Leave it to us Çeviri Türkçe
419 parallel translation
Just leave it to us, sister.
Bizi yalnız bırakın.
Just leave it to us, Herr Glasisch.
Siz karışmayın Bay Glasisch, bize bırakın.
Leave it to us!
Biz hallederiz!
Just leave it to us.
Bize bırak.
- Right, leave it to us!
- Tamam, bize bırak.
Much better leave it to us.
Biz hallederiz.
You really must leave it to us.
Gerçekten bunu bize bırakmalısın.
Why didn't you leave it to us?
Neden bizi yalnız bırakmıyorsun?
Just leave it to us.
Sadece işi bize bırakın.
All right, miss, you leave it to us!
Tamamdır, bayan, bize bırakın! Evet, ama cikleyi çekmeniz gerektiğini görmüyor musunuz!
Inspector, you mean it isn't safe for us to leave?
Müfettiş, yani ayrılmamız güvenli değil mi?
Then we can put Sampson to work on it, and that'll leave us free... to give all our time to the antidote.
Sonra bunun üzerinde çalışması için Sampson'u işe koyarız ve bizi serbest bırakır panzehir yapmak için bir zamanımız olur.
But if you knew what it means to us to leave Europe, to get to America.
Ama Amerika'ya gitmenin bizim için ne demek olduğunu bilmiyorsunuz.
I think it would be wise for us all to leave this island immediately.
Derhal bu adadan ayrılmamız en akıllıca hareket olacak.
I don't know where you're aimin'to go when you leave us, Jesse, or what you plan on doin'once you get there but, whatever it is, you ain't gonna be no better off than you are now.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
Well, if we do have to leave, they're sure making it easy for us.
Eğer buradan gitmemiz gerekecekse, doğrusu işimizi kolaylaştırıyorlar.
Well, I really think it would be a mistake for us to leave now.
Şey, aslında şimdi terketmemizin yanlış olacağını düşünüyorum.
Shame on it to leave without us!
Bizsiz gitmesi ne yazık!
Supposing it wasn't that I wanted to leave but that I felt it might be better for both of us to get a fresh start somewhere else.
Farzedelim buradan ayrılmak istemiyorum Ama ikimiz içinde daha iyi olacağını hissediyorum Başka bir yerde yeni bir sayfa açabiliriz.
And sorrowful because we love our flesh and it hurts us to leave it.
ve üzüntü vericidir çünkü bedenimizi severiz bu yüzden ondan ayrılmak bizi yaralar.
Darn it, we forgot to ask them to leave us some light.
Lanet olsun, ışık almayı unuttuk.
I cannot really call us friends, though we often met. We were friendly to each other, let's leave it this way.
Arkadaş olduğumuzu pek söyleyemem çoğu kez buluşmamıza rağmen.
Is it true you're going to leave us to go to Spain?
Bizi bırakıp İspanya'ya gideceğin doğru mu?
However, we must leave this little mystery and get back to the ship. As I said my dear, it's fortunate for all of us us that everything is dead...
Herneyse, Sana da söylediğim gibi bu gizemden çıkmalı ve gemiye dönmeliyiz canım, herşeyin ölü olduğu yerde canlı olarak şanslıyız...
Anything we can do to save it. But they leave it up to us.
Onları kurtarmak için her şeyi yapın dediler ama kararı bize bıraktılar.
If only someone could tell us whether we ought to sit tight or leave before it's too late.
Bize bir akıl! Kalmak mı gerek yoksa geç olmadan gitmek mi?
Before you leave us it grieves me to ask what you mean by that.
Aramızdan ayrılmadan önce, beni üzse de, bununla neyi kastettiğini sorabilir miyim?
Let's do not give up asceticism let's stretch it like an arrow, and, forgetting what we'll leave behind us let's pursue our flight to reach the Eternal The heavenly way.
Ondan vazgeçmeyelim, ona sığınalım bir ok gibi gerelim ve arkamızda bırakacaklarımızı unutarak sonsuz cennet hayatına sahip olmanın yollarını arayalım.
Maria... ... it seems to be God's will that you leave us.
Maria öyle görünüyor ki bizden ayrılman Tanrı'nın isteği.
Anyway, and whatever his purpose I think it would be as well for all of us to leave at once.
Her neyse, ve amacı ne olursa olsun sanırım buradan ayrılmak tamamıyla bize kalmış.
You just leave it all to us.
Sadece bizi burada bırakın.
Leave us to it, old chap.
Şimdi bizi yalnız bırak, eski dostum.
I think that the coup d'etat contributed, .. like all the means which the right wing tested to a slow down the historical development and in the final analysis, the revolutionary process that is, it forced us students to leave our island.
Askeri darbe, sağın denediği tüm yollar gibi tarihsel gelişmenin ve son kertede devrimci sürecin yavaşlamasına neden oldu.
Remember how difficult it was for us to convince you that it was right to leave? Remember?
O zaman da, seni evden ayrılmak zorunda olduğumuza ikna etmek çok zor olmuştu.
It is obvious the Melkotians are not going to permit us to leave this town.
Melkotlular kasabadan ayrılmamıza izin vermeyecekler.
It made us want to leave there as quickly as possible, and join our friends in Wilflecken, head for the Eastern Front, and get it over with.
Onları uygulamaya koyan sizler arasında biraz ortaklık olabileceğini düşündüğünüz için büyük bir hayal kırıklığı olmuş olmalı. Yıkıcı bir şey ve tam bir hayal kırıklığıydı.
It will stun them and allow us time to leave.
Bayıltacak gitmemizi sağlayacak.
You may rightfully say that this leaves us wide open to an attack frontally and subversively and if that attack were successful it would in effect leave us defenseless.
Bu durumda haklı olarak "böyle bir şey bizi açıktan ya da gizliden bir saldırıya açık bırakıyor ve bu saldırı başarıya ulaştığı takdirde tamamen savunmasız kalıyoruz" diye düşünebilirsiniz.
And, well, we know it's gonna be two weeks before you're leaving, but some of the men here are gonna be out on patrol when it comes your time to leave us, and, well, we'd like to take this opportunity...
Ve bunu siz gitmeden iki hafta önce yaptığımızı biliyoruz ama bizi bırakma zamanın geldiğinde buradaki bazı askerler dışarıda devriyede olacak ve biz de bu fırsatı değerlendirmek istedik.
Unless you've something to add... I suggest you go home and leave us to get on with it.
Eklemek istediğiniz bir şey yoksa eve gidip bu işi bize bırakmanızı öneririm.
It's the only way to leave us... And you know it.
Bizden ayrılmanın tek yolu bu... bunu biliyorsun.
It said to it that it was impensável general Yamashita to leave from there, e what the general of it it had to come to have with us.
Ona Yamashita'nın herhangi bir yere gitmesinin sözkonusu olmadığını Percival'ın buraya gelmesi gerektiğini söyledim.
Morris, the youngster who tried to save us, it had to leave me, what it was terrible.
Ve... Maurice'in, bizi kurtarmaya çalışan çocuğun gitme zamanı geldiğinde o gün, çok berbattı.
I tried to keep it from her until I could make plans for us to leave.
Ayrlma planlar yapana kadar ondan gizlemeye çalstm.
After today's incident, it's best you leave us. But I had nothing to do with it. I didn't know -
Bugunku kazadan sonra, burdan ayrılmanız iyi olur fakat yapacak birşey yok Bilmiyordum -
When your father came back on leave it took him three days to find us, because we'd moved.
Baban izin alıp da geldiğinde... bizi bulması tam üç gün sürdü, çünkü taşınmıştık.
'Oh, while we're here let's leave a mark' 'There's a candle in the dark' 'It's here to guide us'
Oh, hazır buradayken, bir işaret bırakalım karanlıkta bir mum var bize yol göstermek için...
It's painful to leave the school, but we came as Rascals and we want to leave as Rascals.... if we have done anything to offend you up until now, forgive us.
Okuldan ayrılmak acı bir şey ama, biz Hababam gibi geldik Hababam gibi gitmek istiyoruz. - Gerek öğrenci kardeşlerimize, gerekse sevgili hocalarımıza şimdiye kadar ne kusur ettikse, affola.
It's time for us to leave you.
Biz artık gidelim.
My dear, it would perhaps be more seemly if you were to leave us.
Sevgilim, bizi yalnız bıraksan iyi olur.
Perhaps I could find it here... if you're in no hurry for us to leave.
Belki burada bulabilirdim... Eğer ayrılmamız için acele etmezseniz.
leave it here 29
leave it with me 73
leave it to me 292
leave it 1083
leave it out 59
leave it there 89
leave it at that 22
leave it be 22
leave it alone 263
leave it on 47
leave it with me 73
leave it to me 292
leave it 1083
leave it out 59
leave it there 89
leave it at that 22
leave it be 22
leave it alone 263
leave it on 47
leave it open 25
to us 492
leave me 436
leave 1433
leaves 53
leave me the fuck alone 22
leave me in peace 46
leave a message 819
leave me alone 2886
leave us alone 361
to us 492
leave me 436
leave 1433
leaves 53
leave me the fuck alone 22
leave me in peace 46
leave a message 819
leave me alone 2886
leave us alone 361