English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Look at that one

Look at that one Çeviri Türkçe

724 parallel translation
Look at that one. Jack!
Hey, şuna bak!
Let's have a look at that one, matey.
Dur da şuna bir bakayım, birader.
Look at that one...
Şuna bak. Merhaba, merhaba!
Look at that one.
Şuna bak.
Look at that one puke!
Şu kusa bakın!
Hey, look at that one, now.
Şuna da bakın.
Look at that one, man.
Şuna bak adamım.
Take a look at that one.
Bak!
Look at that one.
Şuna bakın.
Look at that one with the glasses!
Şu gözlüklüye bakar mısın!
Look at that one.
Şuna bir bak.
( Look at that one!
Şuna bak!
Look at that one.
Şu parçaya bir bak.
Look at that one!
Şuna bakın!
- I'd like to take a closer look at that one over there.
- Şurada bir tane gördüm yakından bakmak istiyorum.
Look at that one!
Şuna da bakın!
Look at that one, look.
Şuna bak, bak.
Look at that one, Doctor.
Doktor, şuna bakın.
[Heinrich] You wouldn't think it to look at him, but that one's pretty cunning.
Bakınca anlaşılmıyor ama o çok kurnazdır. Dediğimi ona söyleme.
MAN : Look at that glassy one there...
Şuradaki camsı yapıda olana bak...
I took one look at that light and all I read about England came to light.
O ışığa bir kez baktım ve İngiltere hakkında tüm okuduklarım ortaya çıktı.
Do you think after knowing one real man like Jack Stuart, just one... that a girl would even look at a namby-pamby popinjay like you?
Bir kız Jack Stuart gibi gerçek bir erkek tanıdıktan sonra senin gibi bir düzenbaza bakar mı sanıyorsun?
I want you to take one of these cards, look at it... remember the card that you chose, and then place it back in the group.
Bu kartlardan birini almanı istiyorum, ona bak, seçtiğin kartı aklında tut, ve sonra da pakete geri yerleştir.
Look at that one over there.
Şuradakine bak.
One look at that picture will give you your answer.
Resme bir kere bakarsanız cevabınızı alırsınız.
- Look at that one.
- Şuna bak.
Nay, an I tell you that, I'll never look you in the face again, but those that understood him smiled at one another and shook their heads, but for mine own part, it was Greek to me.
Yo, bak onu söyleyebilirsem kör olup bir daha görmeyeyim sizi! Ama ne dediğini anlayanlar bakışıp gülümsediler, başlarını salladılar. Bana gelince, dedim ya, Yunanca konuşur gibi geldi bana.
It's just that one look at your kindly face, which is so full of fun, good fellowship...
İnsan senin o muzip, arkadaş canlısı ve sevecen suratına bakınca...
Keeping to the theme of tonight's program, I must warn you that before you get a look at the pleasant scenery, we must first pass through one of those dismal tunnels.
Bu akşamki programımızın konseptine uygun olarak,... hoş manzaraları seyre dalmadan önce,... kasvetli tünellerden geçmek zorunda olduğumuzu söylemeliyim.
But one look at that face, and you just know.
Ama yüzlerine baktığın an, belli oluyor.
She took one look at him and said, "That's the man for me."
O da ona bir bakmış ve "Tam bana göre bir adam" demiş.
Fifteen-to-one martinis and mirrors that don't scare you when they look at you!
On beşte bir martiniler ve sana baktığında korkutmayan aynalar!
No, just one look at that face, and I got out of there as fast as I could.
Hayır, yalnızca yüzüne bir bakış atıp mümkün olduğunca hızlı oradan uzaklaştım.
Look at that fat one!
Şu şişman olana bak.
Look. See that one with the white beard sitting in the wagon?
At arabasında oturan şu ak sakallıyı görüyor musun?
She's a tart. One has only to look at you to see that she'd go to bed with anything in trousers.
Onu kim görse, önüne gelenle yatacağını anlar.
You know, he took one look at that picture, one look, and I could tell that he...
Resme bir bakışı yetti, ve şimdi kendini...
Geraldine's the only one of us that managed to get a good look at him.
Aramızda onu net olarak gören tek kişi Geraldine'di.
I took one look at that babysitter, and I thought to myself...
Bebek bakıcımızı ilk gördüğümde aklımdan şu geçti...
Here's one of my old Stetsons. Look at that. lt just fits.
İşte benim eski Stetsons'larımdan biri.
I wish I could take just one look at their graves, at that valley where the sun never sets.
Güneş batmayan o vadide keşke mezarlarına bir kez olsun bakabilsem!
One look at the pair on her and I never doubted that I'd be okay again. And I was.
Girdi de.
Look at your wrist. That one.
bileğine bak...
This is the identikit of Hans Meyer's murderer, that our artists made up from the descriptions of witnesses one of whom got a close look at the woman in the red cape...
Bu Hans Meyer'i öldüren kişinin robot resmi, görgü tanıklarının ifadeleri sonucu çizildi. ... bir tanesi kırmızı kapşonlu kadına yakından bakabilmişti...
I told them that if they didn't believe me, one look at your books and the furnishings of your house... would confirm what I said about your obsessions.
Eğer bana inanmazlarsa kitaplarına ve mobilyalarına bir bakmalarını söyledim. Ki bunlar da senin takıntıların olduğunu fazlasıyla doğrular.
Look at this one. That's beautiful.
Şuna bak, çok güzel.
Look at the size of that one.
Şunun boyuna bak.
It was a strange attitude to hold when you look, with whatever objectivity that one can muster, at what the real results of the war were.
Savaşın gerçek sonuçlarına baktığınızda herhangi birinin bakabileceği bir tarafsızlıkla bakıldığında takınılan bu tutum tuhaftı.
You learn how to look at paintings as if they were bits of wall or ceiling, the walls, as if they were paintings whose tens of thousands of paths you follow untiringly, merciless labyrinths, texts that no-one will ever decipher, decaying faces.
Resimlere, sanki asıldığı duvarın veya tavanın veya parçasıymış gibi duvarlara da seni onlarca, binlerce yola, merhametsiz labirentlere, kimsenin asla çözemeyeceği şifrelere çürüyen suratlara sürükleyen tablolarmış gibi bakmayı öğreniyorsun.
Now, Benda, you take a look at this one and tell me if that doesn't suit you right down to the ground.
Brenda, şuradakine bir bak. Ve düşlerindeki dairenin bu olup, olmadığını söyle.
Then take the darker one, look at that pretty skirt!
O halde koyu olanını alın, şu harika eteğe bakın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]