English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ K ] / Knock on the door

Knock on the door Çeviri Türkçe

521 parallel translation
When you knock on the door I'll have that moth-eaten Romeo playing the balcony scene.
Sen kapiyi çaldiginda... ... o güve yemiº Romeo'ya balkon sahnesini oynatiyor olacagim.
Dr. Hackenbush there's a woman she knock on the door!
Dr. Hackenbush... ... bir kadin var... ... kadin kapiya vuruyor!
She knock on the door!
Kapiya vuruyor!
Dr. Hackenbush, there's a woman, she knock on the door...
Dr. Hackenbush, bir kadin var, kapiya vuruyor.
Every minute, I expect someone to knock on the door and tell me I'm a widow.
Her dakika birisi kapıyı çalıp dul kaldığımı söyleyecek sanıyorum.
There was a knock on the door. I said to myself, " The landlord.
Kendi kendime "İşte ev sahibi geldi" dedim
Just knock on the door when you want me.
Beni istediğinde, kapıya vurman yeterli.
You saw Harwood go up to this dame's apartment and knock on the door.
Harwood'u, kadının kapısını çalarken gördün.
- Knock on the door when you go by.
- Giderken kapıyı çal.
You knock on the door.
Kapıyı çalıyorsun.
- Well, knock on the door.
- Tamam, kapıyı çal.
Knock on the door!
Kapıyı çal!
Who doesn't when the cops knock on the door?
Polis kapıya dayandığında kim tedirgin olmaz ki!
If you need me, just knock on the door.
Bana ihtiyaç duyarsan kapıyı çalarsın.
This morning there was a knock on the door.
Bu sabah kapı çaldı.
No knock on the door?
Kapı çalmıyor mu?
- Would you knock on the door for him?
- Çıkması için kapıya vurur musunuz?
- Knock on the door.
- Kapıyı çal.
Should I knock on the door and ask what happened?
Kapıyı çalıp, ne olduğunu sorayım mı?
I'll knock on the door
Kapıyı çalacağım.
Learn to knock on the door, before entering a lady's room.
Bir hanımefendinin odasına girmeden önce kapı çalmayı bilmezmisin sen.
I knock on the door of your heart.
Ben, "Kapıya vurun... o açılacaktır" diyenin aracısıyım.
No trouble to give a knock on the door.
Kapıyı ufak bir tıklatmaktan bir şey olmaz.
Knock on the door.
Kapıyı çalman yeter.
You tell the Lieutenant to get in that car, and stay there until I knock on the door.
Teğmene o vagona girmesini ben kapıyı çalana kadar orada kalmasını söyle.
Ifthey start to beat you up, knock on the door.
Seni dövmeye başlarlarsa, kapıyı çalarsın.
It's customary to knock on the door of a private office.
Özel bir odanın kapısını çalmak adettendir.
You knock on the door.
Kapıya vuracaksın.
But you know, I see all the time on the television show... the scene of the evil criminal and the policeman, and the policeman knock on the door... and the criminal, he ask about, you know, what you have ask me- - the search warrant.
Ama bilirsiniz işte, televizyonda sürekli görürüm cani suçlu ve polisin olduğu sahne ve polis kapıyı çalar ve suçlu, bana sorduğunuz şeyi sorar, bilirsiniz işte, arama emri.
- Waiting for the knock on the door.
- Kapının çalmasını bekliyorlardı.
You knock on the door like a speakeasy.
Gizli meyhaneye gidiyοrmuş gibi kapιyι çalarsιn.
If they link to Rome, knock on the door... with your walking stick.
Eğer Roma bağlanırsa, kapıyı çalın.. bastonunuz ile.
You only need knock on the door.
Sadece kapıyı çalman yeterli.
One day there will be a knock on the door and it'll be me.
Bir gün kapı çalınacak ve içeri ben gireceğim.
And, um, well, I knock on the door, and I found this lady - who I've never seen before in my life - uh, in labor.
Sonra kapıyı tıklattım ve hayatımda daha önce hiç görmediğim bir kadının doğum yapmak üzere olduğunu gördüm.
Knock on the door.
Kapıyı çal.
( Knock on the door )
( Kapı çalar )
Couldn't you knock on the door before coming in?
Sen içeri girmeden kapıyı çalmaz mısın?
Knock on the door.
Çok takdire geçti.
We finally find the house, knock on the door, and what do you know?
Sonunda evini bulduk. Kapısını çaldık ve ne oldu, biliyor musun?
Knock on the door.
Kapıyı çalın.
If you figure out a plan to make $ 800 last a lifetime knock on the door.
Karavana gidiyorum. $ 800'la hayat planı yapmaya karar verirsen kapıyı çal.
You knock on the door, draw her attention away from me, and I'll jimmy a window.
Sen kapıyı çalıp dikkatleri üzerimden çekince bir cam açacağım.
Go on, honey, knock on the door.
Devam et, tatlım, kapıyı çal.
If you don't trust me enough to let me have a lock on my door, the least you can do is knock.
- Kapımı kilitlememe izin vermeyecek kadar bana güvenmiyorsun ama en azından girmeden kapıyı çalabilirsin. - Anne!
I'll knock on your door in time for you to make it to the Burgoyne cocktail party.
Burgoyne kokteyl parti zamanı geldiğinde kapına vururum.
The day you finish one thing you've started to do the day you actually put those marbles in the Captain's overhead then have the guts to knock on his door and say "Captain, I put those marbles there!" that's the day I'll have some respect for you.
Başladığın işi bitirdin, bilyeleri Kaptan'nın tavanına koydun... sonra da Kaptan'nın kapısını çalıp... "O bilyeleri ben koydum."... deme cesaretini gösterdiğin gün sana saygı duyacağım.
I'll close the door. You knock on it. I'll answer it, and then you can tell me if it's effective.
Kapıyı kapatacağım, kapıyı çalacaksın, cevap vereceğim ve başarılı olup olmadığını söyleyeceksin.
Nowadays, when you knock on a door of the seventh floor, a bloke on the ground floor says "come in"
Şimdiki binalarda yedinci kattaki bir kapıyı çalsan altıncı kattan "Kim o?" sesi geliyor.
She went to knock on the young nun's door while the other sisters watched.
Diğer rahibeler izlerken genç rahibenin kapısını çalmaya gitmiş.
( Music ) All of the sudden, there was a knock on my door ( Music )
( Music ) Aniden, kapım çalındı ( Music )

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]