirsin.
It's just like it's so important that you guys are here supporting me today!
Bugün beni desteklemek için burada olmanız kadar önemli.
If the numbers you gave me are correct, what this will do... is unstick Eloise in time, just like you.
Söylediğin sayılar doğruysa, bu alet Eloise'i tıpkı senin gibi, zamanda serbest bırakacak.
Are all these your relatives oh no, there just visitors like yourselfs well you realy have a lot of visitors
Buradakilerin hepsi akrabalarınızın mı? Hayır, bazıları tıpkı sizin gibi misafir. Görünüşe bakılırsa çok fazla misafiriniz olmuş.
You give a crap? Or are you just hoping that by pointing out something new of mine, I'll segue the conversation into talking about something new of yours, like...
Gerçekten ipliyor musun, yoksa bana ait yeni bir şeyi göstererek konuyu sana ait yeni bir şeye getirmemi mi ümit ediyorsun?
I guess you and me are just fools for love or something, written in the stars or some crap like that.
İkimiz birbirimiz için yaratılmışız. Aşkımız yıldızlara yazılmış sanırım.
I love you, but you are going back to school and you're gonna be the best damn lawyer in the state Things are gonna work out just like we planned
Seni seviyorum ama o okula dönüp, planladığımız gibi okulu bitireceksin
Yeah, yeah, you guys are just coming from dinner, right, something like that?
Evet, evet, beyler akşam yemeğinden falan mı geliyorsunuz?
I don't mean that you are a loser, you're just acting like a loser.
Zavallısın demek istemiyorum. Sadece zavallı gibi davranıyorsun.
Hey, just like John Wilkes Booth, our prices are gonna sneak up behind you and blow your brains out!
Hey, tıpkı John Wilkes Booth gibi, fiyatlarımız arkanızdan sessizce gelecek ve beyinlerinizi uçuracak!
Let me guess, celebrities are just regular folk like you and me.
Tahmin edeyim, ünlüler de bizim gibi sıradan insanlardır.
You are leaving just like that?
Böyle mi gidiyorsun?
We were just telling your pops here it looks like you guys are getting some nice business.
Biz de tam babanızla işlerinizin ne kadar iyi gittiğini konuşuyorduk.
Sometimes things are so absurd that I can't even hear them. Like you just blew a dog whistle full of crazy and I'm not a dog.
Bazen bazı şeyler o kadar saçma olur ki, onları duyamam bile.
Frida, when are you gonna realize that you can't just let him control you like that for your whole life?
Frida, babanın senin hayatını yönlendirmesine izin vermemen gerektiğini ne zaman anlayacaksın?
You don't think he has five girls just like you that he can dope up and drag out to his little parties? Or did he tell you his friends are agents or casting directors?
Görünüşe göre düğüne gideceğiz.
Now are y'all just gonna sit here while they make you look like a bunch of fucking pussies?
Şimdi siz burada öylece oturup, sizi ödlek durumuna düşürmelerine izin mi vereceksiniz?
But I feel a little weird, you know, just dropping you out here in, like, in the middle of Jabib or wherever we are.
İyi de seni böyle kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde bırakıp gitmek tuhafıma gidiyor.
You are just like your father, you know.
Biliyor musun. Tıpkı baban gibisin.
Just like we are. You can't blame them.
- Kimseyi suçlama anne.
A lot of our friends were like, "You guys are just trying to get fucked up,"
Bir çok arkadaşımız, "Siz çocuklar işleri batırmaya çalışıyorsunuz," diyordu.
You two are dressed just like thieves! Take a bath, OK?
Siz ikiniz sanki birer hırsız gibi giyinmişsiniz.
So, you just happened to be taking an afternoon stroll in the stables of a crooked ex-cop who was in charge of the mounted division and whose horses are the only ones in the city capable of pulling off a heist like we had at the museum.
Yani, eski ve dolandırıcı bir polise ait eski bir ahırda geziye çıkmıştın ki bu adam eski bir atlı polis memuru dahası atları geçen geceki müze soygununda kullanılmış olması mümkün tek adam.
A bunch of us are gonna go on a little lowrider cruise this Friday night, and-no-I was just wondering if, you know, you didn't have any plans, you weren't doing nothing or nothing like that,
Cuma gecesi birkaç kişi arabalarla dolaşmaya çıkacağız. Hayır, senin de planın yoksa, bir şey yapmıyorsan belki gelmek istersin dedim.
so almost everywhere you go in the world you're gonna find these little communities of people just like you guys you guys are a community... your class, your family...
Nereye gitseniz, küçük insan toplulukları görürsünüz. Sizin gibi. Siz bir topluluksunuz.
You're not just doing this cause I look like this, are you?
Sırf böyle gözüktüğüm için yapmıyorsun, değil mi?
Well, it's just so obvious now because the women that you choose to be around are, like, 360 degrees in the other direction.
Artık her şey anlaşılıyor. Çünkü seçtiğin kadınlar birbirlerinin 360 derece zıttılar.
just like that 1429
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like you wanted 40
just like old times 221
just like your father 62
just like everyone else 52
just like you asked 44
just like you do 25
just like me 288
just like you 742
just like you said 149
just like you wanted 40
just like old times 221
just like your father 62
just like everyone else 52
just like you asked 44
just like you do 25